15 Temmuz 2020 tarihinde antreman sonrasında bisikletiyle evine dönerken alkollü sürücü Çağdaş Şenyüz’ün arkadan çarpması sonucu yaşamını yitiren Umut Gündüz'ün ailesinin adalet mücadelesi sürüyor. 1 Ağustos'ta başlayacakları adalet turunda Türkiye'nin dört bir yanında adalet mücadelesi veren kesimlerle buluşacak olan Gündüz ailesi, buralarda çeşitli bisiklet gruplarıyla da buluşarak bisikletli ölümlerin durdurulması için gerekli fiziki altyapı ve hukuki düzenleme taleplerinden oluşan kampanyalarına davette bulunacaklar. Adalet turuna çıkacak olan Gündüz ailesinden baba Menderes Gündüz, adalet mücadelelerini ve yapacakları adalet turunu Sendika.Org'a anlattı
15 Temmuz 2020 tarihinde antreman sonrasında bisikletiyle evine dönerken alkollü sürücü Çağdaş Şenyüz’ün arkadan çarpması sonucu yaşamını yitiren Umut Gündüz’ün ailesinin adalet mücadelesi sürüyor. Umut’un ailesi adalet mücadelesini Adalet Bakanlığı önünde yaptıkları oturma eylemleriyle başlattı. Her hafta çarşamba günleri Adalet Bakanlığı önünde oturan Gündüz ailesine, Umut’un arkadaşlarından, bisiklet topluluklarından çeşitli sivil toplum örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinden destek de gelmişti.
24 Haziran’daki ilk duruşma öncesinde katli Çağdaş Şenyüz, serbest bırakıldı ve mahkeme de tutuklama talebini reddetti.
Gündüz ailesi de adalet mücadelesi veren kesimlerle buluşarak adalet mücadelesini büyütme kararı verdi. 1 Ağustos’ta başlayacakları adalet turunda Türkiye’nin dört bir yanında adalet mücadelesi veren kesimlerle buluşacak olan Gündüz ailesi, buralarda çeşitli bisiklet gruplarıyla da buluşarak bisikletli ölümlerin durdurulması için gerekli fiziki altyapı ve hukuki düzenleme taleplerinden oluşan kampanyalarına davette bulunacaklar.
Adalet turuna çıkacak olan Gündüz ailesinden baba Menderes Gündüz, adalet mücadelelerini ve yapacakları adalet turunu Sendika.Org’a anlattı.
Sendika.Org: Merhabalar. Umut Gündüz’ün öldürülüşü ve sonrasındaki adalet mücadelesine kısaca anlatabilir misiniz? Böyle bir adalet turuna neden çıkıyorsunuz?
Menderes Gündüz: Biz ilk başta, kendiliğinden işleyecek bir süreç gibi düşündük. 15 Temmuz akşamı bu ölüm olduğunda katil, o gece tutuklandı. Biz de “Bir adalet mekanizması var ve işliyor” diye düşündük. Katil tutuklandı. Takip eden günlerde, aile avukatımız, dernek avukatımız, parti avukatımız geldiğinde bambaşka bir tablo çıkardılar önümüze. “Alabileceği en yüksek ceza 9 yıldır ve Türkiye’de bu cezayı alan neredeyse yoktur. 2 yıl 6 ay gibi bir ceza alır ve 5 yılın altında olduğu için onu da yatmaz. Daha fazlasını beklemeyin” dediler. Çünkü TCK içinde “trafik kazası” bölümünde böyle belirtilmiş. Bunu zaten trafik kazasından ayırmak gerekiyor. 1,5 tonluk araçla 8 kiloluk bisiklete aynı sorumluluk yüklenemez. Araç bisiklete hafif dokunsa bile sonuçları ölümcüldür. İkisini bir değerlendirirsek ölümleri teşvik etmiş oluruz.
Aslında 24 Haziran’daki mahkemeden çok umutluyduk. Çok ciddi bir kamuoyu oluştu. Bisikletli ölümlerin fazlalığı ve bu ölümlerde caydırıcı cezaların verilmemiş olmasından kaynaklı birçok ilden insan toplandı. Ama gördük ki bir fiyasko. Katil, 15 tane çevik kuvvet polisinin korumasıyla getirildi. Salona anne ve baba dışında kimseyi almadılar. 8-9 tane asayiş polisi, salonun içinde.
“Katil ve katili yargılayacak hakim, aynı kapıdan girdiler”
Ben hakime daha öncesinde bir dilekçe vermek için gittiğimde veremedim dilekçemi ve görüşemedim kendisiyle. Oysa katille hakim aynı odadan geldi. Katil ve katili yargılayacak hakim, aynı kapıdan girdiler. Bizim göremediğimiz, ulaşamadığımız hakim, katille neredeyse kol kola girmiş. Buradan adalet bekleyebilir misiniz?
Katil Çağdaş Şenyüz’ün siyasi bir bağlantısını tespit etmiş değiliz. AK Parti’li ya da iktidara yakın mı bilmiyoruz. Ama alenen korunuyor. Biz hak ve hukuk mücadelesi verdiğimiz için olmadık eziyetler gördük. Hangi kuruma gittiysek terslendik, azarlandık. Dinlenilmedik. Pandemi bahane edildi. Olmadık eziyetler yapıldı bize. Bu bizi daha da hırslandırdı.
Anladık ki bu yargılama adil bir şekilde yapılmayacak ve diğer bisikletli veya yaya ölümler gibi komik bir cezayla kaptacaklar. Biz de “Adalet yrüyüşü yapalım” dedik. Bunu tek biz yaşamadık. Geçtiğimiz yıllarda Soma Katliamı, Çorlu Tren Katliamı, Suruç Katliamı, 10 Ekim Ankara Katliamı ve daha nicesi. Buradaki mağdurlara baktığımızda, bir arpa boyu yol alınmadığını görüyoruz.
İlk durağımız da Şenyaşar ailesi olacak. Kadının hem oğlu, hem eşi kameralar önünde hunharca katlediliyor. Bir kişi tutuklu değil. Bir dosya bile hazırlanmamış. Bir acılı anne, o sıcakta, her gün Adalet Sarayı’nın önünde. Empati yapınca o acıyı çok iyi hissediyorum.
“Birlikte olduğumuzda daha güçlüyüz”
Çeşitli illerden çoğunlukla bisiklet topluluklarıyla buluşma görünüyor takvimde. Ama bunun yanında Şenyaşar ailesi, Antakya’da Ali İsmail Korkmaz ve Ahmet Atakan’ın ailesi, Somalı madenciler gibi davaları toplumsallaşmış çeşitli kesimlerle de temasınız olacak. Bunu tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?
Adalet mücadelesi veren her kesimle görüşüp güç birliği sağlamak ve mücadelede fikir alış verişi yapmak istiyoruz. İlerleyen zamanlarda adalet mücadelesi verenlerin buluştuğu bir miting veya eylem düşüncemiz de var ve bu ziyaretler ilk adımı olabilir.
Tek başımıza biz bu kadarız. Bizimle bir şekilde mücadele ediyorlar. Ama birlikte olduğumuzda daha güçlüyüz. Tek başımıza birbirimizin baş sağlığı ziyaretlerine bile yetişemiyoruz. İnsanlarımız ölüyor. Yaşamın kendisini savunmamız gerekiyor. Bundan dolayı yola çıktık ve adalet arayan diğer kesimlerle de temas kurmaya çalışıyoruz.
Gittiğimiz yerlerde sorduklarında “Umut’un annesi babasıyız” diyoruz. “Acılı bir anne baba” diyorlar. Bunu artık bir isme dönüştürmemiz gerekiyor. Somalı aileler, Suruç aileleri gibi adalet mücadelemizi kurumsallaştırmaya da ihtiyacımız var. Bu konuda da fikir alış verişi yapacağız. Örneğin Ankara’ya döndükten sonra Umut’un adını da vereceğimiz bir vakıf ya da dernek de kurmayı düşünüyoruz. Aynı Ali İsmail Korkmaz Vakfı gibi. Bu konuda Antakya’daki ziyaretimizde daha detaylı bir görüşme de yapacağız.
“Milyon dolarlık yolların kenarında bir buçuk metrelik kısım ayırmak çok maliyetli geliyor”
Bu turda çeşitli bisiklet topluluklarıyla da görüşeceksiniz. Bu topluluklarla ortak bir talebiniz, sözünüz ya da değiştirmeyi istediğiniz bir şey var mı?
Ülkemizde bisiklet kullanımı da bilinci ve kültürü de artıyor. Bisiklet kullanmaya teşvik de artıyor. Ama fiziki altyapı ve hukuki düzenleme değişmiyor. Değişmediği için aynı hızda ölümler de artıyor. Bisiklet teşvik ediliyor ama neden bisiklet yolları yok? Nerede kullanıyor bisikletliler? Sporcular antremanlarını karayolunda yapıyorlar. Umut da öyleydi. Çok mu zor veledrom yapmak? Milyon dolarlar tutan kilometrelerce uzunluktaki yolların kenarında bir buçuk metrelik kısım çok maliyetli geliyor.
Bisikletli ölümler arttığı için, Umut da bisikleti hem spor hem ulaşım maksadıyla kullandığı için güzergah üzerinde de bisikletlilerle de temas kurmak istiyoruz.
Bisiklet gruplarının oluşturduğu bir platform var, Bisikletli Yaşam Platformu. Bisikletli ölümlere ve yaralanmalara karşı mücadele ediyor bu yapı. Şu ana kadar da iyi ilerliyor. Bu turumuzda bunu da gündeme getirerek daha geniş bir çatı kurmak istiyoruz. Türkiye’nin her yerinden bisikletliler olası bir yaralanmada veya ölümde mahkeme görülüyorsa birlikte hareket edebileceğimiz bir platform. Bu turun amaçlarından biri de bunu sağlamak.
Tur içerisindeki etkinlikleriniz nasıl olacak? Bisiklet turları, oturumlar, ortak nöbetler şeklinde mi? Ya da planlıysa açıklayabilir misiniz?
Örneğin Şenyaşar ailesi, Urfa Adliyesi önünde nöbette. Saatlerini belirleyerek oradaki açıklamalarına biz de destek olacağız.
Her şehirde iki günlük program düzenledik. Birinci günü o ildeki adalet mağdurları ailelerle temas kurmak ve varsa eylemleri onlara katılarak değerlendireceğiz. İkinci günde de bisiklet topluluklarıyla konuşarak sürecimizi anlatacağız. Yasal düzenleme talebimiz ve kampanyamız için de davet gibi olacak. Hatay’da üç gün duracağız sadece. Orada görüşeceğimiz kişi ve grup sayısı fazla olacak çünkü.
30 günde bitirme hedefimiz var ama sarkarsa da turu tamamlamadan dönmeyi düşünmüyoruz.
Adalet mücadelesi veren ailerle ortak bir miting
Turun sonunda bir miting veya buluşma olacak mı?
Hesaplarımızda bir sapma olmazsa 1 Eylül Çarşamba günü Ankara’da olacağız. Çarşamba günleri Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemimiz vardı. 1 Eylül’den sonra bu oturma eylemini bir başka noktaya taşıyacağız. Yeri ve zamanını netleştikçe duyuracağız.
Görüşeceğimiz ailelerle ortak bir etkinlik de planlayacağız. Görüşmeler sonrası netleşince bunu da duyuracağız. İstanbul veya Ankara’da ortak bir miting, bir buluşma düzenleyeceğiz. Muhataplarımız Adalet Bakanlığı ve Meclis olacağı için Ankara olmasını da tercih ederiz. Bir anne babanın ötesinde, ortak bir ses olsun istiyoruz.
Daha önceki açıklamalarınızda ve mahkemelerde Umut’un katili Çağdaş Şenyüz’ün alenen korunduğunu ifade ettiniz. Böyle aleni korumaları biz genelde siyasi cinayetlerde, muhaliflere yönelik yapılan katliamlarda ya da mağdurun muhalif olduğu davalarda görüyorduk. “Trafik kazası” ya da “bisikletli kaza” denilip geçilen ve “alelade” görülen bir olayda katil sizce neden bu kadar göze sokarcasına korunuyor?
Biz aslında burada kötü örneğiz. Bir yıldır mücadele verdiğimiz için kötü örneğiz. Bir hak mücadelesine giriyorsa sopa önce senin başına patlıyor. “Sana verdiğim kadar adalete razı olacaksın. Bunun dışına çıkarsa hayatı sana zindan ederim” diyorlar. Bunun da temelinde siyasi bir neden var. Bu işe kalkışmayan, yargıdan ne çıksa “Kaderdir” deyip razı olan, hukuktan bir beklentisi olmadığı için uğraşmayan aileler de var. Biz ısrarla adalet talep ettikçe de karşımızda buna bir tepki geliyor diye düşünüyorum. “Sen misin kitleleri buraya toplayan?”, “Sen misin hukuku, adaleti sorgulayan” diyerek bizim işimizi de zorlaştırıyorlar. Dolayısıyla temelinde yine siyasi bir neden var.
İşin bir boyutu ise şu. Burada yasal düzenleme yapsalar tahminimce en çok AK Parti çevresi etkilenir. Çünkü iktidar olmayı o kadar içselleştirmişler ki kimsenin ve herhangi bir kuralın kendi yaşamlarını kısıtlayabileceklerine dair algıları zayıfladı. Böyle olunca da bisikletli birine çarpan, nasıl olsa ceza almayacağını düşünerek umursamıyor bile. Umut’un katilinde bir siyasi bağlantı tespit edemedik ama failin iktidar yanlısı olduğu için korunduğu çok fazla bisikletli ölüm vakası var.
“Umutluyuz, değişecek”
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Biz umutluyuz. Değişecek. Değişebilmesi için de tek başımıza yeterli olamayacağımızın farkındayız. Keşke daha öncesinde bu katliamlardan, cinayetlerden sonra güçlü tepki gösterilseydi de yeni katliamlar olmasaydı. Her sessizlik yeni katliamın önünü açmıştır.
Adalet turunun programı
Menderes Gündüz’ün bize ilettiği 30 günlük adalet turunun programı ise şöyle:
1 Ağustos Pazar: Ankara’dan yola çıkılıvor
2 Ağustos Pazartesi: Şanlıurfa [Şenyaşar Ailesiyle görüşme]
3 Ağustos Salı: Şanlıurfa [Merve Akpınar Ailesiyle görüşme]
4 Ağustos Çarşamba: Şanlıurfa [Bisiklet Topluluğu]
5 Ağustos Perşembe: Gaziantep [Bisiklet Topluluğu]
6 Ağustos Cuma: Gaziantep [Bisiklet Topluluğu]
7 Ağustos Cumartesi: Hatay [Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan Aileleri ve Milletvekili Barış Atay’la görüşme]
8 Ağustos Pazar: Hatay [Bisiklet Topluluğu ve Umut Yorgun Ailesiyle görüşme]
9 Ağustos Pazartesi: Adana [Bisiklet Topluluğu]
10 Ağustos Salı: Adana [Bisiklet Topluluğu]
11 Ağustos Çarşamba: Mersin [Bisikletli Aile görüşmesi]
12 Ağustos Perşembe: Mersin [Bisiklet Topluluğu]
13 Ağustos Cuma: Anamur
14 Ağustos Cumartesi: Anamur
15 Ağustos Pazar: Anamur
16 Ağustos Pazartesi: Alanya [Bisikletli Aile görüşmesi]
17 Ağustos Salı: Antalya [Bisiklet Topluluğu]
18 Ağustos Çarşamba: Fethiye [Bisiklet Topluluğu]
19 Ağustos Perşembe: Ortaca [Bisiklet Topluluğu]
20 Ağustos Cuma: Marmaris [Bisiklet Topluluğu]
21 Ağustos Cumartesi: Bodrum [Bisiklet Topluluğu]
22 Ağustos Pazar: İzmir [Zeynep Aslan Ailesiyle görüşme]
23 Ağustos Pazartesi: İzmir [Bisiklet Topluluğu]
24 Ağustos Salı: İzmir [Bisiklet Topluluğu]
25 Ağustos Çarşamba: Manisa Soma [Soma Maden İşçileriyle görüşme]
26 Ağustos Perşembe: Lüleburgaz [Sinan Atakan Yavuz Ailesiyle göruşme]
27 Ağustos Cuma: Lüleburgaz [Bisiklet Topluluğu]
28 Ağustos Cumartesi: İstanbul [Çorlu Tren Katliamı Aileleriyle görüşme]
29 Ağustos Pazar: İstanbul [Suruç Katliamı Aileleriyle görüşme]
30 Ağustos Pazartesi: Kocaeli [Bisiklet Topluluğu]
İlgili haberler:
- Umut Gündüz Davası başladı: “Umut’a ses ol, bisikletli ölümler dursun”
- Polisin engelleme girişimine rağmen Umut Gündüz, Güvenpark’ta anıldı: “Bisikletli ölümler dursun”
Sendika.Org