Diyarbakır Bağlar’da Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran hakkında görülen davanın ilk duruşmasının ikinci günü Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Sanıklar adliyeye zırhlı araçla getirilirken Narin Güran’ın babası fenalaşarak hastaneye kaldırıldı
Diyarbakır Bağlar’da Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran hakkında görülen davanın ilk duruşması Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Anne Yüksel Güran, amca Salih Güran, abi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklu yargılanırken 11 kişi de tutuksuz yargılanıyor. Tutuklu bulunan dört kişiye ”iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Dün görülmeye başlayan davanın ilk duruşması ikinci gününde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Duruşma için sanıklar zırhlı araç eşliğinde Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor.
Davanın 2. gününe tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Bugünkü duruşmada ilk olarak ağabey Baran Güran tanık sıfatıyla dinleniyor.
Duruşmada tanık olarak yer alan Narin’in ağabeyi Baran Güran dinlenilmesiyle başladı. Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos gününde neler yaşadığını anlatmakla başlayan Baran Güran, “Nasıl böyle olduğunu, olayların nasıl böyle geliştiğini bilmiyorum. Olay günü Diyarbakır’daydım. Öğrenince önce köye gittim. Caminin önünde büyük bir kalabalık vardı. Sonra eve gittim, Narin yok dediler. Sonra 112’yi aradım” ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı, Baran Güran’a sorular yöneltti. “Aile kendi arasında gizli toplantılar yapmış, kameralar kurulmuş iddiası var. Ne diyorsun?” diye soran Mahkeme Başkanı’na Güran, “Bu olaylarda bazen bakanlar falan geliyordu ziyarete. Batman’dan Diyarbakır’a misafirler geliyordu. O yüzden toplantı olmadı. Yani ben görmedim. Böyle gizli bir toplantı köyde yapılmazdı” sözleriyle yanıtladı. Güran, kadınların kavga ettiği iddiasına ilişkin ise, “Ben o sırada orada değildim” yanıtını verdi.
Duruşmada, Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de söz aldı. Eren, Baran Güran’a, “Dün amca Salim Güran bana, ‘neyin peşindesin’ diye soruyor. Ben neyin peşindeyim. Biz Adli Tıp’ın önündeydik. Sana teşhis yaptıracaklardı. Ben o teşhise izin vermedim. Bir ağabey, Narin’in bu kokusunu bu halini görmesin istedim. Onu güzel kokusuyla hatırlasın istedim. Ama sen dışarıda bile o kokuyu aldın. Sana göstermemelerinde çok ısrarcı oldum. Ama dışarıya gelen kokuyu sen de alıyordun. O yüzden ben neyin peşindeyim? Buna sebep olanların peşindeyim” diye konuştu.
Eren’in sözlerinin ardından baba Arif Güran ağlayarak ve masaya vurarak ”Beni öldürün”, diye bağırdı ve salondan çıkarıldı. Aile bireyleri Nahit Eren’e tepki gösterdi. Nahit Eren ise tekrar söz alarak, “Duygusal ve manevi bir tepki olduğunu dileyerek özür diliyorum” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarından Abdullah İnan, Baran Güran’a “19 gün kardeşin aranıyor. Çelişkili şeyler oluyor, kavga çıkıyor, elektrik gidiyor. Jandarma, amca Güran’ın yanlış yönlendirdiğini söylüyor. İfadelerde çelişkiler var. Sen ne düşünüyorsun bu konuda” diye sormusa üzerine Güran, “Benim ailem daha önce ifade veren insanlar değiller. Karıştırmaları normal. Niye kimse bunları göz önünde bulundurmuyor” diyerek yanıt verdi.
Diyarbakır Barosu avukatları, Baran Güran’a kardeşi Enes Güran’la cezaevindeki görüşmeleri ve gülüşmeler konusu sordu. Avukatların sorusuna, “Bir iftira atılmış en geç çıkacak. Yani kardeşimiz cezaevine düştüğü için yalnız mı bırakacağız?” sözleriyle karşılık verdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının, ”Baran sence kardeşine ne oldu” sorusuna Baran Güran cevap vermedi.
Güran ailesinin avukatları ise Baran Güran’a ”Sence Nevzat, Narin’i öldürmüş olabilir mi” sorusunu sordu. Güran, ”Olabilir. Çünkü o kadar rahat ki sanki 50 cinayet işlemiş gibi soğukkanlı. Narin’i öldürmüş olabilir” diyerek yanıt verdi.
Salim Güran’ın avukatı ise ”Enes, amcan ile anneni birlikte görseydi ne yapardı” diye sorması üzerine Baran Güran, “Enes, amcamın kafasına sıkardı” dedi.
Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayeti davasındaki tanık Narin’in kuzeni Osman Güran, soruşturma kapsamında gözaltına alındıkları Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’nda ”kötü muameleye maruz kaldıklarını” öne sürdü.
Tanık olarak dinlenen ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan bir süre sonra serbest bırakılan Narin’in kuzeni Osman Güran, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos güne ilişkin konuştu. Güran, “Enes ile sadece Narin’in kaybolduğu gün görüştüm. Beraber arama çalışmalarına katıldık. Konuşmadık, sadece aynı ortamdaydım. Dedemin evinin önündeydim. Arif Güran aracıyla geldi. Biz petrole gittik bir şeyler aldık. Ben araç koltuğunu kendime göre ayarlarken yerdeki paspasın üzerinde bir terlik gördüm. Muhammet (Salim Güran’ın yeğeni) de ‘yol üstünde bu terliği aldım, unuttum dedi’ dedi. Sonra ben de kolluk kuvvetlerine teslim ettim” dedi.
Duruşmada, anne Yüksel Güran’ın avukatı, Osman Güran’a, “Gözaltında kötü muamele, nezaketsiz davranış, ağır hareket gibi muamelelerle karşılaştınız mı” sorusunu yöneltti. Güran, ”Gözaltında kötü muamele gördüm. Narin’in cenazesinin bulunduğu gün dişime kerpeten atma, ayak tırnaklarımı çekmeye teşebbüs ettiler. Kaba dayak gibi işkenceler gördük. Suçlunun bulunmasını istiyorduk. Suçlu ailemizin içinde olmadığı için sustuk” diye yanıtladı.
Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayeti davasının duruşmasında beyanı alınan tutuklu sanık Maşallah Güran, Narin’in cesedinin bulunduğu 8 Eylül’de mahallede yaşanan kadınların kavgasına ilişkin “Yüksel’in kız kardeşi geldi. ‘Anlatsaydınız böyle olmazdı’ dedi. ‘Biz bir şey bilmiyoruz. Biliyorsan sen anlat’ dedim. Tartışma çıktı. O sırada kızım bayıldı. Onu aldım, eve gittim” şeklinde konuştu.
Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın duruşmasının ikinci gününde, tutuklu sanıklar tanık olarak dinleniyor.
Narin Güran cinayeti soruşturmasında tutuklu bulunan Narin’in yengesi Maşallah Güran, yemin ettirildikten sonra tanık olarak ifade verdi. Narin’in cesedinin bulunduğu 8 Eylül günü Tavşantepe Mahallesi’nde kadınlar arasında çıkan kavgaya ilişkin Mahkeme Başkanı’nın sorusunu Maşallah Güran, şöyle yanıtladı:
“Narin’in bulunduğu gün komutan geldi. Yüksel’e haber verdi. Yüksel, ‘Komutanım bana söz verdin, hani Narin’i getirecektin’ deyip çığlık attı. Sonra bayıldı. Ben de ‘Oy Narin hangi şerefsizler sana kıydı’ dedim. Sonra Yüksel’in kız kardeşi geldi. ‘Anlatsaydınız böyle olmazdı’ dedi. ‘Biz bir şey bilmiyoruz. Biliyorsan sen anlat’ dedim. Tartışma çıktı. O sırada kızım bayıldı. Onu aldım, eve gittim.”
Mahkeme Başkanı’nın, Maşallah Güran’a daha söylediği “Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin” sözlerini hatırlatması üzerine Maşallah Güran, “Hayır, kesinlikle öyle demedim” şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı’nın “Salim Güran ile bir ilişkiniz var mı?” sorusu üzerine Maşallah Güran, iddiaları reddetti.
Daha sonra avukatların “Narin’i Nevzat mı öldürdü? sorusuna Maşallah Güran, “Bilmiyorum, öyle görünüyor” yanıtı verdi. Araya giren Mahkeme Başkanı “Tamam tamam, cevap vermek zorunda değilsin, cevap verme” dedi.
Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayeti davasının ikinci günkü duruşmada tanıkların ifadeleri alınıyor. Tanık çocukların ifadeleri pedagog eşliğinde alındı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün 13 saat süren duruşmaya bugün devam edildi. Sabah saatlerinde başlayan duruşmada, tanıkların ifadeleri alınıyor. Soruşturma dosyasında tanık olan çocukların ifadeleri adliyedeki Adli Gözlem Odası’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde alındı.
Çocuklardan Narin’in ağabeyi M.E.G. ifadesinde, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos günü neler yaptığını anlattı. M.E.G, şunları söyledi:
Evde ben, Enes ağabeyim, kardeşim E. vardı. Saat 15.00 gibi Hediye yengem geldi. Narin gittikten sonra benle Enes ağabeyim telefonda oyun oynuyorduk. Ben annemin telefonuyla oynuyordum. 2 oyun oynadıktan sonra oyundan çıktık. 16.30-17.00 gibi aşağı indim. Enes ağabeyim, Tahir Kaya oradaydı. Hediye geldiğinde hatırlamıyorum ama E. bana ‘Hediye yenge geldi, elbiseleri bırakıp gitti’ dedi. Sonra bakkala gittim, ağabeyimin yanına. Onlar oturmuştu, bir şey almadık. Tahir Kaya saman çekmek için çocukları topladı. Ağabeyim gitmedi. Ben ve kuzenim K.G. çeşmeye gittik. Sonra ağabeyim o sırada geldi. O kadar. Sonra annem ‘Kardeşini çağır, gel yemek yiyeceğiz’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Sonra aradım, bulamadım. Annem, yengem Maşallah’a sordu ‘Narin orda mı’ diye, ‘yok’ dediler. Sonra Hediye yengemi aradı, o da ‘Burada değil’
Salim Güran’ın kızı G.G. de, Narin’in kaybolduğunu babasına kendisinin söylediğini belirterek, 21 Ağustos gününü şu sözlerle anlattı:
“Çarşıya gittik. Hepimiz sadece ağabeyim yoktu. 14.45’te eve geldik. Babam uzandı, sonra babam kalktı ve çıktı. 15.30 gibi çıktı, tarlaya gitti. Tarladan dönüşte eve gelmedi. Zaten Narin’in kaybolduğunu ben babama haber verdim. O zaman karanlıktı 19.45 gibiydi babamı aradığım zaman. O da tarladaydı.”
Mahkeme Başkanı’nın “Enes sizin eve geldi mi?” sorusuna G.G., “Hayır hiç gelmedi, ben de evden çıkmadım hiç” diyerek yanıt verdi.
Narin Güran cinayeti soruşturmasında tutuklu Hüseyin ve Maşallah Güran’ın kızı M.G. ise şunları söyledi:
Büyük odadaydım. Telefonla oynuyordum. Sonra kapı çaldı, annem de ‘Kimdir’ dedi, ‘Narin’ dediler. Narin’i görmedim. Yüksel yenge geldi, fenalaştı, ambulansa bindi. Sonra annemle ablam ağlıyordu. Sonra Narin’in teyzesi Yasemin geldi, annem ve ablama saldırdı. ‘Susmazsanız böyle olmazdı’ dedi. Ben de o sırada ayağa kalktım. ‘Biz bir şey bilmiyoruz’ dedik. Ben bayıldım, Hülya komutan geldi ve ayırdı. Biz de gittik. Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah rızası için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi.’
Duruşmaya, saat 16.00’ya kadar ara verildi.
Kaynak: Anka