İmece Ev İşçileri Sendikası, ev işçilerinin haklarının güvence altına alınmasını ve ILO C-189’un imzalanmasını istedi
İmece Ev İşçileri Sendikası, 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü dolayısıyla saat 19.00’da Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde eylemdeydi.
Eylemde “Ev işçilerine insana yakışır sözleşme, ILO C 189 imzalansın” pankartı taşınarak bir basın açıklaması yapıldı.
16 Haziran 2011 tarihinde ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından “Ev İşçilerine İnsana Yakışır İş Sözleşmesi” kabul edildi. Aynı zamanda 16 Haziran’ın “Dünya Ev İşçileri Günü” olarak kutlanmasına karar verildi. İmece Ev İşçileri Sendikası, Kadıköy’de ev işçilerinin yaşadıkları sorunlara dair bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında, 44 yaşındaki ev işçisi Eylem Sefi’nin geçtiğimiz günlerde Antep’te yedinci kattan düşerek hayatını kaybetmesi “iş cinayeti” olarak tanımlandı ve sorumluların hesap vermesi gerektiği vurgulandı. “Eylem Sefi’nin ölümü kader değil, denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının sonucudur” denildi.
❗️Eylem Sefi’yi saygıyla anıyoruz. Bu bir kaza değil, iş cinayetidir.
❗️Bugün 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü. Evlerde ve iş yerlerinde hayatı sürdürülebilir kılan bakım emeğimizdir. Ancak haklarımız tanınmıyor.
❗️Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz!@C189 #RatifyC189 pic.twitter.com/8EC7acXSnw
— İmece Ev İşçileri Sendikası (@imeceSendika) June 16, 2025
Açıklamada ev işçilerinin büyük bölümünün kayıt dışı çalıştırıldığı, 10 günden az çalışanların sigorta kapsamı dışında bırakıldığına dikkat çekildi. İmece Ev İşçileri Sendikası, “1 gün de çalışsak işçiyiz” diyerek İş Kanunu kapsamına alınmayı talep etti.
Dijital platformlar üzerinden çalışmak zorunda kalan ev işçilerinin sömürü koşullarına da değinilen açıklamada, “Ev işçileri köle değildir!” ifadeleri kullanıldı. Aracı kurumlar ve platformların denetimsizliğine son verilmesi, bu alanın emek lehine yeniden düzenlenmesi gerektiği dile getirildi.
Ayrıca göçmen ev işçilerinin maruz kaldığı hak ihlalleri de gündeme getirildi. Pasaportlarına el konulan, şiddet ve tacize karşı korunmayan, acil durumlarda başvurabilecek merkezlere erişimi olmayan göçmen işçilerin yaşadıkları “görünmezlik” ve sessizce ülkelerine gönderilmeleri eleştirildi. “Kadın, göçmen ve işçi olmak; üçlü baskıya dönüşüyor” denilerek yasal korumanın aciliyeti vurgulandı.
Ev işçileri başta olmak üzere bakım emeği veren kadınların sosyal güvenceden, emeklilik hakkından ve yaşanabilir ücretten mahrum bırakılmasının açık bir eşitsizlik olduğuna dikkat çekilen açıklamada, talepler madde madde sıralandı.
Ev işçilerinin temel talepleri arasında ILO C189’un ve şiddete karşı ILO C190’ın imzalanması ve uygulanması, 10 gün sınırının kaldırılması, kamu kreşlerinin artırılması, sosyal yardım adı altında güvencesizliğin kaldırılması ve İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden dönülmesi yer aldı.
Basın açıklaması, “Yaşasın ev işçilerinin örgütlü mücadelesi!” ve “Haklarımızı alana kadar susmayacağız!” sloganlarıyla sona erdi. İmece, mücadelelerinin yalnızca kendi hakları için değil, bakım emeği veren tüm kadınlar ve işçiler için olduğunu vurgulayarak Çalışma Bakanlığı’na ve TBMM’ye bir kez daha çağrıda bulundu.
Sendika.Org