Venezüella’da Hugo Chavez liderliğinde başlatılan Bolivarcı Devrim süreci ancak halkın aktif katılımı söz konusu olduğunda ilerleyebildi
Venezüella’da Hugo Chavez liderliğinde başlatılan Bolivarcı Devrim süreci ancak halkın aktif katılımı söz konusu olduğunda ilerleyebildi. Halkı devrimin öznesi haline getirmek için kurulan komün örgütlenmeleri, hükümet tarafından eskisi kadar desteklenmemekten şikayetçi. Ama karşıdevrimci saldırılara karşı oluşturulan Kurucu Meclis’te varlar ve iktidarın gerçek bir parçası olmakta ısrarcılar
Komünler, hükümetin resmi söyleminin bir parçası değil. Yakın zamanda kurulmuş iki temel kurum olan Komünler Halk Hükümeti Başkanlık Konseyi ve Ulusal Komünal Parlamento da öyle. Bu iki kurum ne? İçinde bulundukları durum ne? Neden adları anılmıyor ve Ulusal Kurucu Meclis buna ilişkin ne söyleyecek? Tachira’dan Bolivar ve Zamora Devrimci Akımı militanı ve Komün aktivisti Jennifer Castillo ile olan röportajda bu soruların yanıtı aranacak.
Komünler Halk Hükümeti Başkanlık Konseyi ve Ulusal Komünal Parlamento nedir?
Başkanlık Konseyi, her bir eyaletteki komün bloğunun sesi, her bir coğrafi bölgedeki komünal ekonominin vizyonunu geliştiren, yürüten, planlayan, kontrol eden ve iletişimini sağlayan kurum. Başkanlık Konseyi ve Ulusal Komünal Parlamento iki ayrı şey olmaktan ziyade büyük bir komün, özyönetim birliği. Bu kurumlar bakanlıklarla aynı seviyede olmak zorunda. Başkanlık Konseyi hükümet planlarını geliştirmek için bakanlarla buluşmalı, ancak bugüne kadar bu hiç gerçekleşmedi. İki kez bu yönde girişim oldu ancak sonrasında bir ilerleme kaydedilemedi.
Bu yapılar şimdiye dek bize pek çok fayda sağladı. Bunlardan bir tanesi bir komün üyesinin bir diğeri için beslediği yoldaşlık hissi. Faydalara dair konuştuğumda bir komünün öteki için neler yapabileceğinden bahsediyorum; örneğin ekinlerin takası ile dayanışmacı bir ekonomi oluşturmak gibi. Bir ekin yetiştiren komün diğerleri ile takas yapabilir. Komünal Parlamentonun özü de açık meclisler yolu ile tabanla yürütülen tartışmalar üzerinden bilgi alışverişinde bulunmak ve kanun yapmaktır. Bu Komünal Parlamento’nun itici gücüdür.
Aynı anlayışla, devasa bir komünal topluluğun işleyişi için de kurallar üretiyoruz. Bu bütün eyaletlere, bütün komünlere ve bütün komünal konseylere taşınacak; böylelikle bu kurallar biz büyük komünal nakil sistemin normlarını yönlendirecek bir belgeye sahip oluncaya dek tartışılabilir.
Bu yapıların mevcut durumlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Toplumun gündeminde neden yoklar?
Mevcut durum tam bir hayal kırıklığı, (hükümetten) gelen destek ve (2014’te) Başkanlık Konseyi’ne başladığımız zamanki şevk yok. Birçok proje var, ancak hiçbir ilerleme yok. Ulusal yürütmenin bizlerle ayda bir toplanması gerekiyordu ancak bu unutuldu. Benzer şekilde, Başkanlık Konseyi’nin yanı sıra Anavatan Konseyi gibi paralel yapılar kuruldu. Peki ya komünler nerede? Komünler, toplumda var olan tüm kesimlerin, köylülerin, işçilerin, farklı cinsiyet ve cinsel tercihteki grupların temsil edildiği komünal konseylerin temel ögesidir. Şu anda, her şey göz önünde, komünler hariç.
Bizleri iktidar çıkarlarından dolayı kamusal alana sokmayacaklar. Bu komünlere paralel başka yapılar olmaması gerektiğine inanıyoruz çünkü komünler toplumun sorunlarını çözecek her şeye sahip. Şimdiye dek komünler devlet kurumları tarafından yeterli değeri görmedi. Bizi bu mücadeleye bağlı tutan şey ise kendi bölgelerimizde birbirimizi komün üyesi olarak tanıyor oluşumuz ve kurumsal bir tanınırlığa ihtiyaç duymuyor oluşumuz.
Chavizmin tüm yapıları ile birlikte kulak vermesi ve dinlemesi gereken toplumsal gündem şu: Komünler vardır, kurumsal desteğin olmamasından kaynaklı yerel düzeyde yönetmekte oldukça zorlansalar da bu böyle.
Ulusal Komünal Parlamento hesabına çok fazla şey yapıldı. Ulusal Komünal Parlamento ülkenin dokuz eyaletinde gezen ve tartışmaların sürekliliğini sağlayan ağlar sayesinde kuruldu. Ülkenin dışişlerinde ABD müdahalesine karşı imzalar topladı. Vatanımızı savunmak için dışişleri bakanlığına ve yürüyüşlere gittik.
Ulusal Kurucu Meclis çerçevesinde komün hareketi için ne gibi mücadele gündemleri görüyorsunuz? Yeni anayasada neler olmalı?
Temel mücadele gündemlerinden biri komünal hareketi, komünleri ve komünal konseyleri yeniden yapılandırmak için ulusal çapta bir çaba sarf ederek yeniden şekillendirmeye çalışmak ve onların gelişim planlarına yardımcı olup mücadelelerinde destek olmak olacak.
Ulusal Kurucu Meclis altıncı gücü, ki bu halkın gücüdür, ve özellikle de komünal gücü kurarak (halka) hizmet etmek zorunda. Komün hareketi anayasada nelerin işlenmesi gerektiğine dair tartışmalar yürüttü. Anayasada her bir organın sorumluluklarını, haklarını ve işlevini tanımlayan ve böylelikle ona yetki verip, iktidarın bir parçası yapan bir bölüm olmalı. Dahası, komünlerin, komün bölgelerindeki üretime bağlı olarak GSMH’den belli bir oranda pay almasına dair teklifte bulunduk, böylelikle komünler zamanla kendi kendini sürdürebilir hale gelecek.
Ayrıca her bir kurumun kendi bölgesini savunma kapasitesinin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bolivarcı komün milislerinden ve önleyici tedbirlerin alınmasından bahsediyoruz çünkü ihtiyaç duyduğumuzda bizi koruyacak olanlar milislerdir. Benzer bir biçimde sporun, yeniden üretimin, eğitim, kültür ve çevrenin korunmasını da savunmak gerekir. Komün kendi bölgesindeki nehirleri ve doğayı da korumalıdır.
Tüm bunlar komün hareketi içerisinde bizler için birer mücadele başlığıdır ve Ulusal Kurucu Meclis üzerinden yeni anayasaya dâhil edilmelidir. Komünleri temsil eden yirmi dört delegenin komün hareketinin kalbinden yükselen önergeyi verme mücadelesi önlerindedir.
[Venezuelanalysis’teki İngilizce çevirisinden Deniz Özge Gürsu tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.