11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı ve 20 Mart 2014 Niğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısı davalarının “firari” sanığı olan ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca Konya’da trafik kazasında öldü
11 Şubat 2013 Cilvegözü, 11 Mayıs 2013 Reyhanlı, 20 Mart 2014 Niğde saldırıları ile 7 Kasım 2013’te Adana’da yakalanan bir TIR dolusu roket başlıklarıyla ilgili soruşturmalarda adı geçen ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca Konya’da bir trafik kazasında öldü.
Heysem Topalca’nın içinde bulunduğu araç
Kaza, 10 Şubat 2021’de saat 21.00 sıralarında Karapınar-Konya yolu Akçayazı Mahallesi Merdivenli mevkiinde meydana geldi.
DHA’nın haberine göre, Karapınar’dan Konya istikametine seyir halinde olan ve içerisinde Suriye uyruklu ailenin bulunduğu 68 KH 911 plakalı otomobil, önünde giden ve kavşakta dönmek için yavaşlayan Mustafa Usta (55) yönetimindeki 06 KH 8433 plakalı TIR’ın kasasına çarptı. Araçta bulunan üç kişi hayatını kaybetti, beş kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerden birinin adı “Heysem Tabalci” (54) olarak belirtildi.
Heysem Topalca’nın oğlu, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla babasının öldüğünü doğruladı.
Yayladağı Mezarlık Kompleksi adlı Facebook sayfasında yapılan paylaşımda, Heysem Topalca’nın 11 Şubat’ta Yayladağı Asri Mezarlığı’nda defnedildiği belirtildi.
Heysem Topalca kimdir?
Aslen Suriye’nin Lazkiye ilinin kuzey kırsalında bulunan Şeyh Hasan köyünden olan Heysem Topalca’nın ailesi Hatay’ın Yayladağı ilçesinde ikamet ediyor. Topalca, Lazkiye’nin kuzey kırsalında Türkmendağı olarak adlandırılan bölgede, MİT güdümünde kurulan ve Türkiye’den de cihatçıların katıldığı “Bayırbucak Türkmen Tugayı”nın bileşenlerinden El Huva Billa Taburu’nun lideri.
MİT tarafından arandığı iddia edilen Topalca, aslında MİT’in kontrolünde yürütülen pek çok operasyonda kilit görevler aldı ve deşifre oldu. Bu operasyonlar arasında cihatçılara Libya-Türkiye hattından silah ve mühimmat taşınması, Lazkiye’de Alevi köylerine yönelik saldırı ve katliamlar, sınır hattında gerçekleşen kaçırma olayları, El-Kaide bağlantılı gruplarla iletişim bulunuyor.
Ağustos 2013‘te cihatçı çeteler Topalca’nın rehberliğinde Lazkiye’nin kuzey kırsalındaki Alevi köylerine saldırmış ve HRW raporuna göre 190, resmi olmayan kaynaklara göre ise bin 500 sivili katletti.
11 Mayıs 2013’te yaşanan Reyhanlı Katliamı sonrası saldırının organizatörü olarak Heysem Topalca’nın ismi ön plana çıkmış ancak Türkiye’ye rahatça girebilen Topalca hakkında hiçbir resmi işlem yapılmamıştı.
7 Kasım 2013 tarihinde Adana Metal Sanayi Sitesi’ndeki bir atölyede Hatay’a gitme hazırlığı yapan bir TIR’da 953 adet havan topu başlığı ve 10 füze rampası yakalanmış ve mühimmatı yükleten kişi olarak Heysem Topalca gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakılmıştı.
‘DEVLETİN BULAMADIĞI ADAM’ HEYSEM TOPALCA, TÜRKİYE-SURİYE ARASI MEKİK DOKUYOR
Gazeteci Bünyamin Aygün, 26 Kasım 2013‘te Heysem Topalca ile röportaj yapmak için gittiği Suriye’de Topalca ile birlikte kaçırılıp 6 Ocak 2014’te Topalca tarafından ‘kurtarılmıştı’. Türkiye’ye döndükten sonra yaşadıkları hakkında konuşan Aygün, Topalca ile olan diyaloglarını şöyle açıklamıştı:
Heysem Topalca’yla röportaj yapmış olmak şöyle bir şeydi; ‘Milliyet, MİT’in ve Emniyet’in aradığı Heysem Topalca’yı Suriye’de buldu ve konuştu’ denecekti. Heysem Topalca zaten suçlu olmadığını anlatmak için bu röportajı kendisi talep etti. Bir gazetecilik başarısıydı. Heysem Topalca’yla yaklaşık 17 gün aynı hücrede kaldım (…) Heysem onlara birkaç isim vereceğini söyledi ve son sorguda bizi birbirimizden ayırdılar. Bana söylediği, onların kadı dedikleri, emir dedikleri birkaç kişiye daha önce hizmeti olmuş iyiliği dokunmuş Heysem’in, onların adını verince Heysem’i bıraktılar. Ahrar-uş Şam grubu beni almaya geldiğinde yanında yine Heysem vardı. Kapı açıldı, yerde dizlerimin üzerinde oturuyordum, içeriye Heysem girdi, ‘Abi merak etme kurtuldun sen, ben geri geleceğim, şimdi senin pazarlıkların devam ediyor’ dedi.
Ocak 2014′te Suriye’nin Lazkiye bölgesindeki Bedrusiye Türkmenlerinden olan ve Suriye Ordusu’nda askerken, kaçıp Heysem Topalca’nın grubuna katılarak 2 yıla yakın süredir Yayladağı’nda yaşayan Amir Camırlı ‘Esad ajanı’ suçlamasıyla kaçırıldı ve Türkiye sınırları içerisinde başı kesilerek infaz edildi.
21 Mart 2014’te Yayladağı Sınır Kapısı’ndan giren cihatçı çeteler Keseb’e saldırdı. Saldıran gruplar arasında Topalca liderliğindeki El Huva Billa Taburu da bulunmaktaydı. Keseb’deki Ermenilerin Yayladağı’ndan Vakıflı’ya getirilmesinin ardından Vakıflı Köyü Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı Cem Çapar ise kendilerinden hala haber alınamayan Keseblilerin olduğunu söylemişti. 14 Nisan’da Topalca tarafından Yayladağı’na getirilen Luder Tırtıryan, 23 Nisan’da Vakıflı’da hayatını kaybetti.
MİT’İN TOPALCA’SI KESEB’DE ORTAYA ÇIKTI
2016’da ise, Reyhanlı Katliamı ve 20 Mart 2014 Niğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısı davalarının “firari” sanığı olan ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca’nın, Niğde’deki saldırıdan 8 gün önce belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat ettiği ortaya çıkmıştı.
MİT’İN HEYSEM TOPALCA’SI IŞİD SALDIRISINDAN 8 GÜN ÖNCE BERAAT ETMİŞ!
Sendika.Org