ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi beklenirken gün içinde Rusya’dan “Bölgede çözüm için sınır hattı Suriye’nin kontrolüne verilmeli”, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan ise “Türk saldırganlığına Suriye’nin her yerinde karşılık vereceğiz” açıklaması geldi. Suriye ordusu Kobanê’de, Türkiye sınırında ve TSK kontrolündeki Cerablus’un karşısındaki hatta kontrolünü genişletti. Pence ile Erdoğan’ın 4 saat 20 dakika süren görüşmesinden ise Suriye’nin kuzeydoğusunda süren çatışmalara ilişkin ateşkes anlaşması çıktı. Türkiye, operasyonları durduracak ve YPG 120 saat içinde geri çekilecek. Anlaşma, Türkiye kontrolünde bir güvenli bölge öngörüyor. Ancak Demokratik Suriye Güçleri’nin de uyacaklarını söylediği anlaşmanın içeriği muğlak ve nasıl uygulanacağı muamma. Çünkü halihazırda sınır hattının Suriye ordusuna verilmesini öngören, Rusya arabuluculuğunda imzalanmış bir Şam-YPG anlaşması bulunuyor. Pence ile Çavuşoğlu ABD-Türkiye arasında varılan yeni anlaşmanın uygulanacağı alana ilişkin çelişkili ve muğlak ifadeler kullanırken, Demokratik Suriye Güçleri ise kendilerinin de bir parçası olduğu anlaşmanın sadece çatışma bölgelerini kapsadığını söylüyor
Ateşkes açıklamalarına ilişkin konuşan Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum (Ebdî) Kobani, “Ateşkes savaşın sürdüğü Girê Spi (Tel Abyad) ve Serêkaniyê (Resulayn) arasındaki alanlar için geçerli. Diğer bölgeler için bir görüşme olmadı. Güçlerimiz halen kendi yerlerindeler” ifadelerini kullandı.
Üç gündür konu hakkında görüşmeler gerçekleştirildiğini söyleyen QSD komutanı, gelişmelerden haberdar olduklarını belirtti.
Mazlum Kobani, “Halkımız bilmeli bu ateşkes savaşın yürüdüğü Girê Spi ve Serêkaniyê arasındaki alanlar için geçerlidir. Burada yüzlerce sivil katledildi, binlerce insan göç ettirildi. Biz de bu ateşkesi kabul ettik. Bu ateşkes sonuca ulaşsın diye biz de QSD olarak elimizden geleni yapacağız. Bu ateşkesin sorumlu ve uygulanmasından sorumlu olan taraf ABD’dir. Halkımızın yerlerine dönmesi sağlanmalıdır. İşgalci güçlerin amaçları gerçekleşmemeli. Diğer bölgeler için bir görüşme olmadı. Güçlerimiz halen kendi yerlerindeler” dedi.
Ateşkesin QSD ve halkın direnişinin bir sonucu olduğunun altını çizen Kobani, “Bu ateşkes direnişimizin, kahramanca mücadele eden QSD’nin Kürt, Arap, Süryani savaşçıların sonucudur. Yine mücadele eden tüm halkların, halkımıza destek veren tüm devletlerin mücadelesinin soncudur. Bunun için bize destek veren, TC saldırılarını durdurması için baskı yapan, direnişlerini Serekaniyê’de sürdüren tüm arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Bu bir başlangıç, TC işgalciliği böyle durmayacaktır. Halkımız, siyasi güçlerimiz mücadeleyi geliştirmeli, Kürt siyasi güçleri birliklerini geliştirmeli, güçlendirmelidir” şeklinde konuştu.
ABD ve Türkiye arasındaki görüşmeler sonucu ilan edilen ateşkes anlaşmasına ilişkin konuşan PYD Eşsözcüsü Salih Müslim, “Anlaşmanın içeriğini gördükten sonra tutum belirleyeceğiz” dedi. Müslim, “Varılan anlaşmanın maddelerini henüz görmedik. Yönetimimiz ve askeri güçlerimiz var. Tutumumuz anlaşma maddelerini gördükten sonra belli olacaktır” dedi.
Al Mayadeen televizyonuna konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın siyaset ve medya danışmanı Buseyna Şaban, “güvenli bölge”nin yanlı bir adlandırma olduğunu, bu bölgelerin işgal altındaki topraklar olarak tanımlanabileceğini vurgularken, Türkiye ile ABD arasında varılan anlaşmayı “muğlak” bulduğunu belirtti.
ABD Başkan Yardımcısı Pence’in açıklamasının ardından konuşan Şaban, Şam’ın, Suriye’de bir başka Irak Kürdistanını “kabul edemeyeceğini” ifade etti.
Şaban’ın, Kürtlerin liderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri ile şimdiye dek “önemli adımlar” atıldığını, ancak sorunlarının tümünün hemen çözülemeyeceğini söylediği belirtildi.
ABD ile Türkiye arasında varılan anlaşma sonucu taraflar ortak bir açıklamayla anlaşmanın 13 maddesini duyurdu. 13 maddelik anlaşmada özetle iki NATO üyesinin ortak çıkarlar temelinde birbirini gözeterek hareket edeceği, YPG’nin 120 saat içinde çekileceği ve bu geri çekilmenin gerçekleşmesi için askeri müdahalenin durdurulacağı, bunun karşılığında da Trump’ın açıkladığı yaptırımların kaldırılacağı belirtiliyor.
http://sendika63.org/2019/10/13-maddelik-anlasmanin-ayrintilari-565662/
Pence-Erdoğan görüşmesine ilişkin bir açıklamaya yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Bu bir ateşkes değildir, operasyonu durdurmuyoruz, ara veriyoruz” diyerek, YPG’lilerin 120 saat içinde 20 millik hattan çekilmesinin ardından operasyonun durdurulacağını, ABD yaptırımlarının da kalkacağını söyledi.
Fırat’ın doğusunda IŞİD’le mücadelede eşgüdüm ve işbirliği içinde olma konusunda da mutabık kaldıklarını söyleyen Çavuşoğlu, bu sonuca Erdoğan’ın dirayetli duruşu sonucu varıldığını, istediklerini aldıklarını savunarak “Böylelikle ABD tarafı harekatımızın meşruiyetini kabul etmiş oldu” dedi.
“YPG’nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık” diyen Çavuşoğlu Münbiç, Kobanê ve Haseke bölgeleri için Rusya ile görüşeceklerini söyledi.
Trump’a yanıt yok
Çavuşoğlu Trump’ın dün ifşa edilen mektubuna yanıt verilip verilmeyeceğine ilişkin bir soruya yanıt olarak sarf ettiği “Amerikan toplumu cevap veriyor, ‘Biz böyle bir seviyesizlik görmedik’ diyerek. Seviyeyle ilgili en iyi cevabı Amerikan halkı vermektedir. Devlet işi ciddi bir iştir. Cumhurbaşkanımız, Trump’ın mektubundaki seviyeye inmeyecektir” sözleriyle, mektubun yanıtsız bırakılacağını açıklamış oldu.
Tayyip Erdoğan’la görüşmesi sonrasında açıklama yapan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ateşkes anlaşması sağladıklarını, anlaşma kapsamında YPG’nin 120 saat içinde sınıra yakın bölgelerden çekileceğini açıkladı.
Pence, Erdoğan’ın anlaşmayı kabul etmesi karşılığında ABD’nin yaptırımlardan vazgeçtiğini belirtti.
Trump 20.29’da attığı tweet’le Erdoğan’a teşekkür etti. “Milyonlarca hayat kurtulacak” dedi.
Great news out of Turkey. News Conference shortly with @VP and @SecPompeo. Thank you to @RTErdogan. Millions of lives will be saved!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 17, 2019
AB Konseyi’nin liderler zirvesinin açılışında basın toplantısı düzenleyen AP Başkanı David Sassoli, Suriye’ye yönelik başlatılan harekat gerekçesiyle Türkiye’ye daha sert yaptırımlar uygulamasını talep etti. Bazı AB ülkelerinin Türkiye’ye silah satışlarını askıya alma kararının yürürlükteki anlaşmalara da uygulanması çağrısını yapan AP Başkanı, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin askıya alınması talebinde de bulundu.
http://sendika63.org/2019/10/ap-baskani-sassoli-turkiyenin-uyelik-muzakereleri-askiya-alinmali-yaptirimlar-sertlestirilmeli-565636/
Suriye’nin Kobani kentine dün giriş yapan Suriye ordusu bugün Türkiye sınırına Suriye bayrağı astı. SANA tarafından paylaşılan fotoğraflarda, Suriye askerleri kentte yer alırken kapısına da Suriye ulusal bayrağı çektiği görüldü.
SANA’ya göre “Bölge ülkelerine yönelik dış emeller tarih boyunca hiç durmadı. Erdoğan rejiminin ülkemize karşı yürüttüğü Türk saldırganlığı, taşıdığı tüm yalancı şiarlara rağmen, açık bir ihlal ve işgaldir” diyen Esad açıklamasında “Suriye, bu işgale vekilleri ve teröristlerini vurmak kanalıyla cevap veriyor, bunun tüm şekillerine Suriye topraklarındaki her bölgede meşru tüm araçlarla karşılık verecek ve karşı koyacak” ifadelerine yer verdi.
http://sendika63.org/2019/10/esad-turk-saldirganligina-suriyenin-her-yerinde-karsilik-verecegiz-565609/
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye’de kalıcı bir çözüm için Türkiye sınırları da dahil olmak üzere tüm ulusal toprakların meşru Suriye hükümetine verilmesi gerektiğini söyledi. Sputnik’in haberine göre, Zaharova açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Suriye’nin bu bölgesinde, Suriye’de ve genel itibarıyla bölgede kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasının yalnızca ve öncelikle Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün tesis edilmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu en nihayetinde, Türkiye sınırındakiler de dahil tüm ulusal toprakların meşru Suriye hükümetinin kontrolüne verilmesi anlamına geliyor.
Rojava’dan yayın yapan ANHA’da yer alan haberlere göre, bir haftadır Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) direnişine sahne olan ve dün gece boyunca ağır bombardımana tutulan Resulayn (Serekaniye) kent merkezinde çok sayıda yaralı var ve kentteki tek hastane de hedef alındığı ve çatışmalar sürdüğü için yaralılara ulaşmakta ve tedavide güçlük çekiliyor.
Suriye hükümetine yakın bir yayın çizgisi izleyen Al Masdar’ın haberine göre de TSK ve beraberindeki cihatçılar Halep-Haseke yolu (M4 otoyolu) üzerindeki kritik bir nokta olan Aliya silolarını ele geçirdi. Böylece TSK ile Suriye ordusu burun buruna gelmiş durumda. Henüz iki ordu arasında bir çatışma yaşanmasa da Al Masdar’ın haberinde bunun an meselesi olduğu söyleniyor.
Öte yandan Fırat’ın batısında, Rusya destekli Suriye ordusu İdlip ve çevresinde, YPG-QSD de Azez’in güneyinde cihatçıları hedef alıyor.
Şam yönetimine muhalif çizgisiyle bilinen Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi, TSK’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik saldırılarının 71 sivilin ölümüne, 300 bine yakın sivilin de yerinde edilmesine yol açtığını açıkladı.
15 Ekim salı günü Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Türkiye’yi askeri operasyonu durdurması ve Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenliğin sağlanması için ABD ile diyaloğa dönmesi konusunda uyardığını söyledi.
Spoke with Turkish Foreign Minister @MevlutCavusoglu yesterday, urging Turkey to halt its military operation and return to a dialogue with the U.S. on security in Northeast Syria.
— Secretary Pompeo (@SecPompeo) October 16, 2019
http://sendika63.org/2019/10/savasin-sekizinci-gunu-565398/
Sendika.Org