Erdoğan İdlip konusunu görüşmek üzere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek için Rusya’ya gitti. İkilinin önce yüz yüze sonra heyetlerle birlikte yaptığı görüşmeden Suriye ordusunun geri adım atmayacağı ancak cihatçıların daha da geriletileceği bir ateşkes anlaşması çıktı
Vladimir Putin ile Tayyip Erdoğan’ın Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen görüşmesi “ateşkes” ilanıyla sona erdi.
İkili ve heyetler arası görüşme sonrasında açıklanan mutabakat metni, Rusya’nın bugüne kadarki istekleri doğrultusunda Soçi Mutabakatı şartlarının yeniden üstünden geçiyor ve sahada Suriye ordusu lehine oluşan şartları koruyor.
İlk maddeye göre geceyarısı itibariyle temas hattında askeri faaliyetler duracak; yani İdlip’te ve Halep’in batısında Serakib, M5 otoyolu, Zaviye Dağı ve Kefer Nebula olmak üzere geniş bir alanı TSK destekli cihatçılardan ele geçiren ve 14 TSK gözlem noktasını kuşatan Suriye ordusu bu üstünlüğü elde tutacak.
İkinci maddeye göre M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek; yani Türkistan İslam Partisi’nin etkin olduğu Cisr Şuğur kasabası, Ariha ve Arbain Dağı gibi cihatçı kaleleri de bu örgütlerden temizlenecek. Böylece Suriye ordusu geri adım atmazken, cihatçılar geri adım atacak.
Mutabakat metnindeki “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerin yinelenmesi” vurgusu, AKP iktidarının “rejim” dediği Şam yönetiminin meşruiyetini istemeyerek de olsa tanıması anlamına geliyor.
“Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıkların yinelenmesi” ifadesi de İdlip’in yüzde 90’ını elde tutan HTŞ ve Türkistan İslam Partisi gibi örgütlere karşı operasyon hakkının saklı tutulduğu anlamına geliyor.
Görüşme önce Putin ve Erdoğan arasında yüz yüze, sonra da heyetlerin katılımıyla gerçekleşti.
Yüz yüze görüşmenin ardından Putin: “Bu yıl içerisinde üçüncüsü olan görüşmemizi gerçekleştirdik. Suriye’nin İdlip bölgesindeki hassas durumu ele aldık. Yılbaşından itibaren orada faaliyet gösteren terör unsurları faaliyetlerini artırmışlardır. Yılbaşından itibaren Hmeymim üssüne yönelik saldırı sayısı 15 olarak kaydedildi ve her seferinde Türk meslektaşlarımıza bilgi vermekten kaçınmadık.
Görüş ayrılıkları oluyor ama bugün de uzlaşabildik. Görüşme sonunda ortak bir belge hazırlandı.”
Erdoğan’ın açıklamaları:
Öncelikle sayın Putin’e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bölgemizde kritik gelişmelerin cereyan ettiği dönemde Sayın Putin ile yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Suriye’deki durumu ve İdlip’teki gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık 6 saat süren bir görüşme yaptık. Farklı görüşte olduğumuz tüm konuları ayrıntılarıyla görüştük. Türk Rus münasebetinin derin, tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan bu tarih, iki devletin ve halkın karşılıklı etkileşiminin de bir tarihidir. Bu tarihi ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur. Bu sene üst düzeyli iş birliği konseyin toplantısı için Sayın Putin’i ülkemize bekliyoruz.
Soçi mutabakatına göre İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafıza edilecek ve statükonun korunması için gerekli tedbirler alınacaktır. Rejimin doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları, İdlip’te tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. 1. dereceden sorumlu, bölgedeki istikrarı hedef alan rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etmek ve ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rusya’yla tesisi korumak için vardığımız mutabakat nedeniyle sahada çok daha aktif şekilde yer aldık. Bölgede bulunan Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırı nedeniyle yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz bir hale gelmiştir.
Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gereken çalışmalar hızla ve etkin bir şekilde yürütülecektir. İhtiyaç sahibi tüm Suriyelilere ön şartsız ve ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her saldırıya cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Bu süreç içerisinde değerli mevkidaşımla irtibat halinde olacağız.
Suriye krizine bu ülkenin toprak bütünlüğü temelinde çözüm bulunana kadar Türkiye, bölgedeki faaliyetlerini sürdürmekte kararlıdır. Bugünkü toplantımızın Suriye’deki ihtilafa kalıcı çözüm bulunmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sputnik’in haberine göre, basına kapalı görüşme öncesi kısa bir açıklama yapan Rusya lideri Vladimir Putin, öncelikle İdlip’te hayatını kaybeden Türk askerleri için taziyelerini iletti.
Suriye ordusu, saldırıları sonucu ölen Türk askerlerinin o noktada olduklarını bilmiyordu” diyen Putin, şunları söyledi:
Türk askerlerinin hayatlarını kaybetmesi gibi benzer bir olayın yaşanmaması ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin tahrip olmaması adına sizinle Suriye’deki durumun tamamını derinlemesine konuşmamız gerekiyor.
Erdoğan’la bugünkü görüşmelerimiz baş başa gerçekleşecek, daha sonra bizlere heyetlerimiz de katılacak. Rusya-Türkiye ilişkilerini tahrip edebilecek olayların yaşanmaması adına her şeyi yapmamız gerekiyor. İdlip’teki durumun, her iki tarafın da kıymet verdiği Rusya-Türkiye ilişkilerini bozmayacağını umuyorum.
Erdoğan, “Burada alacağımız kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır” ifadesini kullandı.
Erdoğan, “Bölgede sıkıntı büyük. Biliyorum ki şu anda dünyanın gözü burada. Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır. Türkiye-Rusya ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.
Rusya lideri Erdoğan’a hitaben, “İdlip vilayetindeki malum alanda şu anda durum öyle kötüleşti ki, bu da bizim doğrudan ve şahsi olarak görüşmemizi gerektirmekte” açıklamasını yaptı.
Putin yine Türk mevkidaşına hitap ederek, “Sizin de rica ettiğiniz gibi görüşmelerimize baş başa olacak biçimde başlamaya hazırız. Daha sonraysa gerekmesi halinde şu anda salonda bulunan meslektaşlarımız da bize katılabilecekler” diye devam etti.
Rusya lideri Erdoğan’a hitaben şunları söyledi:
Ölen askerleriniz için bir defa daha içten başsağlığı dileklerimi iletmek isterim. İnsanların ölmesi her daim çok büyük bir trajedidir. Size telefon görüşmemizde de söylediğim gibi, maalesef Suriye askerleri de dahil hiç kimse onların (Türk askerlerinin) o anda bulundukları yeri bilmiyordu.
Rusya lideri Putin, sözlerine şöyle devam etti:
Bu zaman içerisinde ne yazık ki Suriye askerleri de zarar gördü. Suriye ordusunun ciddi kayıpları var. O yüzden tabii ki sizinle, şu anda karşımızda duran durumun tamamını mutlaka ele almamız gerekiyor.
Heyetler arası görüşmenin de sonlanmasının ardından mutabakata varıldığı açıklandı.
Sputnik’in haberine göre Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergey Lavrov’un okuduğu mutabakat metni şöyle:
– Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),
– Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak,
– Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
– Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,
– Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,
– İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye’deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
– Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İş bu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.
– Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır.
Sendika.Org