2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı MEB takvimine göre okullar 9 Eylül günü başladı. KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen 7 No’lu Şube Başkanı Eren Ertin, okulların açıldığı ilk haftada öğretmenlerin ve öğrencilerin hangi sorunlarla karşılaştığını Sendika.Org’a anlattı. Ertin, okullardaki en büyük sorunun temizlik olduğunun altını çizdi
Okullarda birinci dönem 9 Eylül Pazartesi günü başladı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen 7 No’lu Şube Başkanı Eren Ertin, okulların açıldığı ilk hafta öğrencilerin ve öğretmenlerin hangi sorunlarla karşı karşıya kaldığını Sendika.Org’a anlattı.
Ertin, öğretmen açığı olmasına rağmen öğretmen atmalarının yapılmamasına, Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla gelen Maarif Modeli’nin yansımalarına, öğrencilerin kırtasiye ve beslenme masraflarını karşılamakta yaşadığı sorunlara değindi. Ertin, okullardaki en büyük sorunun temizlik olduğunun altını çizdi. Temizlik personelinin olmadığını, bazı okullarda öğretmenlerin kendi girişimleriyle bu sorunların çözülebildiğini belirtti.
KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Ertin: “Okullardaki temizlik sorunu sağlığı tehdit ediyor”
Okullar nasıl açıldı?
🔸Temizlik görevlisi yok
🔸Öğrenciler yemek ve su masraflarını karşılayamıyor
🔸İstanbul’un öğretmen açığı resmi verilere göre 23 binhttps://t.co/4YbjuBWthZ pic.twitter.com/45RArXen7J— sendika.org (@sendika_org) September 16, 2024
Ertin şunları söyledi:
Okullar açılalı bir hafta oldu ama okullar açıldığından bu yana çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bunlardan en önemlisi aslında öğrencilerin maddi olarak çeşitli şeylere ulaşamamasından kaynaklanıyor. En önemlisi kırtasiye masrafları. Bir öğrencinin kırtasiye masrafı en az yaklaşık 5 bin lira tutuyor. Bu kırtasiye maliyetini İstanbul gibi kentlerde karşılamak zor. Ama aynı zamanda deprem bölgesindeki çocukların karşılaması çok daha ciddi bir sorun yaratıyor. Çünkü oradaki veliler maalesef daha işe girebilmiş değil. O yüzden orası için daha ciddi bir kriz olarak karşımıza çıkıyor.
Bunun dışında en büyük sorun temizlik sorunu. Okullarda temizlik personeli yok. İŞKUR personellerinin çalışma şekilleri değiştirildi. Okullarda sadece üç gün çalıştırıyorlar. Üç günün karşılığı ise 7-8 bin liralık ücretler. Bu ücretle kendisinin giderlerini karşılayamadığı için kimse gelmiyor, çalışmak istemiyor. Ve işe alım şartları çok zorlaştırıldı. Dolayısıyla şu an okullarda temizlik personeli yok. Her yerden çok ciddi şikayetler alıyoruz. Buna dair İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşmeyi ve çeşitli eylemler planlıyoruz. Okulların sağlık koşulları hem bizim sağlığımızı hem öğrencilerin sağlığını tehdit eder bir şekilde. Velilerden aldığımı duyumlara göre öğretmen arkadaşların kendi bireysel çabalarıyla çözülmeye çalışılıyor. Binaların fiziksel şartları, depreme dayanıklılığı da ciddi bir sorun ama temizlik problemi çok yakıcı şekilde hissediliyor.
Bir diğer sorun ise öğrencilerden çeşitli şekillerde para toplanması. Çünkü okul giderlerini devlet karşılamadığı için bunu okul aile birliği ile sağlamaya çalışıyorlar. Bazı okullarda çok ciddi paralar toplandı. Bunlar da okulun temizlik giderleri ya da kırtasiye masrafları için toplanıyor. Mehmet Şimşek’in kemer sıkma politikaları, okullarda temizlikten yani çocukların sağlıklarından kısma olarak karşımıza çıkıyor.
Temizlik giderinin yanı sıra öğrenciler artık okulda aç susuz da kalıyor. Bir şişe su 10 lira, bir şişe de yetmeyecek tabii. Bu da öğrencileri ciddi şekilde masrafa sokuyor. Bunun için hem okullarda sebil gibi arıtıcı bir sistem her kata uygulanabilir. Onun dışında Eğitim Sen olarak bir öğün ücretsiz yemek kampanyası başlatmıştık.
Bir diğer şey de müfredat konusu. 1. sınıflarda, 5. sınıflarda ve 9. sınıflarda şu an müfredat değişti. Bu müfredat da Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda geçen Maarif Modeli’ne uygun bir şekilde yapılıyor. Öğrenci merkezli deniliyor ama tamamen öğrenciyi öğrenme sürecinin dışına çıkaran bir yöntem. Bu model içinde yer alan “kendi buluş” yöntemi, bilimsellikten uzak, aynı zamanda çok ciddi maddi hatalar içeriyor. Yani bilimsel hatalar var. Belli bir yöne doğru, yani Türk-İslam sentezi ekseninde bir yönlendirme, bir müfredat söz konusu.
İstanbul’daki öğretmen açığı resmi rakamlara göre 23 bin. Hem maddi yetersizlikler öne sürülerek öğretmen açığını tamamlanmıyor, öğretmen atanmıyor hem de çeşitli projeler kapsamında manevi danışman olarak din görevlilerini okullara atanması ücret ödenmesi söz konusu.
Yani okullarda temizlik, yemek, su gibi temel ihtiyaçları sağlamayan Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilere imam atayarak ya da manevi danışman atayarak durumu çözeceğini düşünüyor. Bu sorunların çözümü bu değil elbette.
Sendika.Org (Derya Saadet)