Rusya ve ABD’yle ayrı ayrı Suriye pazarlıkları yürüten Saray-AKP iktidarı, ne Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon ne de “güvenli bölge” için olur alabildi
Rusya ve ABD’yle ayrı ayrı Suriye pazarlıkları yürüten Saray-AKP iktidarı, ne Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon için ne de “güvenli bölge” için olur alabildi. Pazarlıklar sürüyor…
Saray-AKP iktidarı, Rusya ve ABD’yle ayrı ayrı Suriye pazarlıkları yürütürken, şimdiye kadar ne Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon ne de “güvenli bölge” için taraflardan olur alabildi. Bir taraftan Batılı devletleri, Rusya’yla geliştirdiği İdlip muhtırasının bozulması için Heyet-i Tahrir’uş Şam’ı (HTŞ) desteklemekle suçlarken, diğer taraftan ABD’ye Münbiç meselesini ortada bırakmama çağrısı yaparak “Rejimin bu bölgeye yönelik hevesleri kabarıyor” çıkışında bulundu.
Washington’un “İran karşıtı cephe” beklentilerine karşılık vermeyen Saray-AKP iktidarı, seçim öncesi en azından Münbiç’e operasyon için Suriye ve İran güçlerinin bölgedeki varlığını tehdit olarak sunuyor ve ABD’den yeşil ışık istiyor.
ERDOĞAN TRUMP’TAN MÜNBİÇ’İ İSTEDİ, BEYAZ SARAY “GÜVENLİ BÖLGE” PAZARLIKLARINA İŞARET ETTİ
Erdoğan, ABD ile Rusya’nın yeşil ışık yakacağı, Şam-Tahran hattının ses çıkarmayacağı ve Kürtlerin yalnız bırakılacağı bir operasyon için şansını zorluyor. Ancak şimdiye kadar karşılığını vermeden hiçbir şey alamadı.
“Fırat Kalkanı”na girişirken Halep’ten cihatçıları tahliye ederek Rusya’nın, YPG-QSD’nin Rakka operasyonuna ses çıkarmayarak ABD’nin olurunu almıştı. Kürtler Rakka’dan sonra Deyrizor’a da yönelince Ruslar “Zeytin Dalı”na da yol vermiş, ama karşılığında Şam’ın çevresindeki cihatçıları da tahliye ettirmişti AKP’ye. ABD ise “Benim işim Fırat’ın doğusunda” diyerek bu operasyonu izlemekle yetinmişti.
Seçim öncesi ne olursa olsun Suriye’de Kürtlere yönelik bir operasyona ihtiyaç duyan AKP, buna karşılık İdlip’i Moskova ile pazarlıklarda kullanacağı bir koz olarak görüyor.
Daha önce ‘gerek olursa’ Heyet-i Tahrir’uş Şam’a (HTŞ) Ruslarla operasyon yapılabileceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hürriyet’e verdiği mülakatta da Rusların İdlip’te HTŞ’ye karşı ortak harekât teklif ettiğini açıkladı.
Rusya’da 31 Ocak’ta temaslarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı heyetinin gündemi de İdlip’ti.
İdlip meselesi, Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin katılımıyla 14 Şubat’ta Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirilecek Suriye konulu toplantının da ana gündemi olacak. Rus haber ajansı Sputnik’e konuşan Rusya’nın Tahran Büyükelçisi Levan Cagaryan da İdlip’e yönelik olası askeri operasyonun üçlü zirvede masaya yatırılabileceğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme açıklamasının ardından gündeme gelen “güvenli bölge” meselesine ilişkin, daha önce “Burası kontrolümüzde olacak” şeklinde net açıklamalar yapan Erdoğan ve ekibi son günlerde söylem değişikliğine gitti.
“GÜVENLİ BÖLGE” TEMENNİSİ: PAZARLIKLAR SÜRÜYOR AMA SARAY’A GÖRE KONTROL TÜRKİYE’DE OLACAK
Erdoğan, 3 Şubat’ta katıldığı TRT’nin ortak yayınında “Güvenli bölgeyle ilgili olarak, Cerablus’tan Irak’a kadar olan bölgeyi bize vermeleri gerektiğini söylüyoruz” derken, ertesi gün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Bu bölgenin kontrolü Türkiye’de olmalıdır, bir başka gücün kontrolünde olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Rusya ise, Saray-AKP iktidarının dile getirdiği “Türkiye’nin güvenlik kaygıları” için Şam yönetimini adres olarak gösteriyor. Moskova ayrıca, ABD’nin çekilmesi sonrası Fırat’ın doğusunda sınır hattı boyunca Suriye ordusunun konuşlanmasıyla Türkiye’nin güvenlik kaygılarının giderileceğini belirtmişti.
PUTİN’DEN ERDOĞAN’A “GÜVENLİ BÖLGE” ÇIKIŞI, ADANA MUTABAKATI HATIRLATMASI
Sendika.Org