“Çocuğu okula başlayacak ailelerden okulların taahhütname alması ve bu şekilde yasal sorumluluktan kurtulma arayışı doğru bir tutum değildir. Öğrencilerin okulda karşılaşabileceği her tür sağlık sorunundan birinci derecede sorumlu olanlar, okul yöneticileri ve silsile yoluyla tüm eğitim yöneticileridir”
KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) “Salgın günlerinde eğitim” başlıklı açıklamalarının yedincisini bugün (9 Eylül) yaptı.
Eğitim gündeminin yoğunluğunu korumaya devam ettiğini belirten Eğitim Sen, salgın koşullarında eğitimin nasıl olacağından eğitim ve bilim emekçilerinin haklarına kadar çok sayıda tartışma başlığının gündemdeki yerini koruduğunu kaydetti ve ekledi: “Salgınla beraber kamusal yaşamın ve kamusal hizmetlerin her gün yeniden tanımlandığı ve yapılandığı bir süreci birlikte yaşıyoruz.”
Eğitim Sen, 9 Eylül’ün Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Eğitimi Saldırılardan Koruma Günü” olarak kabul edildiğini ve bu yıl ilk kez bu konuda etkinlikler düzenlendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 29 Mayıs 2020 tarihinde kabul edilen bu kararla artık 9 Eylül tarihinde her yıl eğitimin, öğrencilerin, eğitim ve bilim emekçilerinin saldırılardan korunması ile ilgili farkındalık ve kamuoyu yaratma amaçlı faaliyetler yürütülecek. Bu konu ile ilgili devletlerin önlem alması ve gerekli düzenlemeleri yapması istenecek.”
Eğitim Sen, “Bugünün gündemi” başlığı altında, yüz yüze eğitim konusunda tercihin ailelere bırakılmasının yoksul ve dezavantajlı gruplar açısından çeşitli eşitsizlikler yaratacağını vurguladı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
- Okulların ailelerin tercihine bağlı olarak ilkokulların 1. sınıfları ve okul öncesi kurumlarda bulunan öğrenciler için açılacağının açıklanması yeterli bir karar değildir. Öğrencilerin yüz yüze eğitim alıp almaması tercihinin sadece ailelere bırakılması yoksul ve dezavantajlı gruplar açısından çeşitli eşitsizlikler yaratacaktır. Bu kararın sağlıklı hayata geçebilmesi için yoksul ailelere ve çalışmak zorunda olan ailelere maddi destek sağlanmalıdır. Çalışmak zorunda olan ailelerin öğrencileri için okula devam etmeme tercihi kullanıldığında anne babadan birine ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
- Çocuğu okula başlayacak ailelerden okulların taahhütname alması ve bu şekilde yasal sorumluluktan kurtulma arayışı doğru bir tutum değildir. Öğrencilerin okulda karşılaşabileceği her tür sağlık sorunundan birinci derecede sorumlu olanlar, okul yöneticileri ve silsile yoluyla tüm eğitim yöneticileridir. MEB, taahhütname gibi arayışlara girmemeli, tüm dikkatini ve olanaklarını okullarda yeterli önlem almaya harcamalıdır.
- ÖSYM Başkanlığı 11 Ekim 2020 tarihinde yapılacak olan EKPSS’yi Bilim Kurulu’nun önerisiyle ileri bir tarihe erteledi. Bilim Kurulu’nun 11 Ekim tarihinde yapılacak bir sınavın ertelenmesini isteyip, 6 Eylül tarihinde gerçekleştirilen 2020 KPSS Lisans ile ilgili öneride bulunmamasını anlamamız mümkün değil. Kurulun bilim insanlarından oluşması nedeniyle aldığı kararlarda tutarlılık aramamız doğaldır. Bilim Kurulu, 6 Eylül tarihinde yapılan KPSS ile ilgili neden öneride bulunmadığını bir an önce kamuoyuna açıklamalıdır.
Eğitim Sen ayrıca, bugün itibariyle koronavirüs (COVID-19) vakası görülen veya pozitif vakayla temaslıların çalışmalara katıldığı eğitim kurumlarının listesini açıkladı:
Diyarbakır Yenişehir Ahmet Arif Anadolu Lisesi’nin ise daha önce “vaka görülen okul” olarak ismi yayımlandığı ancak bu okulda vaka görülmediği kaydedildi.
İlgili haberler:
Sendika.Org