Urfa’da işten çıkarılan Uğur Tekstil işçileri jandarmanın engelleme girişimlerine rağmen fabrika önünde eyleme başladı, “Tekrar işe alınıncaya kadar burada süresiz bir şekilde direnişimize devam edeceğimizi ilan ediyoruz” dedi
Urfa’da bulunan Uğur Tekstil fabrikasında işten çıkarılan DİSK Tekstil üyesi 100 işçi bugün (22 Kasım) fabrika önünde direniş başlattı.
Sabah saatlerinde Koçören Urfa Organize Sanayi Bölgesi girişinde toplanıp fabrikaya yürümek isteyen işçiler jandarma tarafından engellendi. Kitlenin dağılmasını isteyen jandarma, iki işçi temsilcisini alıkoydu. Ancak işçilerin kararlı tutumu sonrası jandarma tarafından alıkonulan işçiler serbest bırakıldı ve fabrikaya doğru yürüyüşe devam edildi.
Fabrika yakınlarında yapılan açıklamaya birçok siyasi parti ve sendika temsilcilerinin yanı sıra, toplu şekilde ücretsiz izne gönderilen DİSK Tekstil üyesi Özak Tekstil işçileri de destek verdi.
Uğur Tekstil işçileri adına açıklamayı işyeri komitesi üyesi Erdal Ayata okudu. Uğur Tekstil’deki örgütlenme mücadelesini Urfa’daki ve bölgedeki tüm işçiler için başlattıklarını belirten Ayata, sözlerini şöyle sürdürdü:
Önümüze kırmızı halı serilmeyeceğini, iş verenin bunu medeni toplumlarda olduğu gibi olumlu karşılamayacağını, tam aksine hesap edemeyeceğimiz engeller ile karşılaşacağımızı biliyorduk. Ama birilerinin bilmediği ve hesap edemediği bir şey vardı, o da işçilerin birliği, örgütlü mücadelesi ve işçinin bitmek bilmeyen direnme gücüydü. Yeri geldi tutanakla, yeri geldi performans düşüklüğü bahane edilerek işten çıkarılma korkusu ile sorgu odaları kurulup tehditler ile karşımıza çıkarak birliğimizi engellemek istediler. En son bir buçuk ay önce fabrikayı kapatarak bu işten, sendikadan kurtulmayı hedeflediler.
Fabrika tekrar açılıp bütün işçiler işbaşı yapınca, yönetimin hala sendikayı tanımadığını, itirazını geri çekmeyeceğini, Çalışma Bakanlığı’nın yetki tespit yazısı ile resmîleştirdiği belgeye rağmen “Böyle bir yetki yok” dediğini gördüklerini belirten Ayata, üretime başladıkları ilk günden “üretim düşüklüğü” bahanesiyle işçilerin üzerinde baskı kurulduğunu ve bazı işçileri bu gerekçeyle işten atıldığını kaydetti.
Ayata sözlerinin devamında “Fabrikamızın yeni müdürü ve yeni ortağı Servan Zenderlioğlu bir taraftan çıkıp ‘biz burayı büyüteceğiz, işçi sayısını 500’e, 1000’e çıkaracağız’ diyor bir taraftan da ‘burada fazla işçi var’ diyerek 70 kişilik liste yaptığını ve hepsini işten atacağını söylüyor. Tabi bu baskılar, işten atmalar ve fabrika yönetiminin bu söylemleri içeride çalışan sendika üyesi bütün işçileri rahatsız etti ve huzursuz bir çalışma ortamı oluştu” ifadelerini kullandı.
DİSK Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’in sendika merkezi tarafından görevden alınmasına dikkat çeken Ayata, “Örgütlenmeye başladığımız ilk günden bugüne kadar her zaman yanımızda olan, eksikliğini tek bir an bile hissetmediğimiz Mehmet Türkmen’in işçilerden habersiz, işçilerin onayı olmadan bir anlaşma yapılmasına karşı çıktığı için DİSK Tekstil Sendikası Genel Başkanı Kazım Doğan tarafından görevden alındığını öğrendik” dedi.
Ayata sözlerini şöyle sürdürdü:
Kazım Doğan, Mehmet Türkmen’e “Sen işçileri çok fazla savunuyorsun, her şeyi işçiye sorup onlar ile beraber karar alıyorsun” diyerek görevden alması tabiri caiz ise kendi temsilcisini satması anlamına geliyor. Çünkü patronumuz Hayri Uğur’un da Mehmet Türkmen’i istemediğini biliyoruz. Yani sendikamızın genel başkanı Kazım Doğan, bu fabrikayı bizimle birlikte gece yarılarına kadar ev ev dolaşıp üye yaparak örgütleyen, başından beri bu mücadelemize önderlik eden, fabrikada yetki alınmasını, kapatılan fabrikanın tekrar açılıp hepimizin işe alınmasını sağlayan bölge temsilcisini sırf patronun isteğiyle görevinden alıyor. Mehmet Türkmen’in görevden alındığının açıklandığı aynı gün biz işçiler jandarma zoruyla kapı dışarı ediliyoruz. Evet yanlış duymadınız! DİSK Tekstil Sendikası Genel Başkanı Kazım Doğan kendi temsilcisi olan Mehmet Türkmen’i “işçilerin iradesi ve kararı ile hareket ettiği”ni söyleyerek ve patronla anlaşarak görevden aldı! Ve bugün sendikamızdan hiçbir yetkilinin burada olmaması, sendikaya üye yaklaşık 100 tane işçiyi sahipsiz bırakması Mehmet Türkmen’e yapılanları ve Mehmet Türkmen’le birlikte bizim de satıldığımızı onaylar nitelikte. Çünkü sendika genel merkezi tarafından Mehmet Türkmen harcanırken bununla eşzamanlı olarak Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçileri kendilerini kapının önünde buldu, bunun tesadüf olmadığını biliyoruz ve buradan Kazım Doğan’a sesleniyoruz: SENDİKA BİZİZ! Bu sendikanın gerçek sahipleri biz işçileriz.
Uğur Tekstil yönetimine de seslenen Ayata, “Şu an burada bulunan ve jandarma tarafından fabrikadan zorla çıkarılan yaklaşık 100 işçinin tekrar işe alınması, içerde adil bir iş ortamının ve çalışma huzurunun oluşturulmasını istiyoruz. Biz içerde işçiler üzerindeki bu baskının son bulmasını ve işimize geri dönüp çalışmak istiyoruz. İşçilerin haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu taleplerimiz Kabul edilip hepimiz tekrar işe alınıncaya kadar da burada süresiz bir şekilde direnişimize devam edeceğimizi ilan ediyoruz” dedi ve hakları için sonuna kadar direneceklerini vurguladı.
Sendika.Org