Muğla Datça’da biri 30 diğeri 35 yıllık iki öğretmen demokratik, laik ve bilimsel eğitimi savundukları için sürgün edildi. Datça Eğitim Hakkı Platformu ve Muğla Eğitim Sen tarafından sürgüne gönderilen öğretmenlerle ilgili basın açıklaması yapıldı ve kararın durdurulması için toplanan 1796 ıslak imza Muğla Valiliğine teslim edildi
Muğla Datça’da biri 30 diğeri 35 yıllık iki öğretmen demokratik, laik ve bilimsel eğitimi savundukları için sürgün edildi. Datça Eğitim Hakkı Platformu ve Muğla Eğitim Sen sürgüne gönderilen öğretmenlerle ilgili basın açıklaması yaptı ve kararın durdurulması için toplanan 1796 ıslak imza Muğla Valiliğine teslim edildi.
Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda yapılan eylemde konuşan Muğla Eğitim Sen Şube Başkanı Nilüfer Enginsu şunları söyledi:
AKP iktidarı ekonomiyi çökertti, ülkenin kaynaklarını sermayeye peşkeş çekti, yandaşları beslerken ülke kasasını boşalttı, ülkenin değerlerini yozlaştırdı. Artık halk uyanıp ses yükseltmeye başlayınca can havliyle her yerden saldırmaya başladı. Saldırılarınızdan korkmuyoruz, susmuyoruz, direnmeye, itirazlarımızı haykırmaya devam ediyoruz.
Datça Eğitim Sen temsilcisi Seyran Sakarya şunları söyledi:
Ne yazık ki Muğla’da son zamanlarda sürgün cezası öğretmenler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Sadece Datça’da 3 ayda 5 öğretmen çeşitli suçlamalarla, iftiralarla, kumpaslarla sürgüne gönderildi. Anlaşılan şudur ki sürgün cezası öğretmene boyun eğdirme ve sonuçta konuşmayan, itiraz etmeyen, biat eden bir öğretmen profili ve toplumu oluşturma aracı haline getirilmiş. Asıl korkunç olan; ÖNDER İmam Hatipliler Derneği gibi gücünü tarikatlardan alan neye hizmet ettiği şüpheli bu odaklar, Anayasa ve Türk Milli Eğitim Temel kanununa göre tavır sergileyen bu arkadaşlarımızın geleceği ve meslek hayatı üzerinde etkin rol oynayabiliyor.
Millî Eğitim Bakanlığı son yıllarda sivil toplum kuruluşu adı altında tarikat ve cemaatlerle protokoller yapmaktadır. Bu protokollere dayanarak okullarda uygulamaya geçirilen ÇEDES projesi din görevlileri eliyle yürütülmek isteniyor. Ülkenin birçok yerinde hızla hayata geçirilen proje elbette ki Datça’da da uygulanmak istenecekti. Her yerde olduğu gibi ÇEDES’in ilk adımı İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulunda atılmalıydı. Ama olmadı çünkü hesapta olmayan bir şey vardı. Okul öğretmenlerinin çoğu Eğitim Sen üyesi demokrat, ilerici öğretmenlerden oluşuyordu. İlçede ÇEDES’e hayır basın açıklamasını bu öğretmenler yapmıştı. O zaman planlarının uygulanmasına engel olan bu öğretmenleri cezalandırmalı ve İmam Hatip okullarından uzaklaştırmalıydılar.
Son olarak elimizde 1796 Datçalı vatandaşın imzasıyla bugün Muğla Valiliğine yürüyoruz. İlçede yaşayan binlerce vatandaşın talebi üzere, adaletin gereği olarak, haksız yere verilen sürgün cezalarının durdurulması konusunda Muğla Valiliği’ni göreve davet ediyoruz. Bu haksız uygulamadan vazgeçilene kadar direnmeye devam edeceğiz.
Sendika.Org