Sivas Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısı ile toplananlar Artvin’deki saldırıya karşı eylem yaptı
Sivas Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısı ile toplananlar Artvin’deki saldırıya karşı eylem yaptı. Sivas Emek ve Demokrasi Güçleri bu mücadelede katledilen tüm arkadaşlarının hesabını soracaklarını söylerken köylülerin yaşam alanlarını, sularını zehirleyen şirketlere karşı mücadelelerini devam ettireceklerini belirtti.
Ormanlarımızı, vadilerimizi, derelerimizi, topraklarımızı, maden şirketlerine, yağmacılara, talancılara ve AKP’ye teslim etmeyecek, sermayenin saldırısına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede katledilen bütün arkadaşlarımızın, bütün çevre savunucularının hesabını hem AKP’den hem de şirketlerinden soracağız.
3 Eylül Salı günü sabah saatlerinde Artvin’in Hopa ilçesi Cankurtaran Mevkiinde EFOR Maden Şirketi’nin ormanlara yönelik saldırısını ve ağaç kesim işlemlerine başlamasını engellemeye çalışan, ormanına, ağacına, deresine suyuna sahip çıkan 3 arkadaşımız Efor Maden Şirketi’nin ağaç kesimini ihale ettiği bir başka şirketin görevlisinin silahlı saldırısına uğramış, saldırıda Reşit Kibar hayatını kaybederken yaşam savunucularından Gökhan Koyuncu ve Ersan Koyuncu yaralanmıştır.
Tüm bu yaşananlar iktidarın ve sermayenin kar hırsının bir sonucudur. Bu kar hırsıyla yıllardır ormanlarımıza, derelerimize, vadilerimize saldıran sermaye doğamızı katlettiği gibi canlarımızı da almaktadır. AKP iktidarının talan ve yağma politikalarının bir sonucu olarak yaşam alanlarımızı yok etmek isteyen sermaye doğayı ve yaşamı savunan köylüleri gözaltılar, tutuklamalar ve tehditlerle yıldıramadığını anlayınca doğrudan hedef gözeterek silahlı saldırılarla mücadelemizi geriletme derdindedir
Biz bu saldırıların nereden kaynaklandığını, hangi amaçla gerçekleştiğini ve kimlerin çıkarlarını güvence altına almak istediğini çok iyi biliyoruz. Artvin’de Cerattepe’nin kalbini söken, İşkencedere Vadisi’ni talana açan, Akbelen’i yağmalayan, HESlerle, JESlerle derelerimizi kurutan, maden faaliyetleri ile yaşadığımız bu kentdede aynı mağduriyetler bire bir yaşanmaktadır. Bu gün Knagal Bakırtepe’den Pınargözü’ne Kalkım’dan Tekke köyüne bölge halkının istememesine rağmen hiçbir kural ve kaide tanımayan şirketler çalışmalarına devam ederken sularımızı zehirleyip, yaşam alanlarımızı talan etmektedirler.
2011’de yine Hopa’da doğasını ve yaşam alanını savunduğu için polisler tarafından katledilen Metin Lokumcu’nun davasında çok değil iki gün sonra karar verilecek iken; bugün Hopa ve Türkiye güne yeni bir katliamın öfkesiyle uyanmıştır.
Katliam tetikçisi Muhammet Ustabaşı’nın tutuklanması tek başına yetmez. Asıl sorumluluğu olan iktidar yetkileri rantçı şirket sahipleri ve suç ortaklıkları olan Çete mafya ilişkilerinin de ortaya çıkartılması bir zorunluluktur
Hem yaşam alanlarımızı kar uğruna talan edip hem de yaşam savunucularının üzerine ateş açarak katleden çeteler bilsin ki; bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde karşınızda duracağız. Güvendiğiniz siyasi iktidar, onun işbirlikçileri, iş makinalarınız, silahlarınız, coplarınız ve kalkanlarınızla yaşam alanlarımızdan defolup gideceksiniz.
Sendika.Org