Vive La Commune! Paris Komünü 150 Yaşında! Sendika.Org e-derginin son sayısı Paris Komün’ü temasıyla yayınlandı. Diyar Saraçoğlu editörlüğünde hazırlanan bu dosyada Komün’e ilişkin farklı açılardan pek çok değerlendirmeler bulunuyor. Sendika.Org Podcast bu bölümde Önder Kulak’la birlikte Paris Komünü’nün izlerini, yapısını ve anlamını keşfetmeye çalışıyor.
Sendika.Org Yazar Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu “Marx ve Paris Komünü: Bugüne Notlar” başlıklı yazısı ile Önder Kulak. Önder’le Marx’ı, Paris Komünü’nü ve günümüzdeki toplumsal hareketleri konuştuk.
Karl Marx’ın toplumsal sürece dair birçok tespiti ve geleceğe ilişkin de öngörüleri bulunuyordu. Ancak bu öngörüler kimileri tarafından Marx’ın bilimsellikten uzak olduğu ve onun bir kâhin gibi olaylara yorum getirdiği şeklinde lanse edildi. Marx’ın Komün’e dair öngörüleri hakkında şöyle diyor Önder Kulak, “Louis Bonaparte’ın 18 Brumaire’i metninde ve daha sonra Kugelmann’la mektuplaşmalarında da karşılaştığımız şekilde işçi sınıfının önceki yenilgilerinin akabinde artık iktidara yönelik kalkışmalarda bulunacağı gibi başka bir öngörüsü de söz konusuydu. Bu öngörüler tıpkı diğerlerinde olduğu gibi asla bir kehanet şeklinde ele alınmamalı ama toplumsal nedenselliğin ilişkiselliği bağlamında bir olanak ve bu olanaklar içerisinde muhtemel olan şeklinde düşünülmeli.”
Önder Kulak, Komün iktidarının en önemli işlevi için “Çatlamış bir tohum misali gelişmeye başlayan yeni toplumun önünü açmaktı” diyor ve ekliyor “Komün, sadece siyasal bir devrimin yansıması değil. Komün toplumsal bir devrimin yansıması. Fransa özelinde bakarsak… 1789’daki o formal ilkelerin işçi sınıfı özelinde yeniden içeriklendirilmesi. Komün’ün esasen karşılığı bu. Bu noktada Komün’ün yaptığı icraatlar var. Bunlara baktığımızda zaten yanıtı alıyoruz. Örneğin; eğitim, sağlık, kültür… Bunların halka açılması, nitelikli kılınması, herhangi bir bedel talep edilmemesi. Yine aynı şekilde siyasal ve hukuki alanda işçi sınıfına yönelik bir düzenleme söz konusu.”
Komün’ün dünya sosyalist hareketine dair hala güncel ipuçları taşıdığını belirten Önder Kulak’a göre Paris Komün’ü, proletarya diktatörlüğü kavramının o dönemdeki en somut, en yetkin karşılığını ortaya koyuyor. Marx’ın Komün’den daha önceki zamanlarda bu kavramı işlediğini belirten Önder Kulak, “Kavram pek çok kesim tarafından nahoş karşılanıyor. Hatta diktatörlük kavramının mevcut süreçteki olumsuz etiketi doğrultusunda kötüleniyor. Aslında doğrusu bu değil. Marx’tan Lenin’e bu sürecin nasıl işlediği ve diktatörlüğün her sınıf iktidarında söz konusu olduğu, sadece bu diktatörlüğün kime karşı olduğunun önemli olduğunu çok net biçimde okumak mümkün. Komün de bu anlamda bir somutlaşma” dedi.
Söyleşi: Ahmet Buğra Kalender