“MEB’in görevi özel okulların temsilcisi gibi davranmak, özel okulların aldığı ücretleri savunmak, haksız yere velilerden alınan ücretlerin düşürülmesini ve iadesini özel okul sahiplerinin insafına bırakmak değildir. MEB’in ve sizin göreviniz; bu topraklarda parasız, kamusal, bilimsel, laik ve herkesin kendi anadilinde bir eğitimi hayata geçirmektir”
Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bugünkü (29 Ağustos) açıklamalarına cevap verdi.
“Milli Eğitim Bakanı bugün düzenlediği basın toplantısında yine bildik şekilde her soruna çözümleri olduğu ve işlerin ne kadar iyi gittiğine inanmamız için hazırladığı sunuları paylaştı” diyen Eğitim Sen, Bakan Selçuk’un, MEB’in eğitim emekçilerinin gerçek sorunlarına ürettikleri geçerli çözümlere; salgına karşı alınacak önlemler konusunda somut olarak yaptıklarına ve yapacaklarına değinmediğini kaydetti.
Eğitim Sen açıklamanın devamında şunları kaydetti:
“Oysa eğitim emekçilerini, öğrencileri ve aileleri şu an kaygılandıran en önemli konu salgının geldiği aşamada okulların güvenle açılması ve herhangi bir sağlık sorunu yaşanmadan yüz yüze eğitimin bir an önce başlaması. Bunun gerçekleşebilmesinin de sadece tweet atarak, basın toplantısı yaparak ve maske takılmasını tavsiye ederek, alınacak önlemlerin sorumluluğunu bireylere yükleyerek mümkün olmadığı açık. Somut, geçerli ve yeterli önlemler kurumsal olarak alınmalı ki okullar güvenle açılsın.”
Okulların açılması ve yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğine dair düşüncelerinin kamuoyu tarafından bilindiğini kaydeden Eğitim Sen, “Sendikamız bu konuda yaşanan eksikliklere dikkat çekmekte, önlem alınmadığında salgının okullarda hızla yayılacağı gerçeğini ve kaygısını sorumlulara sıklıkla hatırlatmakta, kamuoyunu uyarmakta ve alınması gereken önlemlerle ilgili çağrıda bulunmaktadır” dedi.
Eğitim Sen ayrıca, yöneticilerin ve siyasi iktidarların hoşuna gitmese de gerçekleri olduğu gibi, yalın ve anlaşılır şekilde ifade etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Bakan Selçuk’un diğer kamu kurumlarında çalışanlarla öğretmenleri karşılaştırdığını ve diğer kurumlardan vaka haberleri gelmediğini söylediğini belirten Eğitim Sen, devamla “İstediği aslında MEB’den de vaka ve sorun bilgisi gelmemesidir. Sayın Bakan bu açıklamaların ‘istismar zemini’ oluşturduğu gibi bir ifade kullanmakta, ayrıca daha ‘zekice’ bunların ifade edilebileceği gibi ne anlatmak istediği bizce belli olan ifadeler kullanmakta, MEB’in ‘dedikodu’ ile değil gerçeklerle çalıştığını belirtmektedir. Sayın Bakan’ın bu talihsiz açıklamalarını kabul etmemiz ve anlaşılabilir bulmamız mümkün değildir.”
Bakan Selçuk’un açıklamalarından, MEB’e bağlı kurumlarda vaka görülmesinin “normal ve kabul edilebilir” olarak görülmesi gerektiğinin anlaşıldığını savunan Eğitim Sen, “Salgının kurumlarda görülmesini anlaşılabilir bulmayacağız, normal bir durum olarak kabul etmeyeceğiz. Size her gün, önlem almanız gerektiğini duymak istemeseniz de hatırlatacağız, alınmayan önlemleri kayıt altına alıp kamuoyu ile paylaşacağız, önerilerimizi ve taleplerimizi ifade edeceğiz” dedi.
Eğitim Sen, kamu kurumlarında çalışanlarla öğretmenleri karşılaştırılmasının, öğretmenleri “Çalışmadan para kazanmak istiyorlar” diyerek suçlayan bir özel okul sahibinin sözünü güçlendirmek anlamına gelmediğini belirterek şöyle devam etti:
“Ayrıca bu karalama ve iftiraya dönük tek cümlenizin olmadığını da hatırlatmak isteriz. Sorulan soruya verdiğiniz yanıtlar diğer kamu emekçileri ile öğretmenleri karşı karşıya getirmekte, öğretmenlerin üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Sayın Bakan; bu vesileyle bir şeyi daha size anımsatmayı bir görev biliyoruz. MEB’in görevi özel okulların temsilcisi gibi davranmak, özel okulların aldığı ücretleri savunmak, haksız yere velilerden alınan ücretlerin düşürülmesini ve iadesini özel okul sahiplerinin insafına bırakmak değildir. MEB’in ve sizin göreviniz; bu topraklarda parasız, kamusal, bilimsel, laik ve herkesin kendi anadilinde bir eğitimi hayata geçirmektir.”
Bakan Selçuk’un eğitimde asıl yükün öğretmen maaşlarıyla ilgili olduğuna ilişkin sözlerine de yanıt veren Eğitim Sen, “Sayın Bakan yaptığınız açıklama ile yıllardır söylediğimiz MEB bütçesinin yeterli olmadığı ve yatırımlara ayrılan payın da eğitimin ve eğitim emekçilerinin ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğunu da ifade etmiş oldunuz” dedi.
Bakan Selçuk’un “Biz dedikodunun ötesinde veriye dayalı olarak elbette isim isim saptamalara sahibiz” sözüne de yanıt veren Eğitim Sen “Sayın Bakan, yapılan açıklamalarda belirtilen okul isimleri dedikodu değil, gerçektir. Eğer içlerinden bir tanesi bile gerçek olmasaydı açıklamanızda bunu mutlaka belirtirdiniz. Açık ve şeffaf olun; MEB’e ulaşan bilgileri paylaşın ve yapılan açıklamaların dedikodu mu gerçek mi olduğuna kamuoyu karar versin. Eğitim Sen, kendisine ulaşan bilgileri çeşitli mekanizmaları kullanarak doğrulattıktan sonra kamuoyu ile paylaşacak ve halkımıza karşı olan sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Eğitim Sen, MEB’e bağlı kurumlarda çalışan öğretmenlerin katıldığı seminerlerde vaka artışları sürdüğünü ve 96 okulda COVID-19 vakası tespit edildiğini duyurmuştu.
EĞİTİM SEN: ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ ÇALIŞMA İÇİN BULUNDUĞU 96 OKULDA VAKA TESPİT EDİLDİ
Bakan Selçuk’un “Daha zekice açıklamalara ihtiyacımız var” sözüne ise Eğitim Sen şu yanıtı verdi:
“Sayın Bakan, biz gerçeği olduğu gibi ifade etmeyi ilke olarak benimsemiş bir sendikayız; kimileri gibi ‘zekice’ yaklaşımlarla gerçeği manipüle etmeyiz. Ayrıca Eğitim Sen’in neyi ve nasıl ifade etmesi gerektiğini iyi bilen bir sendika olduğunu ve bu konuda ‘zekice’ önerilere ihtiyacı olmadığını ifade etmek isteriz. Size de önerimiz ‘zekice’ ifadelerle duymak istediklerinizi söyleyenleri değil olanca yalınlığı ile gerçeği ifade edenleri dikkate almanızdır.”
“Gerçek sizi rahatsız edebilir; duymak istemediklerinizi işitmek sizi huzursuz edebilir. Ancak gerçek anlamda sorunların çözümü gerçekle yüzleşmekle mümkündür” diyen Eğitim Sen, Bakan Selçuk’a bugünkü açıklamalarında kullandığınız ifadeleri düzeltme ve süreci şeffaf bir şekilde her kesimle işbirliği yaparak sürdürme çağrısı yaparak sözlerini sonlandırdı.
Sendika.Org