Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın ölümüne tepki olarak başlayan halk isyanı, orman parkı ihalesini alan Yapısoy Beton’u projeden çekilmeye mecbur bırakmıştı. 15 Eylül’de bölgedeki bütün projelerin iptal edilmesi için yaşam nöbetine başlayan Artvinliler nöbete Hopa’da devam ediyor
Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın ölümüne tepki olarak başlayan halk isyanı, orman parkı ihalesini alan Yapısoy Beton’u projeden çekilmeye mecbur bırakmıştı. Yaşam nöbetine Cankurtaran’da başlayan Artvinliler, nöbete Hopa’da devam ediyor. Artvinliler; Artvin bölgesindeki tüm projelerin iptal edilmesini ve Cankurtaran Ormanı’nın isminin Reşit Kibar Ormanı olarak ilan edilmesini talep ediyor.
Nöbetin açılışını yapan Hopa Halkevi’nden Atakan Aslıbay, tüm Türkiye’ye sermaye karşısında direnenler olduğunu göstermek adına yaşam nöbetinde buluştuklarını söyledi. Ne olursa olsun doğalarını, derelerini, topraklarını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Aslıbay; bunun için yaşam nöbetini örgütlediklerini belirtti. Cankurtaran’da başlayan nöbetin Hopa’da devam ettiğini belirten Aslıbay, nöbetin yayılarak devam edeceğini umduklarını söyledi.
Burada doğasını savunanlar var, katiller aramızda zaten olamazlar, belirli iktidar mensupları yok. “Vatan millet Sakarya” deyip ormanlar satılırken sesleri çıkmayanlar. Bizim vatan dediğimiz şey; ağaç değil mi, toprak değil mi? Biz uyuşturucu bataklığında ölmedik. Biz doğasını savunurken onurlu bir şekilde ölenlerin arkadaşlarıyız. Biz halkız ve halk düşmanlarının karşısındayız.
Açılışın ardından ilk sözü Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gökhan Genç konuştu.
Basın açıklamasını Hopa Halkevi Başkanı Handan Ustabaş okudu.
Son yıllarda hem ülke genelinde hem de bölgemizde yoğunlaşarak artan madencilik faaliyetleri yaşam alanlarımızı ciddi derecede tehdit etmektedir. Doğamıza yönelik bu saldırı şirketlere kâr, doğamıza ise ekolojik yıkım ve yağma bırakmaktadır.
Kamuoyunun bu ekolojik yıkımı iyi bilmesi gerekiyor.
Ordu’dan Artvin’e kadar il sınırlarımızın ortalama olarak yüzde 70 ile yüzde 90 arası madencilik faaliyetleri için ruhsatlandırılmış durumda. Bu demek oluyor ki içtiğimiz sulardan işlediğimiz topraklarımıza kadar doğamız kimyasal maddeler ile zehirlenecek, hayvancılık faaliyetlerimiz engellenecektir. Doğu Karadeniz halkının zaten uzun yıllardır boğuştuğu kanser hastalıkları artacaktır. Tüm bunların doğrudan sonuçlarından biri ise topraksız ve susuz kalan yöre halkının yoksullaşması ve göç etmesi olacaktır.
Doğu Karadeniz halkı yaşam alanlarını elinden geldiğince korumaya çalışıyor. Uzun süredir çeşitli eylem ve etkinlikler, buluşmalar, protestolar düzenleniyor. Fakat ne hükumet ne de bakanlık düzeyinde önlem alınmadığı gibi ruhsatlandırma faaliyetleri tüm hızıyla bir hükümet programı olarak sürdürülüyor. Maden şirketleri ve siyasal iktidar için doğanın yeşilinin bir önemi yok. Onlar için önemli olan doların yeşili. Bu yüzden halkın haklı mücadelesini engellemek için hiçbir sınır tanımıyorlar.
Bunun en yakın örneği yanı başımızda yaşandı.
Geçtiğimiz günlerde Cankurtaran’da maden arama çıkartma faaliyetlerinin zeminini hazırlamak için Mesire Alanı Projesi adı altında yapılmak istenen doğa katliamına karşı tepki gösteren arkadaşlarımıza ateş açılmış 2 arkadaşımız yaralanmış ve Reşit Kibar arkadaşımız aramızdan alınmıştır. Devamında yaşanan katliamın azmettiricileri yakalanıp adalet karşısına çıkarılacağına, yanı başında yaşanan katliama tepki gösteren Dursun Ali Koyuncu, yaşanan hukuksuzluğa tepki gösteren Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar arkadaşlarımız tutuklandı. Bir maden şirketinin kar hırsının insan ölümüyle sonuçlandığı, esas sorumlular ve azmettiricilerin serbest bırakıldığı, arkadaşlarımızın tutuklandığı ve gözaltı işlemleriyle sistematik bir biçimde ifadeye çağrılarak suç organizasyonun üzerinin örtülmeye çalışıldığı bir sürece tüm bölge halkı olarak tanıklık etmekteyiz. Buradan tekrar sesleniyoruz. Doğamıza yönelik saldırılara izin vermeyeceğiz. Maden şirketleri bir ağaç kesmek isterken iki kere düşünsün çünkü binlerce Reşit Kibar karşınıza dikilecektir.
Doğamıza yönelik saldırıların durdurulması, azmettiricilerin ve sorumluların adalet karşısına çıkarılması İçin Hopa halkı olarak tekrar sesleniyoruz.
- Artvin’in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projeler iptal edilsin.
- Cankurtaran orman alanının ismi Reşit Kibar Ormanı olarak ilan edilsin
- Reşit Kibar’ın ölümünde sorumluluğu olanlar yargılansın
- Tutuklanan arkadaşlarımız serbest bırakılsın
Ormanlarımızı, derelerimizi koruyacağız. Bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde doğamızı, yaşamlarımızı, emeğimizi yağmalayanların karşında duracağız.
Reşit’in hesabını soracağız. Dursun Ali’yi, Mutlu’yu, Yıllar’ı alacağız.
Nöbetten fotoğraflar:
Sendika.Org