Ankara’da avukatlar Ezidi çocuğu kaçırıp satmaya çalışan IŞİD’liler hakkında yürütülen dava öncesinde açıklama yaptı. Narini ve kaybedilen/katledilen çocukları hatırlatan avukatlar; çocuklar için güvenli, eşit, özgür bir dünya ve adalet talebinde bulundu
Ankara’da avukatlar Toplumsal Hukuk, ÖHD Ankara Şube, ÇHD Ankara Şube, İHD Ankara Şube, Demokrasi için Hukukçular ve Adalet İçin Hukukçuların çağrısı ile Ezidi çocuğu kaçırıp satmaya çalışan IŞİD’liler hakkında yürütülen dava öncesinde açıklama yaptı. Açıklamaya Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu da katıldı.
Ankara’da avukatlar Ezidi kız çocuğunun IŞİD tarafından satışa sunulduğu iddiasıyla açılan davanın duruşması öncesinde açıklama yaptı:
“Cezasızlık politikasıyla korunan failler bu çürümenin en büyük nedenidir!”https://t.co/CloboTCEkJ pic.twitter.com/dunyEMK7he
— sendika.org (@sendika_org) September 10, 2024
Öldürülen çocukların hepsinin toplumsal, siyasal, sosyal, hukuki ve ekonomik çürümüşlüğün, çocukları koruma yükümlülüğü olan devletin çocukları koruyamadığının en net göstergesi olduğunu vurgulayan avukatlar erkek egemen aklın, güvenlikçi politikaların, şiddetin normalleşmesinin en büyük mağdurunun her zaman kadınlar ve çocuklar olduğunu söyledi. Narin’in, Leyla’nın, Cemile’nin, Berkin’in, Uğur’un katillerinin hala tanı ve açık şekilde tespit edilip cezalandırılmadığını hatırlatan avukatlar cezasızlık politikasıyla korunan ve adeta ödül gibi cezalarla ya da beraatlarla teşvik edilen faillerin bu çürümenin en büyük nedeni olduğunun altını çizdi.
Dosyanın avukatı da kapalı şekilde yürütülen yargı sürecine dair şunları söyledi:
Avukatlar Ezidi çocuğu kaçıran ve satmaya çalışan IŞİD’lilerin davası öncesinde açıklama yaptı:
“Kapalı yürütülen süreçlerin gerekçesi ‘çocuğun üstün yararı’ oluyor ancak biz biliyoruz ki amaç devlet-patriyarka-tarikat üçgeninde işlenen suçların örtülmesi”… pic.twitter.com/wZuVmUIvno
— sendika.org (@sendika_org) September 10, 2024
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Bugün, Ankara Adalet Sarayı önünde IŞİD çeteleri tarafından bebek yaşta esir alındığı, 21.yüzyılda bir köle olarak satıldığı, ailesinden, doğduğu topraklardan kaçırılarak derin internette satışa sunulduğu belirtilen Ezidi bir kız çocuğunun kapalı kapılar ardında devam eden, kadınlardan, kamuoyundan kaçırılan davasının 7. duruşması için buradayız.
Geçtiğimiz günlerde ise hepimiz kendi köyünde şüpheli şekilde kaybolmasının ardından tam 19 gün boyunca sözde “altına bakılmadık taş bile bırakılmadan aranan” 8 yaşındaki Narin’in cansız bedenini toprağa vermenin üzüntüsünü, acısını, öfkesini yaşadık. Narin, kendi köyünde, evinden sadece 3 km uzaktaki bir dere yatağında, bir çuval içerisinde bulundu. Bir çocuk daha Devlet-aile- tarikat üçgeninde hayattan kopartıldı. Narin ilk değildi.2024 yılının ilk 7 ayından en az 14 kız çocuğu öldürüldü. FISA Çocuk Hakları Merkezi’nin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. 2024 yılının ilk 6 ayında 32 çocuk intihar ederek hayatına son verdi. 17 çocuk şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Sadece 2023 Yılında 66 binden fazla çocuğa yönelik cinsel istismar davası açıldı. Kolluk görevlilerine ulaşabilen cinsel suç mağduru çocuk sayısı 10 yılda 3 katına çıktı.
Bu rakamların her biri toplumsal, siyasal, sosyal, hukuki ve ekonomik çürümüşlüğün, çocukları koruma yükümlülüğü olan devletin çocukları koruyamadığının en net göstergesidir. Erkek egemen aklın, güvenlikçi politikaların, şiddetin normalleşmesi en büyük mağduru her zaman kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bugün Narin’in, Leyla’nın, Cemile’nin, Berkin’in, Uğur’un katilleri hala tanı ve açık şekilde tespit edilip cezalandırılmadı. Cezasızlık politikasıyla korunan ve adeta ödül gibi cezalarla ya da beraatlarla teşvik edilen failler ise bu çürümenin en büyük nedenidir. Bu yüzden devlet, aile, erkek şiddetinin mağduru olan çocuklar için buradan bir kez daha toplumun tüm kesimleriniçocuklar için güvenli bir yaşam ve adalet için bir adım öne çıkmaya çağırıyoruz! Bizler bugün buradaki hukuk kurumları ve demokratik kitle örgütleri olarak onlara çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal yönlerden korunması, onlara yönelen saldırı ve şiddetin her türlü biçimiyle etkin ve bütüncül şekilde mücadele edilen , çocukların yaşam haklar başta olmak üzere her türlü haklarının korunması, geliştirilmesi ve kullandırılması için işleyen mekanizmalar kurulması, çocuklara yönelik her türlü suça karşı yargı makamlarının en üst düzeyde hassasiyetle davranması için tüm yetkilileri adım atmaya çağırıyoruz.
Sendika.Org