TELUS’a bağlı bir çağrı merkezinde bir işçi sosyal medyadaki paylaşımı “tehlikeli” bulunup işten atıldı. Çağrı-İş sendikası işyerinde gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını hatırlatarak bunun bir bahane olduğunu, işçinin sendikalı olduğu için işten atıldığını belirtti
Kanada menşeli, bilgi teknolojileri ve çağrı merkezi servisleri sağlayan TELUS’un İzmir’de bulunan işyerinde, işçilere yönelik sendikal baskıya devam ediyor. Toplu sözleşme sürecinin başlatılması için Çalışma Bakanlığı’na yetki başvurusu yapan Çağrı-İş sendikasının yetki tesciline itiraz eden şirket, şimdi de sendikalı bir işçiyi işten çıkardı.
TELUS, işyerindeki sendikal örgütlenme sürecinde öne çıkan bir işçiyi, sosyal medya paylaşımını gerekçe göstererek işten çıkardı. Paylaşımın “tehdit” unsuru içerdiğini belirten şirket, işyerinde de işçi hakkında ekstra güvenlik önlemi alınacak kadar “tehlikeli” olduğu imajı yaratmaya çalışmıştır.
İşçinin paylaşımı ise hakları gasp edilen bir işçinin şirketine yönelik şiddet eylemine dair yaptığı bir paylaşım. Ancak paylaşımda TELUS’un adı bile geçmiyor. İşçi de paylaşımın TELUS’a yönelik olmadığını, bunun sadece bahane olarak öne sürüldüğünü, asıl sebebin sendikal faaliyet olduğunu belirtti.
Konuya dair açıklama yapan Çağrı-İş sendikası, şirketin işçilerin güvenliğini düşünmediğini ifade edip yakın zamanda yaşanan birkaç örnek verdi.
İşçinin işten atılma tarihi olan 13 Eylül’den bir gün önce işyeri servisi kaza yaptı ve işçiler yaralandı. İşçiler ve sendika durumu yönetime bildirmesine rağmen bu konuda tek bir açıklama yapmadı, işçilere “geçmiş olsun” bile demedi. Üstelik kazadan sonra işçileri apar topar taksilere bindirip evlerine göndererek konunun büyümesine engel olmaya çalıştı.
Çağrı-İş sendikası bu kazanın yanı sıra işyerindeki asansöre de dikkat çekerek şunları söyledi:
Dertleri güvenlikse 1400 civarı çalışanını sürekli arızalanan 4 kişilik bir asansöre mahkum etmezdi. Bu asansörün içinde mahsur kalan insanları bir tamirci çağırıp kurtaramayacak kadar acziyet içinde olmaz, takım liderlerinin asansörü kurtarmasını beklemezdi.
Bunun yanı sıra bina tasarımının afet riskine uygun olmadığını ifade eden sendika “Herhangi bir kaza, afet gibi durumlarda insanların o binadan nasıl çıkacağını düşünerek dizayn ederdi ki işçilerini ölüme terk etmezdi” dedi.
Çağrı-İş sendikasının açıklamasının devamı şöyle:
Yıllardır kadın işçilere taciz eden bir çalışanı 3,5 yıl boyunca koruyup kollayan bir şirketin “güvenlik” bahanesiyle bir sendika öncüsünü işten çıkarması, TELUS’ın niyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Tacizciyi ancak kadın işçilerin yoğun çabalarıyla işten çıkaran bu şirketin, güvenlik bahanesini nasıl kendi çıkarları için kullandığını artık herkes görmelidir.
TELUS’ın işçi haklarını hiçe sayan bu oyunlarına boyun eğmeyeceğiz. Anayasal haklarımızı savunmakta kararlıyız ve hiçbir tehdit, hiçbir baskı bizi bu yoldan alıkoyamaz. TELUS, itirazını geri çekene kadar bu mücadele büyüyerek devam edecek.
TELUS, işçi haklarını çiğneme; itirazı geri çek!
Sendika.Org