Maltepe Belediyesi, geçtiğimiz yıl imzalanan toplu sözleşmenin uygulanmasını isteyen 4 işçiyi işten attı. Toplu sözleşmenin yalnızca Mart ayında yapılan yerel seçimlerin 2 ay öncesine kadar uygulandığını belirten işçiler, “Popülist konuşmalarla oy devşirmek için söylenenlerin hayata geçmemesi bir ikiyüzlülüktür” diyor
Maltepe Belediyesi, 19 Kasım 2018 tarihinde DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzaladı. Belediye yönetimi, Mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlere kadar TİS maddelerini uyguladı. Ancak seçimlerin ardından, toplu sözleşmede yer alan “Haftada 45 saatlik çalışma süresinin 40 saate indirilmesi”, “İşçi sağlığı, iş güvenliğinde rutin kontrollerin yılda bir kere yerine ağır ve tehlikeli işlerde 6 ayda bir yapılması” maddeleri ise “belediyenin bütçesi yetersiz” bahanesiyle rafa kaldırdı.
Sendikanın ve işyeri temsilcilerinin, toplu sözleşme maddelerinin uygulanması için belediye yönetimi ile defalarca görüşmesine rağmen, Maltepe Belediyesi verdiği sözleri tutmamakta ısrar etti. Bu süreçte işçiler taleplerini dile getirmeyi sürdürdü.
İşçilerin, kazanılmış haklarını talep etmeleri ve bu hak gaspına ses çıkarmalarının ardından Maltepe Belediyesi “gözdağı” vermek için DİSK Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 2 Nolu Şube yönetim kurulu üyesi Altan Okuducu’yu 7 Ağustos’ta işten attı. Konuya dair bir açıklama yapan 2 Nolu Şube Başkanı Yenigül Özen Dolgun, “Yaptığımız görüşmelerde arabulucu aşamasında işe başlatılacağı söylendi. Arabulucu aşamasına gelindiğinde, işe başlatılamayacağını söylediler” diyerek Maltepe Belediyesi’nin bir kez daha verdiği sözü tutmadığını belirtiyor.
Sözler tutulmayınca Okuducu, 7 Ekim’de Maltepe Belediyesi önünde oturma eylemi başlattı. Alkan Okuducu iş başı yapana kadar sürekli eylem kararı alan sendika üyesi temizlik işçileri de oturma eylemine yoğun katılım gösterdi.
Eylemden ve işçilerin taleplerinden rahatsız olan belediye yönetimi, 25 Ekim’de Genel-İş Maltepe Temizlik İşçileri Temsilcisi Ali Sönmez ve Serkan Bal ile işçi Gürsel Kahraman’ı direnişe destek oldukları için işten attı.
Haklarını aradıkları için işten atıldıklarını belirten Serkan Bal, direnişin nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
“MATAŞ personeline yemekli davet verildi, sadece bizim birimden arkadaşların çağrıldığı bir yemekti. Biz de ‘Bizim bir günlük yemeğe ihtiyacımız yok, bize hakkımız olanı verin’ dedik ve yemeğe gitmedik. Daha sonra bir eylem planı geliştirdik. Zaten Alkan Okuducu arkadaşımız belediyenin önünde grevdeydi. Soğan ve ekmek aldık ve belediye önüne gittik. ‘Soğan-ekmek yeriz yine de size tamah etmeyiz’ dedik. Akabinde benimle birlikte 2 kişiyi daha işten çıkarttılar. O gün eylem kararı aldık, sağolsunlar arkadaşlarımızda bize destek verdi ve bugüne kadar beraber getirdik.”
Temizlik işçileri işten çıkarılan arkadaşlarıyla dayanışmak için 25 Ekim’de Aydınevler’de bulunan şantiyede oturma eylemi başlattı. Eyleme destek amacıyla çöp kamyonları şantiyeye sokuldu ve işçiler üretimden gelen güçlerini kullanarak çöp toplamaya çıkmadı. İşçi düşmanı tutumunu devam ettiren Maltepe Belediyesi, çöp kamyonlarını çıkartmak istedi ve kamyonlar çıkmadığı takdirde “emniyet güçlerine haber verileceği” ifadeleriyle tehditte bulundu. Kısa süre sonra olay yerine gelen çevik kuvvet, direnen işçilere saldırdı. Polis saldırısı sonucu 3 işçi gözaltına alındı ve 10 işçi darp raporu aldı.
Yenigül Özen Dolgun, “Çevik kuvvet, hem biber gazı hem de plastik mermilerle saldırdı. Biz burada arkadaşlarımızın işe geri alınmasını istediğimiz için mücadele verdik. Ama bize yapılan muamele insanlık dışı bir muamele oldu” diyor.
Polis saldırısına rağmen işçiler, direnişlerini sürdürmeye devam etti. İşçilerin üzerine polisi saldırtan belediye yönetimi, CHP İstanbul İl Yönetiminin ve işyeri temsilcilerinin de katılacağı bir görüşme talebiyle geldi. 28 Ekim’de yapılan toplantıda işçilere şu teklif sunuldu:
– Asgari ücrete yapılan zam farkı ücretlere 270 TL artış olarak yansıtılacak,
– Haftada 2 gün tatil hakkı tanınacak,
– 1 Mayıs 2020’den itibaren haftalık 45 saatlik çalışma süresi 40 saate düşürülecek,
– Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alan diğer maddeler uygulanacak,
– Bu maddelerin kabul edilmesi halinde işten çıkarılan işçiler geri alınacak.
İşe iadeler şarta bağlanmış, toplu sözleşmenin gerisine düşen maddeler teklif edilmişti. İşçiler, sunulan teklifi kendi aralarında “referandum” yaparak oyladı. Oylama direniş alanına çevrilen şantiyede yapıldı. Seçim sonucunda işçiler, toplu sözleşme maddelerinin hepsinin yerine getirilmesi ve atılan işçilerin geri alınması için direnişe “devam” kararı aldı.
Sandıktan direniş kararının çıktığı referandum sonrası, sonucu değerlendiren Serkan Bal, “Direnişin ilk gününden beri talebimiz belli. İşçiyi iş kanunlarına göre, iş güvenli koşullarına göre çalıştırsınlar, işçinin emeğini versinler. İlk günden beri arkadaşlarımız yanımızda, destekleri büyük, sağolsunlar. Biz Maltepe’de sokak sokak çöp topluyoruz. Emeğimizin de karşılığını istiyoruz. Dün nasılsa, bugün de hak aramaya devam ediyoruz” diyor.
İşçilerin gündemini büyük oranda ekonomik krizin etkilerinden nasıl korunacakları oluşturuyor. Yerel seçimlerin öncesinde işçileri krize karşı koruyacak, yoksullukla mücadele edecek, işsizliği düşürecek sosyal politikaları hayata geçirmesi beklenen muhalafet belediyeleri, seçimlerin ardından işçi ve sendika düşmanlığıyla karşımıza çıkıyor.
Yerel seçimler öncesi verilen vaadlerin hiç bir zaman yerine getirilmediğini, seçim sonrası da işçiyi unuttuklarını söyleyen Serkan Bal, “Seçimlerden önce toplu sözleşme için ‘kesin çözeceğiz’ deniliyordu. Söyledikleri sözü üç beş saat sonra unutuyorlar. Yani aslında işçiyi kendileri örgütlemiş oldu. Verilen sözler tutulmadı. Bizim için de ‘İşçileri örgütlüyorlar’ diyerekten işten attılar ama işçilerin birleştiğini bugün gördüler” diyor.
Ataşehir Belediyesi’nde de benzer sorunlar yaşandığına dikkat çeken işçiler, iktidarı taklit ederek muhalif olunamayacağını ve direnişi sürdürmekte kararlı olduklarını ifade ediyorlar.
Direnişe devam kararı alan Maltepe Belediyesi temizlik işçilerinin CHP’li belediyelere yanıtı çok net: “Popülist konuşmalarla, yaklaşımlarla oy devşirmek için söylenenlerin hayata geçmemesi bir ikiyüzlülüktür. Bu ikiyüzlülükten bir an önce geri dönülmesi gerekir. Söylediklerinin arkasında durmaları gerekir.”
* Fotoğrafta CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların gündemde olduğu 9 Ocak 2018’de Süleyman Soylu ile katıldığı bir etkinlik sonrası görülüyor. Kılıç, fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşmış ve tepki çekmişti.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.