30 Ekim’de tutuklanmasının ardından görevden alınan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, yaklaşık yedi ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. “İmralı görüşmeleri”, “Remzi Kartal ile telefon görüşmesi” gibi konular üzerinden suçlanan Özer, iktidarın Kürt hareketiyle yürüttüğü sürece de atıfta bulunarak “Bu durum yürütülen sürecin ruhuna aykırı değil mi?” diye sordu
30 Ekim’de tutuklanmasının ardından görevden alınan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, yaklaşık yedi ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Özer hakkında, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de aralarında bulunduğu çok sayıda CHP’li ile Özer’in yakınları takip ediyor.
Özer, Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydı bunların hiçbirinin yaşanmayacağını ifade etti. Mesleği ve çalışma alanı gereği Kürt sorunu üzerine çalışmaları olduğunu ve bunun suç olmadığını ekledi. Özer şunları söyledi:
Ben, Esenyurt Belediyesine kayyım atamak istedikleri için buradayım. Ben, İmamoğlu’nun arkadaşı olduğum için buradayım. Ve nihayet ben ‘Kürt’ olduğum için buradayım. Tüm bunlar suç ise, sahip olduğum tüm bu değerlerle onur ve gurur duyuyorum. Herkes biliyor ki eğer Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım, bunlar hiç ama hiç yaşanmayacaktı.
Ayrıca ben mesleğim ve uzmanlık alanım gereği Kürt sorunu üzerine çalışan, bu sorunun barış ve demokrasi yoluyla çözülmesi gerektiğine inanan, bunun için çaba sarf eden bir akademisyenim. Bu takdir edilmesi gerekirken bundan yola çıkarak terör örgütü üyeliği ile suçlanmam çağdaş bir hukuk devletine yakışmayan bir trajedidir. Nitekim bugün benim gibi insanlara ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz. Zira bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu sorunun çözülmesi ve toplumsal barışın sağlanmasıdır.
Özer, iktidarın Kürt hareketiyle yürüttüğü sürece de atıfta bulunarak “Bir barış süreci bu iddialarla nasıl yürütülecek? Toplumu nasıl ikna edeceksiniz? Bütün operasyonların altında yatan kaybetme endişesidir. Bu durum yürütülen sürecin ruhuna aykırı değil mi? Bu hangi vicdana sığar?” dedi.
Özer devamında şunları söyledi:
Ayrıca bu davadan beraat edeceğime inancım tamdır. Yarın beraat ettiğimde bunca zaman özgürlüğümden mahkum bırakılmamın hesabını kim verecek? Son olarak, ben 1,5 milyonluk bir şehrin belediye başkanıyım. Bilinen bir bilim insanıyım. Delillerin hepsi toplanmış mahkeme devam etmektedir. Kaçacak ve delilleri kararttıracak durumum da söz konusu değildir. Bütün bunlardan dolayı sayın mahkemenizden beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.
Özer, savunmasının devamında kendisine yöneltilen “İmralı görüşmeleri”, “taziye telefonu”, “HTS kayıtları”, “Remzi Kartal ile telefon görüşmesi” ve “Kardeş Kültürler Festivali” gibi çeşitli iddialara da yanıt verdi.
Ahmet Özer’in savunmasının bitmesiyle duruşmaya ara verildi.
Kaynak: ANKA Haber Ajansı