Halkevleri Olağanüstü Genel Kurulu’nda Tek Adam diktatörlüğün geçişi durdurmak üzere direniş eğilimlerini seferber edecek “bir direniş hareketi” kurma hedefi ortaya kondu
Halkevleri Olağanüstü Genel Kurulu’nda Tek Adam diktatörlüğün geçişi durdurmak üzere direniş eğilimlerini seferber edecek “bir direniş hareketi” kurma hedefi ortaya kondu
Halkevleri, olağanüstü dönemin olağanüstü ihtiyaçlarına yanıt üretecek bir politik hat ve örgütlenme oluşturmak ve buna yönelik bir işbölümü yapmak üzere genel kurul tarihini erkene çekerek 28 Ocak Pazar günü Ankara’da Olağanüstü Genel Kurul’a gitti.
HALKEVLERİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU: DURDURABİLİRİZ! BU MEMLEKET BİZİM!
Türkiye’nin dört yanından gelen Halkevciler ve toplumsal muhalefetin geniş bir yelpazesini yansıtan kalabalık bir davetli topluluğu Farabi Otel’in 600 kişilik salonun doldurdu. Kadın ve genç katılımının ağırlıkta olduğu genel kurula, pek çok davetlinin de atıfta bulunduğu bir coşku ve enerji hakimdi.
“Diktatörlüğü durdurabiliriz! Bu memleket bizim!” şiarıyla düzenlenen Genel Kurul’da Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Erdoğan’ın 2019 stratejisinin bir özeti olan bugünkü savaşa karşı duramayanın diktatörlüğe karşı da duramayacağını vurguladı. Ersoy bugün ihtiyaç duyulanın bağımsız bir sol siyaset olduğunu belirterek; eşitlik, özgürlük, barış, laiklik ve yurtseverlik ilkeleri temelinde “yeni bir siyaset, yeni bir örgüt, yeni bir ülke kuracağız” dedi.
“YENİ BİR SİYASET YENİ BİR ÖRGÜT YENİ BİR ÜLKE KURACAĞIZ”
Konuk konuşmalarının ardından, programın ikinci yarısında Halkevleri üyeleri güncel pratik mücadelelere ilişkin deneyim ve hedefleri paylaşırken, 2019 sürecine yönelik olarak da, Tek Adam diktatörlüğünü durdurmak üzere direniş eğilimlerini seferber edecek bir direniş hareketi kurma hedefi ortaya kondu.
İkinci bölümün açılış konuşmasını yapan Özge Ozan, devrimcilerin “açık faşizme geçiş sürecini durdurmak” ve sistemin krizine “bir toplumsal kurtuluş projesi” ile yanıt vermek gibi acil görevler olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı:
“Türkiye’de devrimcilerin önünde temel, acil bir görev var: Görünümü tek adam diktatörlüğü biçiminde olan bir “açık faşizme geçiş sürecini” durdurmak. Durdurmak için, bir direniş hareketi yaratmak.
Çizgimiz, tarihimiz der ki faşizme karşı mücadele devrimci bir iktidar mücadelesi olarak kavranmalıdır. Hele bugün, sistemin krizi, çürümüşlüğü, devletin ve halkın politik birliğinin çözülüşü karşısında ancak bir toplumsal kurtuluş projesi devrimci bir yanıt olarak kabul edilebilir. Daha aşağısı kurtarmaz. Bu nedenle bir direniş hareketi derken bu sisteme direnen halk güçlerinin toplumu, ülkeyi, halkı yeniden inşa etme dinamizmine işaret ediyoruz.”
“’Durdurabiliriz” ve “tek adam diktatörlüğüne geçişe karşı bir direniş hareketi yaratabiliriz” derken nesnel hareket noktamız nedir?” diye soran Ozan, hareket noktasının neoliberal İslamcı Erdoğan rejimi ile halk arasındaki gerçek çelişkiler olduğunu vurguladı.
Ozan, direnişi büyütmek, direniş eğilimlerini bütünleştirmek ve halkın politik birliğini ifade eden bir programa kavuşturmayı önerdiklerini söyledi:
Ne önerdiğimiz açıktır.
Ozan konuşmasında laikliği, eşitliği, özgürlüğü, yurtseverliği, barışı, kadın özgürlüğünü, insanca yaşamı savunan halk güçlerinin tümüne çağrı yaptıklarını söyledi:
Genel kurulumuzla birlikte; laikliği, eşitliği, özgürlüğü, yurtseverliği, barışı, kadın özgürlüğünü, insanca yaşamı savunan halk güçlerinin tümüne, bütün demokratik direnişlerin örgütlü, örgütsüz öncülerine, aklı, kendisi direnişte tüm aydınlara çağrı yapıyoruz.
Temsilci ya da kahraman aramıyoruz. Tek adam diktatörlüğüne geçişe ve tek adam diktatörlüğünün temsil ettiği bütün kötülüklere karşı direnenleri, direnmek gerekir diyenleri kentlerimizde direniş meclislerinde ya da nasıl bir örgütlenme biçimi gerekiyorsa orada, program, örgütlenme ve eylem çizgisi oluşturacak biçimde yan yana getirmeliyiz.
İkinci bölümün kapanış konuşmasını yapan Rüya Kurtuluş da “2019 bugündür” diyerek, Tek Adam diktatörlüğünü durdurmak için mücadelenin acilen örgütlenmesi gereken pratik bir görev olduğunu söyledi.
Kurtuluş şöyle konuştu:
Bir direniş hareketi kuracağız. Halkevleri bu direniş hareketinin garantisi olabilir, motor gücü olabilir ama bunu tek başımıza yapmayacağız. Geçişkenliği olan, katılıma açık bir form kuracağız. Bunun için bir kurultay hedefi koyuyoruz.
Halkevleri bu süreci örgütlemek üzere yeni bir iş bölümüne giderek Dilşat Aktaş ve Nuri Günay’ın eş başkanlıklarında yeni yönetim kurulunu belirledi.
Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: Dilşat Aktaş, Nuri Günay, Özge Ozan, Onur Karakaş, Nebiye Merttürk, Mustafa Eberliköse, Betül Öztürk Gülhan, Kutay Merinç, Sercan Aran, Oya Ersoy, Ali Çerkezoğlu, Ferda Koç, Volkan Yosunlu, Ali Şeker, Niyazi Nefi Kara, Orhan Sarıbal, Taylan Kaya, Fatma Girgin, Gürkan Çelik, Rüya Kurtuluş, Candaş Türkyılmaz, Cihan Uyanık, Zeynep Çelik, Dursun Ali Koyuncu, Berna Demiryaş, Mehmet Yördem, Şeyma Özberk, Mehmet Öztürk, Çiğdem Serin, Uğur Göçmüş.
Sendika.Org