DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında iktidarın Trump’ın seçilmesini fırsata çevirmeye çalıştığını, Rojava’ya yönelik askeri operasyonların zeminini oluşturmaya çalıştığını ancak mevcut krizlerin bu yolla çözülemeyeceğini ifade etti. Çözümün Trump’tan, ABD’den veya herhangi bir dış unsurdan değil, Kürt sorununda demokratik müzakereyle yol almaktan geçtiğini ifade etti
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında ABD seçimleri ve kayyum atamalarına değindi. Bakırhan, iktidarın Trump’ın seçilmesini fırsata çevirmeye çalıştığını, Rojava’ya yönelik askeri operasyonların zeminini oluşturmaya çalıştığını ancak mevcut krizlerin bu yolla çözülemeyeceğini ifade etti.
Çözümün Trump’tan, ABD’den veya herhangi bir dış unsurdan değil, Kürt sorununda demokratik müzakereyle yol almaktan geçtiğini ifade etti. Bakırhan Bahçeli’nin çağrısının ardından önce Abdullah Öcalan’a disiplin cezası verildiğini, sonra da kayyum atandığını hatırlattı.
Bakırhan’ın konuşmasındaki ilgili kısımlar şöyle:
Şimdi iktidar temsilcileri Trump’ın seçilmesini fırsata çevirmek istiyorlar. Günlerdir yorum yapıyorlar, neredeyse kutlama yapacaklar. Niye? Çünkü bunu Rojava’ya yönelik bir askeri operasyonun zemini haline getirmeye çalışıyorlar. İktidar izlediği politikalarla bugüne kadar büyük krizler yaratı. Şimdi de Rojava’da Kürtlere saldırarak krizi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu krizler böyle çözülmez. Rojava’ya savaş açarak, saldırarak bu krizleri ortadan kaldırılmaz. İktidar temsilcileri ısrarla Trump’ın seçilmesini ve yeni dönemi bir fırsat penceresi çerçevesinde değerlendiriyor. Açık söylüyorum Türkiye için bir fırsat penceresi varsa -ki var-, Kürt sorunu demokratik yollarla çözerek en büyük fırsat penceresini açmış olur.
Fırsat penceresini dışarıdaki başkentlerden arayarak açamayacağınızı belirtmek istiyorum. Trump’tan medet umarak, Washington’da soluğu almak; bu ülkede yaşayan halklara en büyük kötülüktür. Trump’a gideceğinize kendi meselelerimizi oturarak kendiniz çözebilirsiniz. Çözüm Washington’da değil, Moskova’da Tahran’da değil, çözüm Amed ve Ankara’dadır diyoruz. Bunu demeye devam edeceğiz.
1 Ekim’den beri Türkiye’de önemli tartışmalar yürüyor. Sayın Bahçeli’nin el uzatması ile başlayan ve partimizin ortaya koyduğu güçlü çözüm iradesiyle toplumda bir umut oluştu. Sayın Erdoğan Bahçeli’nin açıklamalarından sonra uzun bir süre sessizliğini korudu. En son bu mesele ile ilgili yaptığı konuşmada da ‘Kürt kardeşim senden bu eli samimiyetle sımsıkı tutmanı bekliyoruz’ dedi. Ama bir hafta geçmeden elimi sımsıkı tutun dediği Kürt halkının iradesine kayyum atadı.
Sendika.Org