Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına ve Cankurtaran bölgesindeki ranta karşı eylem yapa Halkevciler; yürütülen soruşturma sürecine dair taleplerini sıraladı. Halkevciler; Dursun Ali Koyuncu’nun serbest bırakılmasını ve Reşit Kibar’ı vuran silahı bulunduran Fikret Merttürk tutuklanmasını talep etti.
Kocaeli Halkevi İnsan Hakları Parkı’nda Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına karşı eylem yaptı. Tüm saldırılara karşı doğayı, toprağı savunmak için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Halkevciler soruşturma sürecine dair taleplerini sıraladı. Halkevciler; Dursun Ali Koyuncu’nun serbest bırakılmasını, Reşit Kibar’ı vuran silahı bulunduran Fikret Merttürk tutuklanmasını, Cankurtaran bölgesindeki tüm maden arama, işletme ruhsatları ve turizm mesire alanı için verilen ruhsatlar iptal edilmesini ve ruhsatların iptal edildiğinin Artvin Valiliği tarafından ilan edilmesini talep etti. Eylemde “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Dursun Ali Yalnız değildir” sloganları atıldı.
Kocaeli Halkevi Dursun Ali Koyuncu için eylemdeydi:
🔸”Yaşam savunucuları serbest bırakılsın”
🔸”Reşit Kibar’ı vuran silahı bulunduran Fikret Merttürk tutuklansın”
🔸”Reşit Kibar’ın katlini engellemeyen kamu görevlileri görevden alınsın ve yargılansın”https://t.co/MKtdolMawy pic.twitter.com/ZtyM6RWSUz— sendika.org (@sendika_org) September 14, 2024
Basın açıklamasının tamamı ise şu şekilde:
Bildiğiniz üzere 3 Eylül tarihinde Artvin’in Hopa ilçesi Cankurtaran Mevkiinde ağaç kesimine başlanmasını engellemeye çalışan halka silahlı saldırıda bulunulmuş, açılan ateş sonucunda Reşit Kibar arkadaşımız hayatını kaybederken yöre halkından Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralanmıştı.
Bu saldırının ve Reşit Kibar’ın katlinin ardından Türkiye’nin dört bir yanında doğa ve yaşam savunucuları saldırıya tepki göstermek, Reşit Kibar’ın katledilmesinin tüm sorumlularının hesap vermesini sağlamak, orman katliamlarına, doğanın yağmasına son vermek için bir araya geldik.
4 Eylül tarihinde doğrudan tetiği çeken Muhammet Ustabaş tutuklanırken, ruhsatlı tabancanın sahibi Fikret Merttürk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bizler Reşit Kibar’ın katledilmesinin sorumlusunun sadece tetiği çeken değil, aynı zamanda emri veren Fikret Merttürk olduğunu, suç duyurularımızı işleme koymayan yargı olduğunu, memleketin dört bir yanını maden sahasına çeviren iktidar ve temsilcileri olduğunu söyledik. Türkiye’nin dört bir yanında tüm sorumluların hesap vermesi için mücadele sözümüzü büyüttük.
Tüm bunlar yaşanmamış gibi cumartesi sabah erken saatlerde Artvin Halkevi yöneticimiz Dursun Ali Koyuncu Hopa’daki evinden gözaltına alındı. Dursun Ali Koyuncu Reşit Kibar’ın katledildiği saldırının orada bulunan diğer köylülerle birlikte hedefindeydi ve saldırının tanığıydı. Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma için Dursun Ali Koyuncu’yu Artvin’e götürdüler ve hızlıca tutukladılar.
- 3 Eylül tarihinde Reşit Kibar’ın ve yaralıların getirildiği Hastane önünde yaptığı konuşma nedeniyle kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik,
- 6 Eylül tarihinde Borçka Orman İşletmesine dilekçeye verirken işletme önüne yazılan “katiller hesap vereceksiniz” yazısı nedeniyle yine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik, ayrıca kamu malına zarar.
Tüm bu suçlamalara rağmen biz biliyoruz ki ormanları, doğayı yaşamı savunmak suç değildir. Reşit Kibar’ın katlinin sorumlularının hesap verilmesini istemek suç değildir.
Bu talan ve yağmanın kimlerin çıkarını gözeterek, hangi amaçla yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Artvin’de Cerattepenin kalbini söken, İşkencedere vadisini talana açan, Akbelen’i yağmalayan, Heslerle, Jeslerle, derelerimizi kurutan, maden faaliyetleri ile sularımızı zehirleyip, yaşam alanlarımızla beraber yaşam hakkımızı da elimizden alan çetelerin ve yağmacıların karlarına kar katması için yapılan tüm bu saldırıların önü iktidar tarafından açılıyor, biliyoruz.
Ormanları, doğayı, yaşamı, kamuyu yağmalayanlar; Reşit Kibar’ın katlinin sorumluları da suçlarını biliyorlar.
Karadeniz’i ve memleketin dört bir yanını sermayeye peşkeş çekenler, Artvin’in ve memleketin dörtte üçünü maden sahasına çevirenler, doğamıza çöken sermeye şirketleri ve arkasını yasladıkları sermaye temsilcileri, sermaye iktidarı suçlarını biliyor.
Halkın öfkesinden korkuyorlar. Onların karlarına kar katan bizim ölümümüze neden olan bu düzeni daim kılmak için gözaltılarla, tutuklamalarla saldırıyorlar.
Bu mücadele yaşamlarımıza sahip çıkma mücadelesi biliyoruz. Doğamızın ve kentlerimizin yağmalanmasının karşısında bize dayatılan ölüm düzeninin karşısında ağaçlarımızı, ormanlarımızı, doğamızı savunmak, mücadeleyi büyütmek dışında bir yolumuz yok.
Mücadelemizi durduramayacaklar. Dün katilleri yargı tarafından aklanan Metin Lokumcu hocamıza sözümüz, Reşit Kibar’a sözümüz olsun derelerimiz özgür akacak, tek bir ağacın kesilmesine izin vermeyeceğiz.
Dursun Ali Koyuncu dün Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önünde Çifteköprülü köylüleriyle birlikte düzenlenen eylemde konuşmuş, müdürlüğe ağaç kesimlerine karşı dilekçeler teslim edildikten sonra “Uyarıyoruz, bir kişi daha ağaç kesimi için ormanlarımıza girmeyecek” demişti. Hep birlikte uyarıyoruz, bir kişi daha ağaç kesimi için ormanlarımıza girmeyecek.
Yine Dursun Ali Koyuncu’nun sözlerini tekrar edecek olursak:
“Reşit abiler var olduğu sürece bu toprakları emperyalistlere, sermayedarlara, şirketlere teslim etmeleri o kadar kolay olmayacak.
Hepimiz birer Reşit Kibar olmak zorundayız.
Başka türlü bu ormanları koruyamayız.
Hepimiz Metin Lokumcu olmak zorundayız. Başka türlü bu dereleri koruyamayız.”
Ormanlarımızı, derelerimizi koruyacağız. Bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde doğamızı, yaşamlarımızı, emeğimizi yağmalayanların karşında duracağız.
Buradan bir kez daha taleplerimizi ifade ediyoruz.
Yaşam savunucuları serbest bırakılsın, Dursun Ali Koyuncu’ya özgürlük
Reşit Kibar’ı vuran silahı bulunduran Fikret Merttürk tutuklansın.
Cankurtaran bölgesindeki tüm maden arama, işletme ruhsatları ve turizm mesire alanı için verilen ruhsatlar iptal edilsin. Ruhsatların iptal edildiği Artvin Valiliği tarafından ilan edilsin.
Reşit Kibar’ın katlini engellemeyen kamu görevlileri görevden alınsın ve yargılansın.
Sendika.Org