Berat Albayrak için “Sağlık sorunları nedeniyle affını istedi, biz de bu talebi kabul ettik” diyen Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’a destek mesajı verdi ve ekledi: “Devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız”
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Berat Albayrak’ın istifası, Merkez Bankası Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yapılan yeni atamalarla ekonominin gidişatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
ERDOĞAN, 27 SAAT SONRA BERAT ALBAYRAK’IN İSTİFASINI KABUL ETTİ
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği hızlı karar alma imkanının çok büyük katkısı vardır. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar kabul etmese de ülkemiz koalisyonun kaotik ortamından kurtulmuştur” diyen Erdoğan, Albayrak’ın istifasına dair şunları kaydetti:
“Koronavirüs salgının kasıp kavurduğu şu günlerde hem sağlık hem ekonomimiz için attığımız adımlarla süreci en az hasarla geçirdik. Ülkemize önemli hizmetler veren Berat Albayrak’a teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde 2 sismik araştırma, 3 sondaj gemisini dünyadaki ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemde ülkemize kazandırması da önemli bir başarıydı. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle affını istedi, biz de yerine Lütfi Elvan kardeşimizi atamış olduk. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımıza başarılar diliyorum. Bilindiği gibi geçtiğimiz cuma günü Merkez Bankası Başkanlığı’nda da bir değişiklik yaptık. Birlikte çalıştığımız Naci Ağbal arkadaşımızı atadık. Kendisine de başarılar diliyorum.”
Erdoğan, Albayrak’ın istifasıyla birlikte yeniden gündeme gelen kabine değişikliği iddialarına ilişkin de “içi boş, masa başında uydurulan haberler” dedi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bugünlerde bir kez daha tedavüle sokulan kabine değişikliği yönündeki spekülasyonlarla ilgili, içi boş, masa başında uydurulan haberler. Bizim medyanın işi gücü yok. Ne yapalım da biz şu anda hükümeti rahatsız edelim, ne yapalım da ülkenin kulağına kar suyu kaçıralım. Tayyip Erdoğan masa başı yazılanlarla amel etmez. Siz 18 yıl içinde böyle bir adım gördünüz mü? Attıramazsınız bize. Biz buralara bu kalemlerle, bu makalelerle gelmedik. Biz bu kalemşörlerle savaşa savaşa geldik. Biliyoruz ki sizler bu milletin menfaatine hayırlı bir rüya görmezsiniz. Yeni yönetim sisteminde değişim gerekiyorsa, buna milletin yetki verdiği Cumhurbaşkanı belirler. Biz harekete geçmek için sadece millete bakarız, millet ne diyor ona bakarız. Milletimizden işareti aldığımızda da gereğini yerine getiririz. Bunun dışındakiler lafü güzaftır, millete de ihanettir.”
“Dünyanın en güçlü ve zengin ülkelerinin dahi bir sonbahar yaprağı gibi savrulduğu böyle bir dönemde, Türkiye’nin maslahata uygun tedbirlerle yoluna devam etmesi gayet tabiidir” diyen Erdoğan, sözlerinin devamında ‘acı reçeteler uygulamaktan’ kaçınmayacaklarını vurguladı: “Bunun için yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız.”
Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin ekonomi politikalarını “fiyat istikrarı, dengeli büyüme ve makroekonomik istikrar” üzerine inşa edeceklerini belirterek şunları kaydetti:
“Salgının küresel etkileri, değişim arayışlarını hızlandırdı. Türkiye bu fotoğraf içinde fırsatları değerlendirmeye en müsait ülkedir. Ekonomi politikalarımızı, fiyat istikrarı, dengeli büyüme ve makroekonomik istikrar olmak üzere 3 sacayağı üzerinde inşa edeceğiz. Uzun süreli tasarruflar için elverişli ortam hazırlıyoruz. Yurtiçi tasarruflar ve uluslararası yatırımlarla finanse edilen büyüme yapısı oluşturuyoruz. Güvene ve istikrara dayalı bir iş ortamı tesis ediyoruz. Ekonomi yönetimindeki koordinasyonu güçlendirerek politikalarımızın hayata geçmesini sağlayacağız. Para ve maliye politikalar ile finansal politika arasındaki istikrarı artıracağız. Yatırımın iyileştirilmesi yoluyla iş ve yatırım ortamını cazip hale getirmek istiyoruz. Küresel ve milli ekonomideki tüm senaryoları çalışıyor, ülkemiz için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ülke risk primini düşüreceğiz. Türk Lirası’na ve Türk ekonomine güvenen yatırımcılara her türlü kolaylığı gösterecek desteği vereceğiz.
Vatandaşlarımızdan bireysel tasarruflarında milli paraya güvenmelerini ve tercilerini TL’den yana kullanmalarını istiyorum. Rezervlerimizi güçlendirmenin yolu da TL’ye güveni artırmaktan geçiyor. Ekonomi yönetimimiz yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın mesai içinde olacaktır. Herkese bu fırsatları birlikte değerlendirme teklifi yapacağız. Ekonomin tüm taraflarıyla yakın işbirliği haline hareket ediyoruz. Uluslararası yatırımcılarla bir dizi toplantı yaparak bizzat anlatacağız. Salgın sonrası süreçte ülkemizi öne çıkaracak yatırım programlarına önem veriyoruz. Hedeflerimize ulaşacak, ekonomimizi büyütecek, istihdamı artıracak, milletimizin refahını yükselteceğiz.”
“Ekonomide zorluklar ve sıkıntılar var. Ama karşımızdaki fotoğraf ümitlerimizi artıran ciddi başarılara da işaret ediyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstihdam artışını önemli ama yetersiz görüyorum. Sürdürülebilir güçlü büyüme ve istihdam artışının yolu enflasyonun kontrol altında tutulmasından geçiyor. Faizlerin enflasyon seviyesinde tutulması bu mücadeleyi zor kılıyor. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Bunu başaracağız. Bu engeli aşarak enflasyonu daha da aşağı çekeceğiz. Bunun için en kısa sürede enflasyonu tek haneye düşürmekte ardından orta vadeli hedeflere indirmekte kararlıyız. Fiyat istikrarını sağlayacak politikaları belirlemek Merkez Bankası’nın görevidir. Bakanımızın ve Merkez Bankası’nın yeni başkanının hedeflerini temel yaklaşımlara uygun şekilde en kısa sürede getireceklerine inanıyorum. Kendilerinin yanında olduğumu belirtmek istiyorum.”
Cuma günü 8,54 seviyesinde kapanan dolar kurunun 8.09 seviyelerine kadar gerilediğini belirten Erdoğan, “Türkiye’nin risk primi 78 baz puan azaldı. Uluslararası yatırımcıların ülkemiz varlıklarına 2,7 milyar dolarlık talebi gerçekleşti. Borsadaki yükseliş de yüzde 5’i geride bıraktı” dedi ve ekledi: “Bu olumlu tablo daha da iyiye gidecektir.”
Erdoğan ayrıca, “yatırımcılara güven sağlaması amacıyla” yargı sisteminde bir dizi reform paketinin yolda olduğunu kaydetti:
“Hükümete geldiğimizden beri demokrasi ve kalkınma merkezli bir anlayışla ülkemizi güçlendirme amacının arkasında bu gerçek yatıyor. Son 1 yıldır yeni reformu hayata geçiriyoruz. Yaptığımız her reform yerli ve uluslararası yatırımcılara da hitap ediyor. Önümüzdeki aylarda öngörülebilir, kolay erişilebilen yargı sistemi için yeni adımlar atacağız. Yapısal reformların içindeyiz. Ülkemiz yatırım hukuku standartlarına sahiptir. Hukuk sistemimizin taraflarıyla, ekonominin tüm temsilcilerinin istişareleri ile ortaya çıkacak ihtiyaçları süratle hayata geçirerek ülkemizi yeni döneme hazırlayacağız. Yatırım iklimini olumlu yönde geliştireceğiz.”
Sendika.Org