Artvin Cankurtaran’da ağaç kesimini engellemeye çalışan Reşit Kibar’ın öldürülmesine ve onun öldürülmesine tepki gösteren Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına karşı Trabzon Halkevi’nin çağrısıyla Meydan Park’ta eylem yapıldı
Artvin Cankurtaran’da ağaç kesimini engellemeye çalışan Reşit Kibar’ın öldürülmesine ve onun öldürülmesine tepki gösteren Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına karşı Trabzon’da eylem yapıldı. Trabzon Halkevi’nin Meydan Park’ta yaptığı eylemde Reşit Kibar’ın ölümünden sadece tetiği çeken Muhammet Ustabaş’ın sorumlu olmadığı; azmettirici Fikret Merttürk’ün, suç duyurularını işleme koymayan yargının ve dört bir yanını maden sahasına çeviren iktidarın da sorumlu olduğu ifade edildi.
Artvin’deki bu saldırının tesadüf olmadığının altını çizen Halkevciler, Karadeniz’in her yerinde, Trabzon Düzköy’de Honefter yaylasında, Araklı’da, Ordu’da Perşembe yaylasında, Artvin’de Cerattepe’de madencilik adı altında doğanın yağmalandığını söyledi.
Karadeniz’deki bu topyekûn saldırıya karşı direnmekten başka bir yolun olmadığının farkında olduklarını ifade eden Halkevciler, “Karadeniz’de madencilik adı altında yapılan yağmanın karşısında duracağız, tek bir ağacın kesilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Trabzon’da Reşit Kibar eylemi:
“Metin Lokumcu hocamıza sözümüz, Reşit Kibar’a sözümüz olsun Karadeniz’de madencilik adı altında yapılan yağmanın karşısında duracağız, tek bir ağacın kesilmesine izin vermeyeceğiz”https://t.co/riI64Ro7Kv pic.twitter.com/TuyfEkFgox
— sendika.org (@sendika_org) September 10, 2024
Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Bu talan ve yağmanın kimlerin çıkarını gözeterek, hangi amaçla yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Karadeniz’in her yerinde, Trabzon Düzköy’de Honefter yaylasında, Araklı’da, Ordu’da Perşembe yaylasında, Artvin’de Cerattepe’de madencilik adı altında ormanlarımızı yok eden, sularımızı zehirleyen, yaşam alanlarımızı yok eden bu saldırıların önü iktidar tarafından açılıyor, biliyoruz.
Bu mücadele, yaşamlarımıza sahip çıkma mücadelesi biliyoruz. Doğamızın ve kentlerimizin yağmalanmasının karşısında bize dayatılan ölüm düzeninin karşısında ağaçlarımızı, ormanlarımızı, doğamızı savunmak, mücadeleyi büyütmek dışında bir yolumuz yok.
Ormanları, doğayı, yaşamı, kamuyu yağmalayanlar; Reşit Kibar’ın ölümündeki sorumlu olanlar da suçlarını biliyorlar.
Karadeniz’i ve memleketin dört bir yanını sermayeye peşkeş çekenler, memleketin dörtte üçünü maden sahasına çevirenler, doğamıza çöken sermeye şirketleri ve arkasını yasladıkları sermaye temsilcileri, sermaye iktidarı suçlarını biliyor.
Halkın öfkesinden korkuyorlar. Onların karlarına kar katan bizim ölümümüze neden olan bu düzeni daim kılmak için gözaltılarla, tutuklamalarla saldırıyorlar.
Dün katilleri yargı tarafından aklanan Metin Lokumcu hocamıza sözümüz, Reşit Kibar’a sözümüz olsun Karadeniz’de madencilik adı altında yapılan yağmanın karşısında duracağız, tek bir ağacın kesilmesine izin vermeyeceğiz.
Dursun Ali Koyuncu, Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önünde şöyle demişti “Uyarıyoruz, bir kişi daha ağaç kesimi için ormanlarımıza girmeyecek” demişti. Şimdi Trabzon’dan hep birlikte uyarıyoruz, bir kişi daha ağaç kesimi için ormanlarımıza girmeyecek.
Ormanlarımızı, derelerimizi koruyacağız. Bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde doğamızı, yaşamlarımızı, emeğimizi yağmalayanların karşında duracağız.
Buradan bir kez daha ifade ediyoruz;
- Yaşamını ve doğasını savunan Dursun Ali Koyuncu derhal serbest bırakılmalıdır.
- Reşit Kibar’ı vuran silahın sahibi Fikret Merttürk tutuklanmalıdır.
- Reşit Kibar’ın öldürülmesini engellemeyen, önüne geçmeyen tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmalıdır.
- Bir şirketin projeden çekilmesi yetmez, Karadeniz bölgesindeki tüm maden arama, işletme ruhsatları iptal edilmelidir.
- Cankurtaran Ormanlarının adı Reşit Kibar ormanı olmalıdır.
Sendika.Org