129 kadın örgütünün oluşturduğu Suriye İçin Kadın İnisiyatifi’nin çağrısıyla kadınlar, Hatay’ın Samandağ ilçesinde Suriye’de yaşanan katliamlara karşı yürüdü. Yürüşün ardından insan zinciri oluşturan kadınlar yaptığı açıklamada “Ortadoğu’daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar, bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır! Siz sadece koridoru açın, biz kardeşlerimize gerekli her türlü yardımı ulaştırmaya hazırız. Bugün Suriye’de yakılan ateş söndürülmezse, o ateş yarın hepimizin yurduna düşecektir” dedi
Hatay’ın Samandağ ilçesinde 129 kadın örgütünün oluşturduğu Suriye İçin Kadın İnisiyatifi’nin çağrısıyla kadınlar, Suriye’de yaşanan katliamlara karşı yürüdü. Hatay’a çevre illerden otobüs kaldıran kadınlar Samandağ PTT Şubesi önünde bir araya geldi. Hızır Türbesi’ne yürüyen kadınlar, sık sık “Katil HTŞ, işbirlikçi AKP”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Yürüyüşün ardından insan zinciri oluşturarak basın açıklaması yapıldı.
Suriye İçin Kadın İnisiyatifi adına basın açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Elif Keleşo okudu. Keleşo, sözlerine Ermeni Soykırımının yıldönümü olması sebebiyle “katliamla yüzleşilsin” çağrısını yaptı.
Suriye’de insanlığın yeni bir katliamla karşı karşıya olduğunu belirten Elif Keleşo, “8 Aralık’ta El Kaide ve IŞİD gibi cihatçı örgütlerin devamı olan HTŞ, yönetimi ele geçirir geçirmez Suriye halklarına, özellikle de Alevilere karşı sistemli bir soykırım uygulamaktadır. Bu şeriatçı yapı sadece Alevileri değil; Dürzilere, Kürtlere, Türkmenlere ve Hristiyanlara da saldırmaktadır. Suriye’de yaşanan Alevi katliamı; Koçgiri, Zilan, Dersim, Maraş, Sivas Madımak, Suruç ve Gazi katliamlarının devamından başka bir şey değildir” diye konuştu.
Tüm savaş ortamında en çok kadınların mağdur edildiğini vurgulayan Keleşo, “Suriye’de Alevi kadınlara yaşatılan; Alevi kimliğinin ve Alevi inancının inkârıdır. Alevilerin mal ve mülklerinin talan edilmesidir. Yeni yobaz Suriye yönetiminin, yetmiş iki millete aynı nazardan bakan Alevilere tahammülü yok. Özgür, güçlü kadınlara ise hiç tahammülü yok! Alevi inancına, varlığına ve kadınlara yönelik bu organize yok ediş; yalnızca bir inancı değil, yüzyıllardır bu topraklarda yaşamış bir halkın belleğini, kültürünü ve kutsallarını da yok etmeye yöneliktir. Kadınlar kaçırılmakta, tecavüze uğramakta, işkenceyle öldürülmekte, bedenleri paramparça edilmektedir. Üstelik nasıl bir zulüm yaşadıklarını bilmiyoruz. Evlerinde diri diri yakılan hamile kadınlardan, doğmamış bebeklere uzanan bu zulüm zinciri; Maraş’ta, Dersim’de, Sivas’ta tanık olduğumuz vahşetin devamıdır” dedi.
Keleşo, uluslararası insani kurumların, devletlerin suskun kalmasını eleştirerek, “Mevcut AKP-MHP eril zihniyeti, Colani’yi en üst düzey protokolle ağırladı. Bizim nazarımızda bu katliamın açık ortaklarıdır. Bu zulüm sadece Suriye’deki Alevi kadınlarla sınırlı değildir; Êzidî, Süryani, Hristiyan, Kürt ve Ermeni kadınlar da aynı zulmü yaşamaktadır” sözlerini kullandı. Hayatı çalınan ve katledilen tüm kadınlar için isyanda olduklarını söyleyen Keleşo, şu ifadeleri kullandı:
Suriye’de tüm halkların ve inançların eşitliğini ve özgürlüğünü esas alan demokratik bir anayasal düzenden başka çıkar yol yoktur. Birleşmiş Milletler’i ve uluslararası insan hakları örgütlerini Ortadoğu’da yaşanan bu katliama ‘dur’ demeye çağırıyoruz.
Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım koridoru açılmalıdır.
Tekrarlıyoruz; Ortadoğu’daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar, bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır! Siz sadece koridoru açın, biz kardeşlerimize gerekli her türlü yardımı ulaştırmaya hazırız. Bugün Suriye’de yakılan ateş söndürülmezse, o ateş yarın hepimizin yurduna düşecektir. Bunun farkındayız.
İlgili haber:
Sendika.Org