Murat Ağırel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye “Sinan Ateş’in katillerinin yargılanmasından neden rahatsız oluyor?” diye sordu. DİSK Basın-İş de Devlet Bahçeli’yi ve gazetecileri hedef alanları uyararak “Gazetecilik suç değildir; asıl suç gazetecileri engellemek ve tehdit etmektir. Meslektaşlarımızın başına gelecek en ufak olumsuzlukta ise failler ve azmettiriciler bellidir” dedi
Sinan Ateş cinayeti nedeniyle Timur Soykan, Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Şule Aydın ile Halk TV’yi tehdit eden Devlet Bahçeli’ye tehdit edilen gazeteciler cevap verdi. Basın meslek örgütleri tepki gösterdi.
Murat Ağırel, “Bahçeli, Sinan Ateş’in katillerinin yargılanmasından neden rahatsız oluyor?” diye sordu. Gazeteci olarak sorgulamanın doğalarında olduğunu söyledi.
Biz gazeteciyiz. Sorgulamak bizim doğamız. Yolsuzlukları, hukuksuzlukları, cinayetleri sorguladıkça ülkemizi aydınlatırız.
Allah’ın bildiğini kuldan saklamayalım: Bahçeli’nin hedef gösterdiği dört gazeteciden biriyim. Dün mahkemeye Sinan Ateş’i katledenlerin yargılamasını izlemeye gittim. Davada hepimizin gözünün içine sokulan eksiklikleri sorguladım.
Devlet Bahçeli’nin bugün kullandığı dili dün cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan Tolgahan Demirbaş da kullandı. Malum gazeteleri aynı şekilde manşet yaptı.Sinan Ateş’in katili tetikçi Eray Özyağcılar bize silah işareti yaptı.
Açıkça soruyorum: MHP Lideri, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in katillerinin yargılanmasından neden rahatsız oluyor? Katilleri sorgulayanları neden hedef gösteriyor? Bilmediğimiz bir şey mi var?
Bahçeli, bizi tehdit etmek yerine keşke Sinan Ateş’in cinayetten önce kendisine sunduğu dosyayı açıklasa. Böylece hepimiz cinayetin nedenini anlasak.
Barış Pehlivan “Dört soytarı muhabirden biriyim. Kayda geçsin” diyerek Halk TV’de yayınlanan programın ismiyle yanıt Bahçeli’ye yanıt verdi. Şule Aydın da, Pehlivan’ın paylaşımını alıntılayarak “Ne yaparsınız?” diye sordu.
Timur Soykan ise Ağırel gibi Eray Özyağcı’nın kendilerini tehdit ettiğini hatırlatarak “Ne yaparlarsa yapsınlar, biz gazetecilik yapmaya, gerçeklerin peşinde koşmaya devam edeceğiz” dedi.
Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu, “Kimse parmak sallayamaz, tehdit edemez, had bildirmeye kalkışamaz. Daha demokratik, daha özgür bir ülke idealimizden asla geri adım atmayız. Halk TV, ekran önü ve ekran arkasındaki emekçileriyle bir bütündür ve özgür bir mecradır. Halk TV doğru haberleri olduğu gibi halkına aktarma sorumluluğundan geri adım atmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Gazetecilere basın meslek örgütleri de destek çıktı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Bahçeli’nin Halk TV’de program yapan gazetecilere yönelik, “Ayağınızı denk alın” sözlerine karşılık şu açıklamayı yaptı:
Gazetecilerin görevi siyasi cinayetleri, olayların arkasındaki kirli ilişkileri aydınlatmak ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Türkiye’de siyasetçiler tarafından hedef gösterildikleri için 67 gazeteci öldürülmüştür. Ayrıca ülkemizde gazeteciler her gün hedef gösterilmekte, saldırıya uğramakta ve saldırganlar cezasızlıkla ödüllendirilmektedir.
Siyasetçilerin görevinin gazetecileri tehdit etmek değil, can ve çalışma güvenliklerinin sağlamak olduğunu hatırlatıyoruz. Gazetecileri tehdit ederek, hedef göstererek, yaralayarak ve öldürerek kimse bir yere varamamıştır. Cinayetleri işleyenler gazeteciler değildir.
DİSK Basın-İş’in yaptığı açıklamada şunlar söylendi:
MHP’nin siyasi geleneğini ve yöntemlerini tanıyan basın emekçileri olarak, değerlendirmelerimizin Sinan Ateş cinayeti ve sonrasındaki süreçle doğrulandığını görüyoruz. Ancak MHP lideri de meslektaşlarımızın sahipsiz olmadığını, izleyicilerinin, okurlarının ve meslek örgütlerinin onların yanında olduğunu bilmelidir.
Başta Devlet Bahçeli olmak üzere gazetecileri hedef alanları uyarıyoruz: Gazetecilik suç değildir; asıl suç gazetecileri engellemek ve tehdit etmektir. Meslektaşlarımızın başına gelecek en ufak olumsuzlukta ise failler ve azmettiriciler bellidir.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da Bahçeli’nin “Ayağınızı denk alın” sözlerinin açık bir tehdit olduğunu kaydetti. TGS, şunları söyledi:
Gazetecilere yönelik bu tehditler, sadece gazetecilik mesleğini değil, demokrasimizi de tehdit ediyor. Altını bir kez daha çizmek gerekiyor ki, gazetecilik suç değildir!
Meslektaşlarımız, toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkı adına karanlıkta kalan olayları, siyasi cinayetleri ve halkın geleceğini ilgilendiren tüm gelişmeleri ortaya çıkarmakla yükümlüdür. Sinan Ateş cinayeti gibi olayların aydınlatılması da ve detayların kamuoyu ile paylaşılması bir gazetecilik faaliyetidir, toplum yararınadır.
Bahçeli’nin bu sözleri sonrası, gazetecilere yönelik herhangi bir saldırının yaşanması halinde kendisini doğrudan sorumlu olacağını vurgulamak istiyoruz.
TGS olarak, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunmaya devam edeceğiz. Gazetecilik suç değildir! Gazetecilere yönelik saldırılar karşısında geri adım atmayacağız.
İlgili haber:
Sendika.Org