Ankara’da Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, Yurdum Kafe’nin erken saatte kapanmasına tepki göstererek her gün kafeden ayrılmıyordu. Bugün (2 Aralık) üniversiteliler kampüste bir eylem düzenledi. Üniversiteliler eylemlerinde “Sosyal alanlarımızdan vazgeçmiyoruz” yazılı pankart taşıyarak basın açıklaması yaptı. Eylemde sık sık “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “Kampüs bizim karar bizim”, “Öğrenciler burada, ÖTK nerede”, “Öğrenciler burada rektör nerede”, “Fakülteme yurduma kampüsüme dokunma”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarını attı.

Açıklamada şunlar söylendi:

Bizler bugün rektörlüğün öğrenci düşmanı politikalarına, doğrudan hayatımızı etkileyen keyfi kararlarına karşı ses çıkarmak için buradayız. Rektörlük bizi her ne kadar görmezden gelse de taleplerimize karşı sırtını çevirse de bizler taleplerimizin ne kadar meşru ve net olduğunun farkındayız! Ve ne taleplerimizden ne de haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Rektörün keyfi kararlarını tanımıyoruz. Üniversiteler rektörün işletmesi değildir üniversite, üniversiteliye aittir.

Kampüste bulunan ve temel ihtiyaçlarımızı karşıladığımız alanlarımız gün geçtikçe bizlere hiçbir gerekçe sunulmadan ya kapatılıyor ya da çalışma saatleri değiştiriliyor. Yaşam alanlarımızın her geçen gün biraz daha daraltılmasını kabul etmiyoruz. Fakültelerin kantinleri birer birer kapatılıyorken Yurdum Kafe kapatılıyorken Gün Hastanesi’nin acili dahi kapatılmışken bizler en temel haklarımıza erişimde bu kadar zorlanıyorken kayyum rektör 3 maymunu oynamaktadır. Üniversitelilerin hangi saate kadar nerede oturabileceğine karar verecek olan rektörlük değil üniversitelinin ta kendisidir. Üniversite kültürü derse girip dersten çıkmaktan, pahalı işletmelerde yemek yemekten ibaret görülemez.

Neredeyse hiçbir fakültemizde kantin kalmadı otomatlar da bozuk ve yetersiz. Birçok sıra arkadaşımız sabah derslerine aç girmek zorunda kalıyor. Gün Hastanesi’nin acilinin kapatılmasının Beytepe gibi bir çok yere bir kampüste kabul edilebilir bir açıklaması bulunmamaktadır. Ringlerin bitiş saati de düşünülünce rektörlük açıkça bize “belli bi saatten sonra paran bitince ölmeyi bekleyebilirsin” demektedir. Kampüs yaşamımız zaten bu hale getirilmişken bizler 12 Aralık’ta kampüsümüzde son kalan 7/24 alanımız olan Yurdum Kafe’nin de artık 23.00’de kapatılacağı kararının alındığını öğrendik. Yurdum kafenin özellikle yurtta kalan arkadaşlarımız için hayati bir yeri bulunmaktadır. Üniversitelinin en temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği 7/24 başka bi alanı yokken kapatılması hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. Bu karar bir an önce geri çekilmelidir.

Bizler 12 Kasım’da alınan karardan sonra Yurdum Kafe’de başlattığı direnişle 13 gün boyunca Yurdum Kafe’de direnmiş üniversitelileriz. Bizler 13 gün süren direniş boyunca yaptığımız atölyelerle bilgi yarışmalarıyla ve çeşitli etkinliklerle Yurdum Kafe’nin kapatılmasına müsade etmedik ve bu süreçte yüzlerce imzalı dilekçe topladık. Topladığımız yüzlerce dilekçeyi rektörlüğe teslim etmeye gittiğimizdeyse bir öğrencinin taleplerini bildirebileceği tek resmi yol hukuksuzca bahanelerle bizlere kapatılmaya çalışıldı. 3 gün boyunca rektörlük binasında sunulan gerekçelerin hukuksuz ve geçersiz olduğunun üstüne basa basa taleplerimizde direttik ve reddedilen yüzlerce dilekçeyi kararlılığımız ve irademizle kabul ettirmeyi başardık. 13. gününde yayınladığımız bildiride de dediğimiz gibi bu 1. rounddu. 1. rounddan rektöre notumuz F. Direnişimizin 2. roundunun açılışını bu sabah “rektörle yüz yüze” etkinliğinde rektöre sorduğumuz soruyla yaptık ve buradan da duyuruyoruz ki taleplerimiz net ve meşru bir kazanım alana dek taleplerimizden vazgeçmemekte kararlıyız. Yurdum bizimdir, alacağız!

Sendika.Org