Uygun politikalar ve stratejiler geliştirilmezse, YZ’nin yaygınlaşması işsizlik, eşitsizlik ve toplumsal huzursuzluklara yol açarak, büyük toplumsal ve ekonomik devrimlere yol açabilir
Yapay zekâ (YZ), en genel anlamda işçi sınıfını dönüştürme potansiyeline sahip güçlü bir teknoloji olarak, toplumsal ve ekonomik sistemler üzerinde geniş kapsamlı etkiler yaratabilir. Bu dönüşüm hem işçi sınıfının yapısında hem de genel olarak işgücü piyasasında büyük değişimlere yol açarak, sınıf üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olabilir. Bu, sürecin nasıl yönetildiğine ve politika yapıcıların hangi adımları atacağına bağlıdır.
YZ’nin otomasyon yetenekleri, birçok sektörde tekrarlayan ve rutin işlerin otomatik hale getirilmesine yol açabilir. Özellikle fabrika işçileri, veri giriş çalışanları, çağrı merkezi çalışanları gibi görevleri tekrarlayan, düşük vasıflı işler tehdit altındadır bu süreçte. Bu durum, işçilerin işlerini kaybetmesine ve işsizlik oranlarının artmasına neden olacaktır.
Otomasyonun artması
Sanayi ve hizmet sektörlerinde, üretim hatları, lojistik ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda görevler YZ tarafından daha verimli hale getirilerek, bu da birçok işçinin yerini makinelerin alabileceği anlamına gelir.
YZ’nin işgücü üzerindeki etkisi sadece iş kaybıyla sınırlı kalmaz. Yeni teknolojiler, aynı zamanda yeni işkollarının ve mesleklerin ortaya çıkmasına da olanak tanır. Örneğin, YZ sistemlerini tasarlama, yönetme, bakımını yapma ve bunları kullanma becerisine sahip yeni işgücüne ihtiyaç duyulacaktır. Yine bu süreçle birlikte, yazılım geliştiriciler, veri bilimciler, robotik mühendisleri, YZ etiği uzmanları gibi yüksek vasıflı meslekler daha fazla talep görecektir.
YZ’nin üretkenliği artırma potansiyeli büyük bir ekonomik büyüme kaynağı olabilir. Daha hızlı ve verimli üretim, daha düşük maliyetlerle daha yüksek miktarlarda mal ve hizmet üretimine olanak tanır. Bu da genel olarak ekonomik büyümeyi teşvik eder. Maliyetlerin düşmesi, YZ’nin daha düşük işçilik maliyetleri ve daha yüksek verimlilik sağlaması, işletmelerin daha rekabetçi hale gelmesine yol açarak, bu durum, ürün ve hizmetlerin fiyatlarının düşmesi ve tüketici refahının artmasıyla sonuçlanacaktır.
YZ’nin yaygınlaşması, işçi sınıfı içindeki eşitsizliklerin derinleşmesine, düşük vasıflı işçilerin işlerini kaybetme riskini artırırken, yüksek vasıflı işçilerin daha fazla fırsat bulmasına yol açabilir. Bu, işçi sınıfı içinde ve genel olarak toplumda gelir eşitsizliklerinin derinleşmesine neden olacaktır. Bu bağlamda YZ, yüksek vasıflı ve düşük vasıflı işçiler arasında uçuruma yol açarak, eğitim ve beceri düzeyine bağlı olarak işçilerin ekonomik fırsatları arasında büyük farklar oluşturabilir. Bu da sosyal sınıflar arasındaki gerilimleri artırarak, büyük toplumsal çalkantılara yol açacabilir.
İşsizlik oranları önemli ölçüde artarsa, sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki baskılar artabilir. Sistem ya da mevcut yönetimler, işsiz kalan veya yeniden eğitilmesi gereken işçilere destek sağlamak için refah sistemlerini güçlendirme ihtiyacı duyabilirler. Tersi durum, çatışmaların artmasına yol açacaktır…
Bazı ekonomistler, YZ’niın yaratacağı işsizlik sorununa çözüm olarak evrensel temel gelir gibi politikaların gündeme gelmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu tür önlemler, gelir kaybına uğrayan işçilere destek sağlayabilir.
YZ’nin işçi sınıfı üzerindeki etkileri, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal ve politik değişimlere de yol açabilir. Yüksek işsizlik oranları ve eşitsizlikler, toplumsal huzursuzlukları artırarak, işçi sınıfının siyasi tercihlerinde de değişiklikler- devrim- görülebilir.
İşçi sınıfının iş kaybına uğraması durumunda, politik düzlemde işçi hakları, otomasyonun sınırlandırılması ve iş güvenliği gibi taleplerin artmasına yol açarak, radikal politik hareketlerin güç kazanmasına neden olabilir.
Tamamen otomasyon yerine, birçok sektör YZ ile insanlar arasında işbirliğini gerektiren hibrit iş modellerini (hem ofisten hem de uzaktan çalışmanın bir arada uygulandığı bir çalışma düzeni) benimseyebilir. Bu durum, işçilerin YZ ile nasıl etkileşimde bulunacaklarını öğrenmelerini gerektirir ve işçilerin makinelerle birlikte daha verimli çalışmasını sağlar.
YZ ile insan gücünün birleşmesi, örneğin, sağlık sektöründe doktorlar YZ tabanlı teşhis araçlarını kullanarak daha doğru kararlar alabilirken, YZ’nin insana dair karar verme yeteneklerinin yerine geçmesi mümkün olacaktır.
YZ’nin işçi sınıfını nasıl dönüştüreceği ve bunun toplumsal ve ekonomik sistem üzerindeki etkileri büyük ölçüde toplumsal politikalar, eğitim sistemleri ve ekonomik düzenlemelerle şekillenecektir. Uygun politikalar ve stratejiler geliştirilmezse, YZ’nin yaygınlaşması işsizlik, eşitsizlik ve toplumsal huzursuzluklara yol açarak, büyük toplumsal ve ekonomik devrimlere yol açabilir. Ancak doğru yönlendirilirse, YZ’nin getirdiği verimlilik artışı ve yeni iş fırsatları, topluma büyük faydalar, büyük yararlar sağlayacaktır.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.