Batıkent Halkevi, Suriye’deki Alevi katliamına karşı eylem yaptı. Batıkent Gimsa önünde toplanan Halkevciler, “Emperyalizmin karşısında halkın barikatlarını öreceğiz, cihatçı çetelere karşı laiklik bayrağını faşizme karşı mücadelede en önde taşıyacağız” dedi
Batıkent Halkevi “Suriye’deki Alevi katliamına seyirci kalmıyoruz” diyerek eylem yaptı. Batıkent Gimsa önünde toplanan Halkevciler, basın açıklaması okudu.
“Ülkemizde açlık, yoksulluk olarak gördüğümüz emperyalizm bölgemizde savaş, katliam, halkların kanı olarak karşımıza çıkıyor” diyerek eyleme başlayan Halkevciler, cihatçı çeteler karşısında laikliğin bayrağını faşizme karşı mücadelede en önde taşıyacaklarını söylediler.
Okunan basın açıklamasında bölgede Aleviler’in “eski rejim artıkları” olarak tanımlanarak katliamlarının meşrulaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Halkevciler, bölgenin serbest piyasa ekonomisinin devamlılığı için bölgedeki etnik-mezhepsel çatışmaların derinleştirildiği ve emperyalist güçlerin egemenliğini sağlamak temelinde yeniden inşa edildiğini vurguladı.
AKP-MHP iktidarının katliamdaki sorumluluğunu hatırlatan Halkevciler, “Culani’yi “kardeşim” diyerek sahiplenen sarayında misafir edenler de bu katliamın ortağıdır, sorumlusudur, işbirlikçisidir” dedi.
Halkların güvenliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğünün ancak anti-emperyalist, anti-faşist, laik bir mücadele ile mümkün olduğunu, bu koşullarda sessizlik ve örgütsüzlüğün ölüm demek olduğunu söyleyen Halkevciler; “Sessiz kalmayacağız; Halkımızı çaresiz, savunmasız, örgütsüz bırakmayacağız!” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Basın açıklamasının tamamı ise şu şekilde:
ABD-İsrail operasyonuyla Suriye’de yönetimi ele geçiren cihatçı çeteler, Alevilere yönelik mezhepçi bir katliam gerçekleştiriyor. Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelere yönelik 1 haftadan fazladır devam eden saldırılarda HTŞ çeteleri tarafından binlerce insan katledildi.
Bölgede Aleviler, “eski rejim artıkları” olarak tanımlanarak bu katliam ve yok sayma politikaları meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Çünkü “Yeni Suriye”, bölgenin serbest piyasa ekonomisinin devamlılığı için bölgedeki etnik-mezhepsel çatışmaları derinleştirmek ve emperyalist güçlerin egemenliğini sağlamak temelinde yeniden inşa ediliyor. Emperyalistlerin bölgeyi yeniden yapılandırma planları halkların kanının üzerine tesis ediliyor.
Bizler biliyoruz ki Culani ve HTŞ başta olmak üzere El Kaide bağlantılı cihatçı çeteler Türkiye ve emperyalist güçlerin desteğiyle silahlandırıldı. Suriye’de başından beri cihatçı çeteleri besleyen iktidar bu tablonun baş sorumlularındandır. İktidar medyası da boş durmuyor. Haftalar önce “siyasal alevicilik” gibi uydurma bir kavramla başlayan mezhepçi saldırganlık ve hedef göstermeler bugün de Suriye’deki alevilere yönelik hakaret ve yalan bilgilerle AKP medyası katliamın tetikçiliğini yapmaya devam ediyor.
AKP-MHP iktidarı, ülkemizde emekçileri açlık sınırının altındaki ücretlere mahkum ederek; bölgemizde de mezhepçi saldırılara çanak tutarak emperyalizme uşaklık ediyor. Culani’yi “kardeşim” diyerek sahiplenen sarayında misafir edenler de bu katliamın ortağıdır, sorumlusudur, işbirlikçisidir.
Günlerdir binlerce Alevi’yi katleden evini yağmalayan HTŞ, bundan 10 yıl önce Ankara Garı’nda yoldaşlarımızı katleden IŞİD’in artığıdır. Reyna katliamının, Suruç katliamının failidir. Bu katliamların tamamını cezasızlıkla ödüllendiren AKP, 33 yıl önce Sivas Madımak Oteli’nde aydınları, ozanları yakanları da zaman aşımına uğratıp ödüllendirdi. Cihatçı çeteleri besleyerek iktidarını güçlendirmeye çalışan iktidara karşı laiklik bayrağını faşizme karşı mücadelenin en önünde taşıyacağız!
Halkların güvenliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ancak anti-emperyalist, anti-faşist, laik bir mücadele ile mümkündür. Bu koşullarda sessizlik ve örgütsüzlük ölüm demektir. Sessiz kalmayacağız; Halkımızı çaresiz, savunmasız, örgütsüz bırakmayacağız.
Emperyalistler yenilecek, direnen halklar kazanacak!
Sendika.Org