TMMOB’ye bağlı Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, doğalgaza yapılan zamlarla ilgili yayımladığı açıklamasında “Memur ve emekilerin maaş artış oranını yüzde 15-16’larda tutan iktidar, konutlarda doğalgazın fiyatını çok daha yüksek oranda artırmakta beis görmemiştir” dedi
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, doğalgaza yapılan zamlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Yener, memur ve emeklilere yapılacak olan temmuz zammını etkilememesi için haziranın son gününde yapıldığını ve tüketimin az olduğu temmuz ayında uygulanarak tepkilerin güçlü olmasının önüne geçildiğini ifade ederek “Memur ve emekilerin maaş artış oranını yüzde 15-16’larda tutan iktidar, konutlarda doğalgazın fiyatını çok daha yüksek oranda artırmakta beis görmemiştir” dedi.
Öte yandan BOTAŞ’ın kentsel doğalgaz dağıtım şirketlerine sattığı gazın fiyatını yüzde 38 artırmış olmasına karşın EPDK’nin zam oranını yüzde 24,6 olarak bildirmesinin yanıltıcı olduğunun altını çizen Yener, “Yapılan zam sonrası kentsel doğalgaz dağıtım şirketlerinin hizmet bedeli, KDV ve ÖTV eklenerek bulunacak nihai satış fiyatının yaklaşık olarak yüzde 24,6 oranında artacağı yerine zam oranı olarak algılanacak şekilde açıklamasının etik değildir” ifadelerini kullandı.
“Kamu tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin, tüketicilere maliyetlerinin altında fiyatlarla temin etmesi durumunda ilgili kamu kurumunun maddi kayıpları görev zararı olarak tanımlanmakta ve kamu kaynaklarından karşılanmaktadır” sözleriyle açıklamasına devam Yener, açıklamaya şöyle devam etti.
2025’in ilk çeyreğinde 345,6 milyar liraya ulaşan BOTAŞ’ın maddi yükümlülükleri içinde belirleyici olan ağırlıkla görev zararlarıdır. Bu yüksek görev zararı, iktidarın sık sık iddia ettiği gibi yalnız konutlara değil, başta elektrik üretim santralları ve sanayi kuruluşları olmak üzere tüm tüketici gruplarına doğalgazı maliyetinin altında fiyatlarla satmayı benimsemiş olmasıdır. Halen 1.000 metreküpü 400-450 dolar aralığında ithal edilen gazın, çıplak maliyeti 16-18 lira/metreküp iken, satış fiyatları, alış fiyatlarının altındadır.
Ayrıca, geçen seçimler öncesinde gelir durumlarına bakılmaksızın, tüm konut tüketicilerine bir ay doğal gaz bedava verilmiş, on bir ay süresince de tüm konutlara 25 metreküp gaz ücretsiz verilmiştir. Plazalarda, lüks konutlarda oturanlarla, sosyal konutlarda oturanları eşitleyen bu mirasyedi tavrı, birkaç milyar dolara mal olmuştur.
Görev zararları, en büyük gelir kalemi vergiler olan bütçeden karşılanmaktadır. Vergi gelirleri içinde ise en büyük bölümü çalışanların ödediği gelir vergisi ve adaletsiz dolaylı vergiler oluşturmaktadır. Görev zararları yurttaşlara sağlanan ürün ve hizmetlerle sınırlı olmalı, şirketlere kaynak artırma mekanizması olmamalıdır.
İvedilikle yapılması gerekenler şunlardır:
- Konutlara doğalgaz teslimlerinde KDV yüzde 1 olmalıdır.
- Yurttaşların enerjiye erişebilmeleri bir haktır. Başta işsizler, emekliler, asgari ücretle çalışanlar olmak üzere tüm düşük gelir gruplarındaki yurttaşlara elektrik ve doğalgaz bedelsiz olarak sağlanmalıdır.
- 4.6 milyon haneye sağlanan elektrik desteği, bölgesel koşulları ve ısınma sistemini (merkezi sistem, bireysel ısınma) de gözeterek doğalgaz desteğini de kapsamalı, enerjide kamu desteği bu gruplar üzerinde yoğunlaşmalıdır.
- Uygulama, subjektif Cumhurbaşkanlığı kararlarından öte sağlam yasal dayanaklara kavuşturulmalı, şefffaf, erişilebilir ve denetlenebilir olmalıdır.
- Memur, işçi tüm çalışanların ve emeklilerin ücretleri ,TÜİK’in çarpıtılmış rakamlarına göre değil gerçek enflasyon oranları ve güncel yaşam şartları dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Sendika.Org