Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca, Niğde Ulukışla’da 20 Mart 2014’teki IŞİD saldırısından 8 gün önce, belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat etmiş!
11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı ve 20 Mart 2014 Niğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısı davalarının “firari” sanığı olan ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca, Niğde’deki saldırıdan 8 gün önce belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat etmiş!
11 Şubat 2013 Cilvegözü, 11 Mayıs 2013 Reyhanlı, 20 Mart 2014 Niğde saldırıları ile 7 Kasım 2013’te Adana’da yakalanan bir TIR dolusu roket başlıklarıyla ilgili soruşturmalarda adı geçen ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği Heysem Topalca’nın belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat ettiği ortaya çıktı.
2013 yılı haziran ayında, Heysem Topalca ve babası Muhammed Topalca’nın resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandı ve beraat etti.
Yayladağı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/130 esas sayılı dosyasında, 14 Mayıs 2013 tarihinde, Hatay’ın Yayladağı ilçesinde kolluk kuvvetleri tarafından park halindeki Wolkswagen marka Suriye plakalı bir aracın ruhsatında yapılan incelemede şase numarası ve ruhsata kayıtlı araç şase numarasının farklı olduğu; söz konusu aracın Heysem Topalca’ya ait olduğu belirtiliyor.
Davanın beraat kararında ise tarihi belirtilmese de Heysem Topalca’nın ifade verdiği ve şunları söylediği belirtildi:
“Suriye’deki iç karışıklıklardan dolayı Hatay’da yaşamaktayım. Türkiye’de araca ihtiyacımız vardı. Bu sebeple babam olan diğer sanık Mohammad Topalja tarihini tam olarak hatırlamıyorum sanırım 2012 yılının Ağustos aylarıydı, Suriye’den 897041 plakalı Wolkswagen marka acı satın alarak babam getirdi. Aracı ben de babam da birlikte kullanıyorduk. Babam Osmaniye konaklama merkezine kayıt olunca kullanmakta olduğu söz konusu aracı bana bıraktı. Söz konusu aracın yakalanma tarihinde ben Suriye’deydim. Aracı eşimin kardeşi kullanıyormuş. Hatay’a geldiğimde aracın şase numarası ve ruhsattaki şase numarasının farklı olması sebebiyle araca el konulduğunu öğrendim. Bu numaraların farklı olduğunu bilmiyordum Suriye’de ruhsat üzerindeki numaralar görevli memurlarca sürekli elle yazılır. Bu yazılım esnasında bir yanlışlık olmuş olabilir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Neden böyle bir suç işleyeyim ki. Beraatimi talep ederim.”
Heysem Topalca ve babasının, davadan 12 Mart 2014 tarihinde, yani Niğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısından 8 gün önce beraat etmesi ise ayrıca dikkat çekiyor.
ULUKIŞLA SALDIRI İDDİANAMESİNDE IŞİD VE REYHANLI BAĞI
‘Gerçekler karartılıyor’
Konuya ilişkin konuştuğumuz Reyhanlı Katliamı Davası avukatlarından Sevinç Hocaoğulları, daha önce Heysem Topalca hakkında yapılan ya da neticelenen soruşturmalarla ilgili savcılıktan bilgi talep ettiklerini ancak soruşturma olmadığı cevabını aldıklarını söyledi.
Hocaoğulları şunları söyledi:
“Cilvegözü, Reyhanlı ve Niğde saldırıları ile Adana’da yakalanan roket başlıkları… Neredeyse her soruşturmada adı geçen ve Jandarma, MİT, Emniyet’in hakkında bilgi vermediği, Suriye’de olduğunu ifade ettiği Heysem Topalca’nın Reyhanlı Katliamı’dan bir ay sonra Hatay’da olduğunu anlıyoruz. “Hayalet Komutan”, “İkinci Yeşil mi?” diye manşetler atılan Topalca’nın yakın tarihlerde mahkemede ifade verdiğini, yargılandığını ve Niğde Ulukışla saldırısından 8 gün önce, babası ile birlikte beraat ettiğini öğreniyoruz. Bugüne kadar, katliamlarda sorumlulukları olanların, katliam soruşturmalarını yürütmesinin gerçeklerin açığa çıkmasına değil karartılmasına hizmet ettiğini ifade ediyorduk. Reyhanlı Katliamı davasında da Heysem Topalca ile ilgili gerek Özcan Şişman’ın ifadeleri gerekse son olarak bilgi sahibi olduğumuz beraat kararı ve dosyaya gelen diğer bilgiler bu durumu doğruluyor.”
Reyhanlı Katliamı Davası Raporu’nda Heysem Topalca
Halkevleri Hukuk Dairesi, üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen sorumluların halen yargılanmadığı Reyhanlı Katliamı ile ilgili yürütülen davalara ilişkin Mayıs 2016’da bir rapor yayımlamıştı.
Raporda, katliamda örtbas edilmiş olan devletin sorumluluğuna dikkat çekilirken, Heysem Topalca’nın Reyhanlı Katliamı, Cilvegözü ve Niğde Uludere saldırılarıyla olan ilişkisi anlatılmıştı.
Heysem Topalca’yla ilgili, raporda yer alan bazı bilgiler şöyle:
Cilvegözü, Reyhanlı, Niğde, Adana’da yakalanan roket başlıkları neredeyse her soruşturmada adı geçen Heysem Topalca hakkında Adana’da herhangi bir soruşturma yürütülmüyor oluşu, katliamlarda parmağı olan kamu görevlilerinin korunmaya çalışıldığı şüphesini güçlendirmektedir.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın 23.10.2015 tarihli 4. celsesinde katılan aileler vekilleri olarak talebimiz üzerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak Heysem Topalca hakkında yapılan soruşturma bulunup bulunmadığı, neticelenen soruşturma var ise iddianame suretlerinin gönderilmesi talep edilmiştir.
– Mahkemenin 12.11.2015 tarih ve 2014/432 Esas sayılı yazısına Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör-Teknik ve Organize Suçlar Soruşturma Bürosunun verdiği 16.11.2015 tarihli yanıtta “Heysem Topalca” hakkında yürütülmekte olan herhangi bir soruşturma bulunmadığı” bilgisi verilmiştir.
Oysa Özcan Şişman MİT TIR’ları duruşmasında verdiği ifadede 2013/884 sayılı soruşturmayla ilgili olarak Adana’da ele geçirilen roket başlıklarının El Ahraru Şam’a teslim edilme sürecinin Heysem Topalca tarafından organize edildiğini ifade etmiştir.
Yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün El Kaide raporunda Topalca’nın 2011-2014 yılları arasında 873 kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı ifade edildiği basına yansımıştır. Yine iki kez gözaltına alınıp serbest bırakıldığına ilişkin bilgiler de basına yansımıştır. Suriye’deki son gelişmelerle birlikte Türkiye’de olabileceğine dair haberler yapılmıştır. Ancak sınır hattında gerçekleşen her saldırıda adı geçen Heysem Topalca’nın hakkında bildiğimiz kadarıyla yürütülen bir soruşturma olmaması manidardır.
– Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yanıtı üzerine Heysem Topalca hakkında yürütülen soruşturma ve açılan davaların Adalet Bakanlığı’ndan sorulması talebimiz üzerine Adalet Bakanlığı’na müzekkere yazılmıştır.
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı 11.04.2016 tarihli yanıtı ekinde Heysem Topalca hakkında açılmış soruşturmaların listesini göndermiştir .
27.04.2016 tarihli duruşmanın ara kararında listede bulunan dosyaların Mahkemelerinden istetilmesine karar verilmiştir.
– Heysem Topalca ile ilgili olarak dosya kapsamında Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yazılan müzekkereler ve gelen yanıtlar neticesinde dosyaya giren bilgiler diğer bilgiler:
* Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.08.2014 tarih ve 2014/252 E. Sayılı yazılarıyla Hatay MİT Şube Müdürlüğü’ne, Yayladağı İlçe Jandarma Komutanlığı’na, Yayladağı Emniyet Müdürlüğü’ne “sanık Ferdi Gazel müdafi Av. Tugay Bek’in beyanında belirttiği Heysem Topalca’nın açık kimlik bilgileri ve adresine yönelik herhangi bir bilgi olup olmadığı.” sorulmuştur.
* MİT Müsteşarlığı’nın Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.08.2014 tarih ve 2014/252 esas sayılı yazısına cevaben yazdığı 15.10.2014 tarih 60708433 sayılı yazıda:
“İlgi yazıya konu talebe ilişkin olarak müsteşarlık kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde Heysem Topalca’nın; Suriye Lazkiye 1967 doğumlu olduğu, Lazkiye Kuzey kırsalında Suriye rejimine karşı mücadele eden Türkmen gruplarından Allah Yolunda Kardeşler taburunun lideri olduğu ve halihazırda Lazkiye’nin kuzeyinde bulunduğu yönünde bilgilerin yer aldığının tespit edildiği bilgisi yer almıştır.”
* Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.08.2014 tarih ve 2014/252 E. Sayılı yazısına Yayladağı İlçe Jandarma Komutanlığı 01.09.2014 tarihli cevap yazısında “komutanlığımız kayıtlarında ve arşiv araştırması incelemesinde adı geçen Heysem Topalca ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge elde edilemediği”
* Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.08.2014 tarih ve 2014/252 E. Sayılı yazısına Yayladağı İlçe Emniyet Amirliği verdiği 23.09.2014 tarihli cevabi yazı “şahıs hakkında yapılan arşiv araştırmasında adı geçenin kimlik bilgileri” yazı ekinde gönderildiği beyan edilmiştir.
– Yayladağı İlçe Emniyet Müdürlüğü Mahkemeye verdiği cevap yazısında ailesiyle 0536 603 45 91 numaralı telefonla iletişim kurduğu tespit edildiği bilgisini vermiştir.
HALKEVLERİ HUKUK DAİRESİ’NDEN REYHANLI KATLİAMI DAVASI RAPORU
Kim bu Heysem Topalca?
Aslen Suriye’nin Lazkiye ilinin kuzey kırsalında bulunan Şeyh Hasan köyünden olan Heysem Topalca’nın ailesi Hatay’ın Yayladağı İlçesi’nde ikamet ediyor. Topalca, Lazkiye’nin kuzey kırsalında Türkmendağı olarak adlandırılan bölgede, MİT güdümünde kurulan ve Türkiye’den de cihatçıların katıldığı “Bayırbucak Türkmen Tugayı”nın bileşenlerinden El Huva Billa Taburu’nun lideri.
MİT tarafından arandığı iddia edilen Topalca, aslında MİT’in kontrolünde yürütülen pek çok operasyonda kilit görevler aldı ve deşifre oldu. Bu operasyonlar arasında cihatçılara Libya-Türkiye hattından silah ve mühimmat taşınması, Lazkiye’de Alevi köylerine yönelik saldırı ve katliamlar, sınır hattında gerçekleşen kaçırma olayları, El Kaide bağlantılı gruplarla iletişim bulunuyor.
Ağustos 2013‘te cihatçı çeteler Topalca’nın rehberliğinde Lazkiye’nin kuzey kırsalındaki Alevi köylerine saldırmış ve HRW raporuna göre 190, resmi olmayan kaynaklara göre ise bin 500 sivili katletti.
11 Mayıs 2013’te yaşanan Reyhanlı Katliamı sonrası eylemin organizatörü olarak Heysem Topalca’nın ismi ön plana çıkmış ancak Türkiye’ye rahatça girebilen Topalca hakkında hiçbir resmi işlem yapılmamıştı.
7 Kasım 2013 tarihinde Adana Metal Sanayi Sitesi’ndeki bir atölyede Hatay’a gitme hazırlığı yapan bir TIR da 953 adet havan topu başlığı ve 10 füze rampası yakalanmış ve mühimmatı yükleten kişi olarak Heysem Topalca gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakılmıştı.
‘DEVLETİN BULAMADIĞI ADAM’ HEYSEM TOPALCA, TÜRKİYE-SURİYE ARASI MEKİK DOKUYOR
Gazeteci Bünyamin Aygün, 26 Kasım 2013‘te Heysem Topalca ile röportaj yapmak için gittiği Suriye’de Topalca ile birlikte kaçırılıp 6 Ocak 2014’te Topalca tarafından ‘kurtarılmıştı’. Türkiye döndükten sonra yaşadıkları hakkın da konuşan Aygün, Topalca ile olan diyaloglarını şöyle açıklamıştı:
Heysem Topalca’yla röportaj yapmış olmak şöyle bir şeydi; ‘Milliyet, MİT’in ve Emniyet’in aradığı Heysem Topalca’yı Suriye’de buldu ve konuştu’ denecekti. Heysem Topalca zaten suçlu olmadığını anlatmak için bu röportajı kendisi talep etti. Bir gazetecilik başarısıydı. Heysem Topalca’yla yaklaşık 17 gün aynı hücrede kaldım (…) Heysem onlara birkaç isim vereceğini söyledi ve son sorguda bizi birbirimizden ayırdılar. Bana söylediği, onların kadı dedikleri, emir dedikleri birkaç kişiye daha önce hizmeti olmuş iyiliği dokunmuş Heysem’in, onların adını verince Heysem’i bıraktılar. Ahrar-uş Şam grubu beni almaya geldiğinde yanında yine Heysem vardı. Kapı açıldı, yerde dizlerimin üzerinde oturuyordum, içeriye Heysem girdi, ‘Abi merak etme kurtuldun sen, ben geri geleceğim, şimdi senin pazarlıkların devam ediyor’ dedi.
Ocak 2014‘te Suriye’nin Lazkiye bölgesindeki Bedrusiye Türkmenlerinden olan ve Suriye Ordusu’nda askerken, kaçıp Heysem Topalca’nın grubuna katılarak 2 yıla yakın süredir Yayladağı’nda yaşayan Amir Camırlı ‘Esad ajanı’ suçlamasıyla kaçırıldı ve Türkiye sınırları içerisinde başı kesilerek infaz edildi.
21 Mart 2014‘te Yayladağı Sınır Kapısı’ndan giren cihatçı çeteler Keseb’e saldırdı. Saldıran gruplar arasında Topalca liderliğindeki El Huva Billa Taburu da bulunmaktaydı. Keseb’deki Ermenilerin Yayladağı’ndan Vakıflı’ya getirilmesinin ardından Vakıflı Köyü Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı Cem Çapar ise kendilerinden hala haber alınamayan Keseblilerin olduğunu söylemişti. 14 Nisan’da Topalca tarafından Yayladağı’na getirilen Luder Tırtıryan, 23 Nisan’da Vakıflı da hayatını kaybetti.
MİT’İN TOPALCA’SI KESEB’DE ORTAYA ÇIKTI
Sendika.Org