“Yoğun bakıma giren, ağır hastaların her geçen gün arttığını görüyoruz. Her ne kadar vefat sayımız düşüyorsa tedavinin etkinliği, sağlık altyapımızın güçlü olmasıyla dünyaya göre düştüğünü biliyoruz. Ama yoğun bakıma giren hastalarımızda da artışı görüyoruz”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlığın Bilkent Yerleşkesi’ndeki Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca, “Ramazan Bayramı’nda uygulanan kısıtlamaların tamamı düşünüldüğünde 10 gün sonraki günlük vaka sayısında yüzde 15 azalma olmuştur” dedi ve ekledi: “Önceki bayramda elde ettiğimiz sonucu gönüllü kısıtlarla hedefleyelim. İşi ciddiye alalım ki bayram sonrası gözümüz vaka tablosunda olmasın.”
Kurban Bayramı’nda dikkat edilmesi gereken hususların, üç grupta toplanabileceğini anlatan Koca, ilk gruptaki tedbirlerin halen devam eden kurbanlık alımı ve kurban kesimiyle ilgili olduğunu söyledi.
İkinci gruptaki tedbirlerin namazla ilişkin olduğunu ifade eden Koca, üçüncü gruptaki tedbirlerin de bayram günlerinin nasıl geçirilmesi gerektiği ile ilgili olduğunu ifade etti.
Bakan Koca ayrıca, şehirler bazında gerekli kararları, gereken her durumda alan valilerin başkanlık ettiği il hıfzıssıhha kurulları olduğunu söyledi. Bu kurulların gelişmelere göre radikal önlemler alma yetkisine sahip olduğuna işaret eden Bakan Koca, ciddi artışların görüldüğü illerde söz konusu radikal önlemleri bakanlık olarak son derece isabetli bulduklarını kaydetti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“Ülkemizin herhangi bir şehrinde tehdit edici düzeydeki vaka artışı, okulunu özleyen çocuğumuz için endişe kaynağıdır. DSÖ’nün uyardığı yönde Eylül’de ikinci dalga başlangıcı ise ekonomiler açısından büyük risktir. Yatan hasta sayımızın artması arzu edilmeyen sonuçtur. İlk günlerde belirttiğim gibi salgınla mücadele bütün insanların katılımı ile gerçekleşecektir. Halkımız tedbirlere uyarak ekonomiden üretime, hizmet sektörüne tüm alanlarda katkıda bulunduğunu yakinen idrak ediyorum. Salgınla mücadelede daha istekli, daha kararlı olmalıyız. Mücadele bir süredir, bölgelere göre değişen tedbirlerle yürütülüyor.
Şehirler bazında gerekli kararları alan valilerimizin başkanlık ettiği il hıfzısıhha kurullarıdır. Bu kurullar gelişmelere göre radikal önlemler alma yetkisine sahiptir.
“Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu’da bazı illerimizde bu kararlardan önemli sonuçlar elde ettik. Bu önlemleri denetleme yetkisine sahip İçişleri’ne teşekkür ediyorum. Son günlerde ilginç görünümle birkaç konu var. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranının yüzde 40 olduğu öne sürülüyor. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranı yüzde 90’ın üstündedir. Bir Amerikan ilaç şirketinin ürettiği ilacın daha yaygın kullanılması amacıyla rüşvetten söz ediliyor. Bu iddia ve ithamla ilgili Bakanlığımız tarafından soruşturuluyor. Bakanlığımızda bazı görev değişimlerinin özel bir anlamı yoktur, rutin işleyiştir.
“Bilim Kurulumuz günlük koronavirüs tablosunda bazı veri açıklamaları için başlık ve adlandırma değişikliğine gitme konusunu ele almıştır. Uluslararası karşılaştırmalarda kolaylık sağlanması amacı taşımaktadır. Entübe edilmiş veya henüz entübe edilmemiş de olsa kan oksijen düzeyi belli düzeyin altına düşen hastaları ağır hastalar olarak duyurmayı devam edeceğiz. Zatürre oranlarını da sizlerle paylaşacağız. Maske, mesafe, temizlik kuralından ödün vermeyelim. Eski bayramlara dönebilmek için özveride bulunalım. Şahsım, arkadaşlarım, sağlık çalışanlarım adına bayramınızı kutluyorum. Bayramdan sonra sizden iyi haberler bekliyoruz.
“Bütün vatandaşlarımızdan isteğimiz bu dönemin bittiğine inanmayalım. Halen devam ettiğini düşünelim, her geçen gün, her gün açıklanan rakamlarda görüyorsunuz, yoğun bakıma giren, ağır hastaların her geçen gün arttığını görüyoruz. Her ne kadar vefat sayımız düşüyorsa tedavinin etkinliği, sağlık altyapımızın güçlü olmasıyla dünyaya göre düştüğünü biliyoruz. Ama yoğun bakıma giren hastalarımızda da artışı görüyoruz.
“Riskin geçmediğini, kuralların mutlak uyulması gerektiğini söylemek istiyoruz. Kurban bu anlamda son derece önemli. Önümüzdeki günler Ramazan’da olduğu gibi gönüllü tedbirlerin devreye girdiği bir bayram olmasını diliyoruz. Şu dönemde hazırlıklarımızı ikinci bir dalga içinde olduğumuzu söyleyemeyiz ama birinci dalganın etkisinin halen devam ettiğini bazı illerimizde İstanbul, İzmir gibi pikini tamamladığını ama bazı illerimizde yeni başladığını giderek arttığını görüyoruz. O illerimizde valililerimiz başkanlığında olan kurullarımız gerekli radikal önlemi alma konusunda yetkilidir.
“Sayın İçişleri Bakanımızla dün uzun bir görüşme yaptık. Bugüne kadar alınan tedbirler ve sonuçları. Bundan sonra önümüzde önemli bir bayramın olduğu ve bayram sebebiyle alınabilecek tedbirlerin neler olabileceğini müzakere ettik. Bu anlamda özellikle demin bahsettiğim şekliyle valilerimiz başkanlığında olan il hıfzısıhha kurullarının yer yer bölgesel farklılıkların olduğu, bazı illerimizde artışların olduğu, dolayısıyla bölgesel alınabilecek tedbirlerin farklılık göstereceğini o nedenle kurullarımızın radikal bir takım tedbirleri alma noktasında görüşmelerimiz oldu. Alınması gereken tedbirlerle ilgili İçişleri Bakanlığımızın bugün veya yarın duyuruları yapılmış olacak. Emniyet tedbirleri bayram için neler olduğu konusunda detaylı görüşmelerimiz oldu.
“Okulların açılmasıyla ilgili geçen toplantıda ifade etmiştim, açılma takvimini Milli Eğitim Bakanımız 31 Ağustos olarak açıkladılar. Bu takvimde eğitim başlamış olacak. Ama bu eğitim uzaktan, hibrit veya karma eğitim tarzında mı olacağı bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte Bilim Kurulumuzun yetkili arkadaşları çalışıyorlar.
“İller bazında salgınla ilgili farklılık sözkonusu ise o illere özel farklı yaklaşımlar da devreye girebilir. Burada önemli olan eğitimin 31 Ağustos’ta başlayacak olması. Ama bu eğitimin uzaktan, bölgesel olarak farklı şekilde mi bunu da önümüzdeki bir iki hafta içerisinde açıklaması daha net yapılmış olur.
“Alınabilecek tedbirler de netleştiriliyor. Bir sınıfta bir öğrencinin pozitif olduğunu düşünün. Pozitif olan vaka tespitinde o okulda ne gibi tedbir alınmalı. Temas ettiği çocuklarla ilgili neler yapılmalı? Karantina veya izolasyon kimlere uygulanmalı? Kimlere test yapılmalı? Önceden ateş dahil olmak üzere birtakım tedbirler alınmalı mı, hangi safhada alınmalı, bunlar da detaylandırılıyor, bilgilendirme yapılmış olacak.
“Herkesin beklentisi olan aşı konusu önemli. Zannediyorum önümüzdeki 4-5-6 ay, Ocak-Şubat-Mart gibi yılın ilk çeyreğinde aşının geliştirilmesi mümkün olabilir gibi görünüyor. İngiltere, Amerika, Çin’de çalışmalar hızla ilerliyor. 1-2 ay sonra olacak beklentisi içinde olmamalıyız. Önümüzdeki 4-6 ay içinde bir gelişme olabilir. Ülkemizde 6 çalışma devam ediyor. Daha klinik, insan çalışmaları safhasına gelinmedi, o da Eylül ve Ekim ayında üniversitelerimizde, merkezlerimizde olmuş olacak. Çin ve Rusya ile aşıyla ilgili irtibat halindeyiz. Yakinen takip ediyoruz.
“Kan grubuyla ilgili Ateş Hoca’nın açıklaması olmuştu. A grubunda olanların biraz daha fazla görüldüğü şeklinde. Bizim verilerimizde net bir sonuç olduğunu söyleyemem. Bu arada geniş yaptığımız saha araştırması bitti. Bu araştırmada, çalışmada pozitiflik oranı yüzde 0.26; yani 10 binde 26. 10 bin kişide 26 kişi pozitif olarak aramızda dolaşıyor demektir. Bu dediğimiz aramızda belirtisi olmayan 10 binde 26 kişinin dolaştığını dolayısıyla maske ve mesafenin ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından çok önemli.
“Bağışıklık 10 binde 80 şeklinde. Bağışık oranımız son derece düşük. Bir toplumun bağışık olabilirliği yüzde 60-65 oranında mümkün olduğu bilinir. Dolayısıyla 0,8 ise gerisini siz düşünün. Toplum bağışıklığıyla bunun oluşamayacağını görmüş oluyoruz. Toplumda şurası çok önemli 10 bin kişide 26 kişinin belirti göstermeden aramızda dolaştığını bilelim. Maske, mesafe, el hijyenine ne kadar önem vermemizi gösteren önemli bir tablo.
“Ayasofya 86 yıllık hayalimizde. Egemenliğin önemli bir işaretiydi. Her Türk vatandaşının bu konudaki beklentisiydi. Doğrusu bizim bu sevinci herkes yaşadı. Bu sevinci yaşarken ortamda disiplinize ederek yaşıyor olmalıydık. Yer yer uyanlar oldu, bu anlamda uymayan görüntüleri de görmüş olduk. Sevincimizi yaşarken, Ayasofya dahil olmak üzere bizim pandemi tedbirlerini, kurallarını ihmal etmeden, maske, mesafe kuralını sevincimizi paylaşırken de devrede tutmamız kanaatindeyim.
“Yeni normalleşmeyle birlikte özel hastaneler, üniversite hastaneleri, kamunun bazı hastaneleri daha çok COVID’li hastalara bakmamayı, bu hastalara bakan pandemi hastanelerine bu hastaları almamız sözkonusu oldu. Bu nedenle de bazı hastanelerimizdeki doluluk oranımız diğerlerine göre daha da artmış oldu. Ankara’daki doluluk oranlarını söyleyeyim. Yoğun bakımda şu anda doluluk oranlarımız yüzde 67. Standart yataklarımız yüzde 49. Ventilatörlerimizin doluluk oranları yüzde 25. Bahsedildiği gibi olmadığını söylemek istiyorum. Şehir hastanesindeki doluluk oranları yoğun bakımlar yüzde 69, standart yüzde 32, ventilatör yüzde 16. Bu rakamlardan da bu anlamda sorun olmadığı, her gün açıkladığımız rakamlarla giderek yoğun bakımdaki hasta sayılarımızın arttığını zaten söylüyoruz. Daha önce bütün hastanelerimizde bu hastalar kabul ediliyor iken şimdi bazı hastanelerimizde kabul ediliyor olmasıyla buralarda yer yer oranların arttığını biliyoruz ama bir sorun olmadığını bu rakamlardan da çok rahat görmüş oluyoruz.
“Bayram sonrası dönemde, erken dönemde bu kısıtlamaları kaldırmak noktasında Bilim Kurulu’nun önerisi var, bayram sonrası duyuruyu yapmış olacağız. Biraz daha sadece bayram döneminde sabredelim, bayram sonrasında inşallah gereken yapılıyor olacak. Büyüklerimizin kurallara uyma noktasında hassasiyet ve gayretinin bu saatlerin serbest bırakılmasıyla da gereken hassasiyeti yine aynı şekilde göstereceklerine eminiz.”
Sendika.Org