LİMTER İş Sendikası, bir süre önce başlattığı “Haklarımız için yürüyoruz, bahara hazır ol” kampanyasını sürdürüyor. Sendika tersane işçilerinin katılımıyla bugün İçmeler tren istasyonunda basın açıklaması yaptı. “Haklarımız için yürüyoruz” ve “DİSK/LİMTER-İŞ” pankartının açıldığı eylemde “zafer direnen tersane işçisinin olacak” “yaşasın işçilerin birliği” “örgütlenerek ve direnerek kazanacağız” “birlik mücadele zafer” “işçiler birleşin sömürüye son” dövizleri açıldı […]
LİMTER İş Sendikası, bir süre önce başlattığı “Haklarımız için yürüyoruz, bahara hazır ol” kampanyasını sürdürüyor. Sendika tersane işçilerinin katılımıyla bugün İçmeler tren istasyonunda basın açıklaması yaptı.
“Haklarımız için yürüyoruz” ve “DİSK/LİMTER-İŞ” pankartının açıldığı eylemde “zafer direnen tersane işçisinin olacak” “yaşasın işçilerin birliği” “örgütlenerek ve direnerek kazanacağız” “birlik mücadele zafer” “işçiler birleşin sömürüye son” dövizleri açıldı ve sloğanları atıldı. Geçtiğimiz günlerde yaptıkları direniş ile haklarını alan Anadolu Tersanesi ve Tuzla Gemi işçileri de katıldı.
Burada açıklama yapan LİMTER İş Sendikası Genel Başkanı Cem Dinç, tersanelerde çeşitli eylem biçimleri ile mücadelelerini sürdürdüklerini, bundan sonra da insanca yaşam ve koşulları için grev de dahil her türlü eylem biçimini gerçekleştireceklerini söyledi. İşçiler burada yaptıkları konuşmada haklarını kazanmada onlara öncülük eden LİMTER-İŞ Sendikası’na teşekkür ederek, işçi arkadaşlarını sendikanın kampanyasına katılmaya çağırdı.
Basın metni
ÖRGÜTLENEREK, DİRENEREK VE KAZANARAK BAHARA HAZIRLANIYORUZ
Tersane işçileri yıllardır kuralsız ve kayıtsız çalışmadan kaynaklı açlıkla, zorbalıkla sindirilmeye çalışılıyor. Sabah akşam demeden, hafta sonu bayram demeden, günde on saat, sigortasız ve sendikasız çalışmaya zorlanan biz tersane işçileri “artık yeter!” diyoruz.
Açlığa yeter, diyoruz,
Yoksulluğa yeter, diyoruz,
İşsizliğe yeter, diyoruz,
Sigortasızlığa yeter, diyoruz,
Sınırsız çalışma saatlerine yeter, diyoruz,
İş cinayetlerine yeter, diyoruz ve bu baharda tüm haklarımızla birlikte insanca çalışma koşullarını kazanmak için gerekeni yapacağız: Üretimden gelen gücümüzü kullanacağız.
Bahara kararlılıkla yürüyoruz. Kararlıyız çünkü kendimize güveniyoruz, kararlıyız çünkü tersane işçisine güveniyoruz, kararlıyız çünkü örgütlenerek ve direnerek kazanıyoruz.
Geçtiğimiz onbeş gün içinde; 18 Şubat tarihinde Anadolu Tersanesi’nde, Selçuk Gemi’de, 21 Şubat’ta RMK Tersanesi’nde, Ergem Gemi’de ve en son Tuzla Gemi Tersanesi’nde, Platin Gemi’de beş aydır alamadıkları ücretleri için sendikamızla ilişkiye geçen arkadaşlar 24 Şubat’ta direnişe başlamış ve gasp edilmek istenen ücretlerini son kuruşuna kadar sendikamız önderliğinde direnerek kazanmışlardır.
Yalnızca bu üç direniş bile bize nasıl kazanacağımızı gösteriyor; inanmak, doğru örgütlenmek, direnmek ve ısrar etmek.
Tuzla’nın yiğit tersane işçileri yıllardır tüm bu azgın sömürü koşulları içerisinde, hiçbir patronun asla girişmeyeceği bir şey yapıyorlar: Tüm denizleri dolaşan gemileri, tankerleri yapıyorlar. Her bir milimetresinde yalnızca işçi teri ve kanı olan gemiler. Çeliği her noktasından bükebilen biz tersane işçileri, hayatı bize zindan edenlere karşı ekmeğimizin onurunu, çocuklarımızın geleceğini de yaratabilme yeteneğine elbette sahibiz. Ve yıllardır sırtımızdan sefa sürenlere, asalaklara “artık yeter” demenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Biz bu tersanelerde her türlü eylem biçimini denedik; basın açıklamaları yaptık duyan olmadı suç duyuruları yaptık umursayan olmadı, bu kez yolları kapadık… üretimden gelen gücümüzü kullandık, çalışmadık,üretmedik. Ancak, yarım günlük iş bırakmalar patronları korkutsa da sonuç alıcı olmadı. Çünkü devamının gelmeyeceğini düşündüler. Fakat bu kez sonuç alıncaya kadar üretmemeye kararlıyız. Çocuklarımızın geleceği ve insanca çalışma koşulları yaratılana kadar üretmeme hakkımızı kullanacağız.
Tersane işçisi kardeşler,
Kazanıncaya kadar mücadele edeceğiz, bunun için örgütleniyoruz. Tüm tersanelerde işçi komisyonları kuruyoruz. Yalnızca işçilerin kararına dayanan bu komisyonlarda örgütlenerek, birliğimizi pekiştiriyoruz.
Kardeşler, kazanmaktan başka yolumuz yok. Kazanmak için de sendikamızda örgütlenmekten; komisyonlarımızda yer almaktan ve sendikamızla ilişkilenmekten başka çıkış yolumuz yok. Bunu son üç direnişten de görebiliriz. Örgütleneceğiz, direneceğiz ve kazanacağız.