İTO’nun raporunun ardından TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu da Kirazlıtepe’deki yıkıma dair rapor yayımladı. Rapora göre kentsel dönüşüm adı altında yıkımın sürdüğü Kirazlıtepe’de tüm mahalle asbest riski altında
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Kirazlıtepe Mahallesi Asbest Envanter Değerlendirme Raporu yayımladı.
AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin kentsel dönüşüm adı altında yıkıma başladığı mahallede Kirazlıtepelilerin direnişi aylardır sürüyor. Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği’nin başvurusu sonrası TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, 3 çevre mühendisi, 3 harita ve kadastro mühendisi, 1 mimar, 1 inşaat mühendisi, 1 şehir plancısı, 1 makine mühendisi, 1 elektrik mühendisi ve 1 ziraat mühendisinden oluşan teknik heyet ile 19 Ocak’ta Kirazlıtepe Mahallesi’nde incelemelerde bulunarak bir değerlendirme raporu hazırladı.
Molozlar mahallede bırakıldı
Kirazlıtepe Mahallesi’nde Üsküdar Belediyesi tarafından birçok yıkım gerçekleştirilirken yıkımlar sonrası molozlar sahada bırakıldı. Ayrıca yıkılmak üzere boşaltılmış birçok bina da bulunuyor.
Tüm mahalle için risk söz konusu
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından yapılan incelemeler sonucu hazırlanan rapora göre yıkımlar asbest maruziyeti yaratmaması adına yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılmadı ve tüm mahalle için asbest riski mevcut.
Rapordan öne çıkan analizler şöyle:
- Yapılan analiz sonuçlarına göre, yıkımı gerçekleştirilen binalarda yıkım faaliyetlerinin, asbest maruziyeti yaratmaması adına yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır.
- Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan binalarda yıkım gerçekleştirildiği için yıkım esnasında asbest liflerinin yayılmasıyla birlikte; yıkım çevresinde yaşayanlar, yıkım çevresini güzergah olarak kullananlar ve yıkım işlerinde çalışmış işçiler sağlık riskleriyle karşı karşıyadır. Hatta asbest liflerinin rüzgâr ile havaya karışarak geniş alanlara taşınma ihtimali yüksek olduğundan tüm mahalle için de bir risk söz konusudur.
- Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan yapılan yıkımlarda ikinci bir tehlike de yıkım şantiyesinde bekleyen molozların, araçlarla deponi alanlarına taşınması sürecinde tozuma ile asbest lifleri çevreye yayılabilmesidir. Kirazlıtepe Mahallesi’nde molozlar, asbest ile kontamine olmuş atıklar sahadan kaldırılmadığından, bu atıkların taşınması sırasında da asbest lifleri havaya yayılacaktır.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi 23.02.2018 tarih ve 13846789-611-02 1181 42366 sayılı yazısında Üsküdar Belediyesi’nden asbest ihtimaline karşı risk değerlendirmesi yapmasını, asbest ihtiva etmesi durumunda yönetmelik gereklerini yerine getirmesini talep etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı yazıyla birlikte asbest ihtiva etmeyen inşaat yıkıntı atıklarının da Hafriyat Toprağı Taşıma İzin Belgeli kamyonlarla İBB tarafından izinli döküm sahalarına nakledilmesini de talep etmiştir.
Kirazlıtepe halkı kontrolsüz yıkımlarla asbeste maruz kalmıştır
- Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı yıkımlarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uyarılarını dikkate almadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ise yazdığı yazıyı takip etmeyerek uyarılarını dikkate almayan Üsküdar Belediyesi’ni ilgili makamlara bildirmediği görülmektedir. Bu durumda Kirazlıtepe halkı, kontrolsüz yıkımlarla asbeste maruz kalmış, moloz yığınları arasında yaşamak zorunda bırakılmıştır.
- İki grup numune almamızın nedenlerin biri de yıkılmak üzere olan binalarda da benzer tehlikelerin olduğunu gözler önüne sermektir. Analiz sonuçlarında yıkılmak üzere boşaltılmış olan Adile Naşit No:10, Manzara Sokak No:2, Dönen Sokak No:3, Kuledibi Caddesi No:38‘de asbest tespit edilmiştir.
Talepler
- Yıkılacak olan binalarda Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik hükümleri ile Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü’nün 10.05.2018 tarih ve 44931748-100-E.14666 sayılı, 30.07.2018 tarih ve 44931748-100-E.22860 sayılı İstanbul İlçe Belediyelerine gönderdiği talimatlara uyulmalıdır.
- Bu doğrultuda Kirazlıtepe’de yıkımı yapılacak olan tüm binaların, yıkılmadan önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş akredite laboratuvarlarca, ilgili yönetmeliklerin belirttiği şekilde asbest tespit işlemi yapılmalıdır.
- Binalarda asbest mevcudiyeti söz konusu ise asbest sökümüne yönelik bir iş planı hazırlanarak yıkımın yapılacağı şantiyenin bağlı bulunduğu Çalışma ve İl Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirim yapılmalıdır. Bildirim sonrası asbestli malzemenin sökümü ve binadan uzaklaştırılması aşamasına geçilmeli, sökümden önce gerekli işaretlemeler ve uyarı levhalar yerleştirilerek güvenli bölge oluşturulmalıdır. Ayrıca söküm öncesi ve sonrasında ortam hava ölçümleri yapılarak sonuçların raporlanması gerekmektedir.
- Asbest sökümü, uygun malzeme ve kişisel koruyucu donanımları giyen, eğitim almış, sertifikalı asbest söküm çalışanları tarafından asbest söküm uzmanı nezaretinde yapılmalıdır. Söküm sonrası asbestli atıklar mutlaka sarılmalı ve kırılmadan paketlenmeli, paketleme işlemi sonrası etiketlenerek lisanslı araçlar ile lisanslı bertaraf tesisine gönderilmesi gerekmektedir.
Atık su giderlerinin açıkta
Gerçekleştirilen teknik gezi esnasında yıkımlar sonrası bir binanın atık su giderlerinin açıkta kaldığı, atık suların doğrudan ortama döküldüğü görülmüştür. Atık suların herhangi bir işleme tabi tutulmadan alıcı ortama verilmesi, hepatit, ishal, kolera gibi hastalıklara yol açtığı bilindiğinden acilen önlem alınması gerekmektedir.
Tetanoz riski var
Yıkım işlerinde; yıkım faaliyetine başlamadan önce, yıkım safhasında ve yıkım sonrasında, güvenlik tedbirleri ile çevre koruma tedbirlerini alınması gereklidir. Kirazlıtepe’de yapılan yıkımlarda herhangi bir güvenlik ve çevre koruma tedbirleri alınmadığı görülmüştür. Yıkım sahaları çevrilmediği ve molozlar kaldırılmadığı için özellikle yıkıntılar etrafında oynayan çocukların molozlar arasındaki çivi, cam vb. atıklardan dolayı tetanoz hastalığına yakalanma riski bulunmaktadır.
Raporun tamamına ulaşmak için Kirazlıtepe Raporu linkine tıklayınız.
İTO da uyarmıştı: “Tüm İstanbul için önemli bir halk sağlığı tehdidi”
İstanbul Tabip Odası (İTO) da geçtiğimiz haftalarda mahallede incelemelerde bulunup yayımladığı raporda “Yıkıntıların ortamdan uzaklaştırılmaması sonucu oluşan çürüme ve kokuşma sonrası artması beklenen kemirici hayvan ve sinek üremesi ve beraberinde enfeksiyon hastalıkları sadece Kirazlıtepe mahallesi değil yakın çevreden başlamak üzere tüm İstanbul için önemli bir halk sağlığı tehdididir” demişti.
İlgili haberler:
Sendika.Org