Sömürge ticaretinden zamanında büyük karlar elde etmiş ve ırkçılığın karmaşık, üzeri örtülü ve topluma gömülü bir yapıya sahip olduğu Hollanda’da Zwarte Piet masum bir masal karakteri olmaktan fazlasıdır
Her ne kadar “masumca” bir gelenek olarak savunulmaya çalışılsa da sömürge ticaretinden zamanında büyük karlar elde etmiş ve ırkçılığın karmaşık, üzeri örtülü ve topluma gömülü bir yapıya sahip olduğu Hollanda’da Zwarte Piet masum bir masal karakteri olmaktan fazlasıdır
17 ve 18 Kasım’da Hollanda’nın birçok bölgesinde ırkçılık karşıtı gösteriler düzenlendi. Yukarıda gördüğünüz resim de Hollanda’nın Nijmegen kentinde düzenlenen ve bu resim çekildikten hemen sonra ırkçıların saldırısına uğrayan gösteriden. Bu gösteriler Hollanda’da her aralık ayının ilk haftasında kutlanmakta olan Aziz Nikolas bayramının hikâyesinde adı geçen Zwarte Piet ile ilişkiliydi. Antifaşist aktivistler, Zwarte Piet’in ırkçılığın ve köleliğin izlerinin bugünkü Hollanda kültürünün geleneklerine nasıl işlemiş olduğunun önemli bir göstergesi olduğunu savundukları için sokaklardaydılar. Fakat sağcı holiganların ve Zwarte Piet sempatizanlarının tehditleri üzerine, polisin eylemcilerin güvenliğini garanti edememesi bahanesiyle, bazı şehirlerde Zwarte Piet karşıtı gösteriler belediyeler tarafından yasaklandı, bazı şehirlerde ise Zwarte Piet sempatizanı ırkçıların şiddetiyle karşılaştı. Nijmegen’de sayısı 25-30 civarı olan antifaşist aktivistler şehirden geçen nehrin kıyısında düzenlenen Aziz Nikolas etkinliğine tepki olarak nehrin diğer tarafına yaklaşık 3 metre uzunluğunda bir pankart diktiler. Pankartta “Zwarte Piet is Racisme (Zwarte Piet ırkçılıktır)” yazıyordu. Eylem başarıya ulaştı; nehrin öte tarafında “masumca geleneklerini yaşatan” Hollandalılar pankartı gördü ve hatta bu fotoğraf da o taraftan çekilmiş. Fakat hemen ardından kendilerince çocukların eğlencesini “aşırı soldan” koruyan sağcı holiganlar ve ırkçılar göstericilere saldırdı. Eindhoven’da ise sayısı 20 civarı olan Zwarte Piet protestocusu, yüzlerce faşist ve cinsiyetçi tarafından kuşatıldı, hakaretlere maruz kaldı ve üzerlerine muz ve yumurta atıldı.
Hikayeye göre Zwarte Piet, Aziz Nikolas ülkeye geldiğinde bir geçit töreniyle karşılandığı esnada çocukları eğlendirir ve okulları, mağazaları ve diğer yerleri ziyaret ederken azizle buluşmak isteyenlere bazı tatlılar dağıtırmış. Yani Aziz Nikolas’ın yardımcısıymış, bazılarına göre de kölesi. Bir kısmına göre Zwarte Piet siyahtır çünkü İspanya’da yaşayan bir Afrikalı Müslümandır. 20. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde öne çıkan başka bir açıklamaya göre ise Zwarte Piet, görevi ev bacaları arasında seyahat ederek hediye dağıtmak olduğundan kurumlar her tarafına bulaştığı için siyahi bir görünüme sahiptir. Fakat bu açıklamalar Zwarte Piet kılığına girenlerin altın küpelerini ve afro saçlarını açıklamaya tabii ki yetmiyor. Her ne kadar “masumca” bir gelenek olarak savunulmaya çalışılsa da sömürge ticaretinden zamanında büyük karlar elde etmiş ve ırkçılığın karmaşık, üzeri örtülü ve topluma gömülü bir yapıya sahip olduğu Hollanda’da Zwarte Piet masum bir masal karakteri olmaktan fazlasıdır.
Bazıları, karakteri eğlenceli ve zararsız bir gelenek olarak savunurken, giderek artan sayıda ses, Zwarte Piet karakterinin altında yatan daha derin anlamları sorguluyor ve bu karakterin özellikle siyahi olmasını ırkçılığın bir göstergesi sayıyor, bunun sonucu olarak da son yıllarda Zwarte Piet karakteri birçok tartışmaya konu oluyor. Özellikle 2010 sonrası Hollanda’da Zwarte Piet Niet ve Zwarte Piet is Racisme gibi hareketler oldukça yükseldi[1] ve bu hareketler karakterin, kalın dudaklar, kıvırcık saçlar ve büyük altın küpeler ile sömürge mirasının bir sembolü olduğunu savunuyorlar.
Birleşmiş Milletler, Zwarte Piet karakterinin “köleliğin izleri” olduğunu ilan etti. Amsterdam’da Zwarte Piet artık siyah değil ve altın küpeler ve afro saçlarla çıkmıyor insanların karşısına. Fakat ülkenin geri kalanında “bu zararsız gelenek” sürdürülmeye devam ediyor. 2017 senesinde Hollanda içindeki 272 belediyeden 239’u geleneksel görünümde ısrarcı olduklarını ve bunu değiştirmeyeceklerini söylediler. Unutmamak gerek ki Hollanda’nın yüzde 80’i beyaz.[2]
17 ve 18 Kasım’da, iki gün boyunca, yol kenarlarında, Aziz Nikolas geçit törenleri esnasında etrafta gruplar halinde bekleyen ırkçı holiganlar ve Zwarte Piet sempatizanları Aziz Nikolas bayramı etkinliklerini deyim yerindeyse, Hollanda hükümetinin ve ana akım medyanın “aşırı sol” olarak nitelendirdiği, antifaşist Zwarte Piet karşıtı aktivistlerden kimi zaman şiddetle kimi zaman hakaretle kimi zaman polis desteğiyle “korudu”. Kendilerini Zwarte Piet yanlısı olarak adlandıran bu insanlar Zwarte Piet karakterinden vazgeçerlerse ulusal kimliklerini de satmış olacaklarına inanıyorlar. Ulusal kimliklerini tanımlayan bu karakter ise altında ırkçılık yatan bir gelenekten ibaret. Yine aynı kesime göre Zwarte Piet çocukları eğlendiren, neşeli ve sevimli bir karakter. Fakat iki sene önce yayımlanan, siyahi çocukların Aziz Nikolas bayramı süresince nasıl hissettiklerini, Zwarte Piet karakterini gerçekten neşeli ve sevimli bulup bulmadığını inceleyen bir rapora göre açıkça görülüyor ki, pek çok siyahi çocuk Zwarte Piet sezonunda kendini çok rahatsız hissediyor, o süre boyunca kendileriyle sık sık “Zwarte Piet” denerek dalga geçiliyor ve normalde yaşadıklarından daha fazla ırkçı hakaretlere maruz kalıyorlar.[3]
19 Kasım akşamı, Hollanda’da lider konumdaki, başbakan Mark Rutte’nin de partisi olan VVD’ye liderlik eden Klaas Dijkhoff, Facebook’ta bir paylaşım yaptı. Bu mesajın alt metninde belediye başkanlarının Zwarte Piet eylemlerini yasaklamasını istediğini okuyabiliriz. Paylaşımında şöyle söylüyor: “Evet, protesto etme hakkınız var, fakat düşüncelerinizi ve haklarınızı nasıl ele aldığınızı da dikkatli düşünmelisiniz zira herkes sürekli hakkını talep etmeye başlarsa bu Hollanda’yı daha iyi bir yer yapmayacaktır.”[4] Dijkhoff’a göre iki taraf da radikal davranıyor ve bu radikal davrananlar yine Dijkhoff’a göre kendilerinin “istisna” olduğunun farkında olmalılar.
Tüm bu yaşanan ırkçı eğilimlerin tehdidine rağmen Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) lideri Mark Rutte “İstesek de istemesek de onların ismi Zwarte Piet (Kara Peter)” demekle yetinebiliyor Ve Zwarte Piet karşıtı aktivistlerine saldıran çoğu aşırı sağcı ve milliyetçi gruplara ve/veya sağçı holiganlara eleştiri olarak “Bunları yapanlar anti-sosyal insanlardır” demekle tepki göstermiş oluyor. Bu şekilde Rutte, asıl sorunu, ülkede genel olarak yükselen ırkçılığı, görmezden geliyor. Rutte’nin ve diğer siyasilerin izlediği bu politika devlet eliyle ve diliyle üretilen ve desteklenen ırkçılığa güzel bir örnektir. Ve bu çıkarım sayesindedir ki, Zwarte Piet karşıtı hareket gittikçe yükselse de büyük bir kesim, sömürge geçmişine gömülü bu ırkçılık sembolü karakteri bir gelenek, tatlı bir soytarı, bir aidiyet olarak resmetmekte ve en korkutucusu da buna karşı duranlara “O zaman ülkene dön!” diyebilmektedir.
Dipnotlar:
[1] Zwarte Piet is Racisme facebook sayfası: https://www.facebook.com/zwartepietisblackface/
[2] https://www.theguardian.com/world/2017/nov/28/black-pete-extreme-right-appears-to-stoke-dutch-divisions
[3] https://www.theguardian.com/commentisfree/2018/nov/14/black-pete-scandal-dutch-silent-sinterklaas
[4] https://www.dutchnews.nl/news/2018/11/row-over-zwarte-piet-racists-rumbles-on-rutte-urged-to-take-a-stand/
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.