Trump’a karşı duyulan tiksinti, Trump’ın düştüğü durum karşısında yükselen sevinç dalgasını anlaşılabilir kılıyor, fakat solun küçük bir kesimi de bu yerli CIA darbesinin Amerikan demokrasisinde kötüye delalet olduğunu düşünüyor
Solun genelindeki Donald Trump’a yönelik tiksinti hali, Trump’ın düştüğü durum karşısında yükselen ulusal sevinç dalgasını anlaşılabilir kılıyor, fakat solun küçük bir kesimi de bu yerli CIA darbesinin Amerikan demokrasisinde kötüye delalet olduğunu düşünüyor
CIA ve NSA üyelerinin, Michael Flynn’in Rus yetkililerle görüşme belgelerini sızdırmasıyla Amerikan hükümetinin ve yürütme organının istihbarat teşkilatlarıyla olan ilişkisini dönüştürecek, ağır çekim bir iç darbeye tanıklık ediyoruz. Menfaatlerini tehdit eden hükümetleri uzun zamandır ortadan kaldırmaya alışkın olan istihbarat teşkilatlarının, bu hamlelerle Başkanlığa yönelik daha geniş çaplı saldırılarının sinyalini verip vermediklerini zamanla göreceğiz.
Bu durum, bize CIA’in neden hükümetin kendisine karşı çıkmaktansa, mevcut yönetimin kuyusunu kazmak için genellikle Trump’ın çevresindeki karanlık işlerle ilgilenen insanlarla uğraştığına dair daha fazla fikir verecek. CIA ve NSA’in Reagan’ın İran’la yaptığı seçim öncesi anlaşmalarından haberdar oldukları biliniyordu, buna rağmen sessiz kalmaktan hoşnutlardı. Görünen o ki, hem Carter’ın devrilmesini görmekten, hem de yeni bir eşi bulunmaz “barış zamanı” askeri ve istihbari harcamaları dönemini karşılamaktan memnuniyet duydular. Benzer bir şekilde Amerikan istihbarat teşkilatları Nixon’un 1968 seçimlerinden önce Paris barış anlaşmasını sabote etmek istediğini de biliyorlardı fakat CIA, kendilerine istedikleri savaşı çıkaracak olan yeni başkanın ayağını kaydırmak için herhangi bir şey yapmadı. Flynn’e ilişkin sızıntılar, bizlere yeni hükümetin nasıl hareket ettiğine dair çok da yeni bir bilgi vermiyor, fakat Amerikan istihbarat servislerinin istemedikleri bir yönetimi düşürme heveslerine dair yeni izlenimler uyandırıyor.
Açık konuşmak gerekirse ben bu sızıntılarda yanlış diye adlandırılabilecek bir şey görmüyorum. Demokrasi açısından baktığımızda genel olarak iyi olduklarını ve iktidara dair önemli gerçeklikleri açığa vurduklarını düşünüyorum. Endişem, sızanlara değil, CIA ve diğer istihbarat teşkilatlarının tehlikeli bir durum olarak görülmeyen fakat bence dikkate değer olan güç gaspına ilişkin. Bu gelecekteki hiçbir başkanın unutamayacağı ve onları istihbarat teşkilatlarını es geçmeden önce bir kez daha düşündürecek bir olay.
Solun genelindeki Donald Trump’a yönelik tiksinti hali, Trump’ın düştüğü durum karşısında yükselen ulusal sevinç dalgasını anlaşılabilir kılıyor, fakat solun küçük bir kesimi, bu yerli CIA darbesinin Amerikan demokrasisinde kötüye delalet olduğuna dair endişe duyuyor. Liberallerin CIA’i kullanma atraksiyonlarının uzun geçmişinden ötürü, [Trump karşıtı] bu coşkuya şaşırmamamız lazım, aksine dikkatlice bu zamanın da ötesinde düşünmemiz gerekir.
CIA’den birçok kimsenin Flynn’i hafife aldığı bir sır değil. Onun Ulusal İstihbarat Müdürlüğündeki ve Savunma İstihbarat Servisi’nin (DIA) komutasında olduğu yıllar, bir zamanlar CIA’in operasyonel hamlelerinden birçoğunun değiştirildiği ve operasyonların CIA ve DIA’den saklanıldığı dönemle aynı zamana denk geliyor. CIA’in Trump yönetimine Rus hack raporunun sızıntılarıyla seçimlerden hemen sonra saldırmasıyla, istihbarat teşkilatları ve yeni hükümet arasındaki çatlak açıkça görünür oldu.
Bana kalırsa CIA ve NSA’in Trump yönetiminin ayağını kaydırmak istemesinin altında yatan birçok sebep var, hatta bu sebeplerden birkaçında onlarla ortaklaşabileceğimizi dahi düşünüyorum. Teşkilat, Trump’ın sürdürmeye gönüllü olduğu kolektif yağmadan büyük oranda memnun olsa da istihbarattan bazıları Trump’ın yaratacağı türden istikrarsızlığı seviyor ve sanırım içerden bazıları da onun Teşkilat’ın beceriksizliğine dair iğneli sözlerini ve saldırılarını ciddiye alıyor.
Soldan birçoğumuza göre olduğu gibi bana göre de Trump, -hayal etmek bir yana- görüp görebileceğimiz en tehlikeli en niteliksiz, ve en pervasız ABD başkanı. Ve Trump olağanüstü hal ilan etmenin bir fırsatını yakalayıp kendisini sınırsız güçle donattığı anda ona olduğu gibi CIA ya da herhangi bir istihbarat teşkilatına güvenmek için de herhangi bir sebep görmüyorum.
Yürütme Organına yönelik bu saldırı, daha önce hiç görmediğimiz türden bir şey. Günümüzden tarihe not düşülecek en ilginç olay ise CIA’in, başkanlığın gizli kolu olmak şeklindeki geçmişten bugüne gelen olağan rolü dışında, sürüden ayrılmış tehlikeli bir fil gibi hareket etmesi. Cumhuriyetin bir parçası olan bizler, her ne kadar sürüden ayrılmış tehlikeli filin [CIA’in] beceriksiz Başkomutan’ımıza yönelik hamlelerini izlerken mutlu olsak da, bu canavarın her birimiz için yarattığı tehlikeyi görmezden gelmemeliyiz.
Trump, Flynn, Bannon, Pence ve yönetimdeki diğerlerinin soruşturulması önerilerini olumlu karşılamalıyız, fakat bu sonuncuyla da beraber tarihinde pek çok darbe girişimi olan CIA’in de soruşturulmasına ve izlenmesine ihtiyacımız var.
[Counterpunch’taki İngilizce orijinalinden Deniz Özge Gürsu tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.