DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, Geri Gönderme Merkezleri ile ilgili 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini Meclis’e sundu
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Meclis’e 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi sundu. Kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
Geri Gönderme Merkezlerinde göçmenlere yönelik işkence ve kötü muamele, sağlık hizmetine erişimin engellenmesi, yetersiz beslenme ve toplu halde hijyenik olmayan koşullarda tutulma gibi hak ihlalleri sık sık gündeme gelmektedir. İdari gözetim altında tutulan göçmenlerin zorla kapatıldıkları bu merkezlere avukatlar dahi girmekte güçlük çekmektedir, bağımsız tarafsız kuruluşların içeri girip koşulları denetlemesi idarece engellenmektedir. Geri gönderme merkezlerinde tutulan göçmenlerin birçoğunun kayıt dışı olması, merkezlerin kapalılığı, tutulan kişilerin yaşadığı dil bariyerleri, geri gönderilme korkusu, ırkçı ve ayrımcı eğilimlerin yaygınlaşması faktörleri bir araya geldiğinden Geri Gönderme Merkezlerinde ağır insan hakkı ihlalleri açığa çıkmaktadır.
Hukuka aykırı sınır dışı etme işlemleri başta olmak üzere birçok hak ihlalinin söz konusu olduğu ve göçmenlerin işkenceyle gönüllü geri dönüşe zorlandıkları alanda çalışan birçok kurumun açıklamalarına yansımıştır. Bu tür bir zorlama gerçekleşmediğinde dahi tutulma koşulları insanlık dışı olduğu için idari gözetim altındaki yüzlerce göçmen intihara teşebbüs etmiş ve geri gönderildiklerinde ölüm cezasına çarptırılacaklarını bilmelerine rağmen Geri Gönderme Merkezinde kalmaktansa menşe ülkesine dönmeyi tercih etmiştir. Bu durum başlı başına bu merkezlerdeki ihlallerin ne boyutta olduğunu ispatlar niteliktedir.
Geri Gönderme Merkezlerindeki hak ihlallerinin araştırılması, tespit edilen ihlallerin bir an önce giderilmesi ve bir daha bu tür ihlallerin önlenmesi amacıyla öncelikle geri gönderme merkezlerinin göç, insan hakları, kadın hakları alanında çalışan ilgili sivil toplum kuruluşları, dernekler ve feminist örgütler, Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları, Türkiye Barolar Barolar Birliği, Barolar, meslek örgütleri ve sendikaların denetimine açılması ve periyodik raporların kamuoyuna sunulması gerekmektedir.
Geri Gönderme Merkezlerinin düzenli denetime açılması merkezlerdeki kötü muamele ve koşulların önüne geçebilecek, göçmenleri idarenin baskısından koruyacaktır. Geri Gönderme Merkezlerindeki fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanmalıdır.
6458 Sayılı Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 59. Maddesinin 2. Fıkrasında mevcut haliyle ”Göç alanında uzmanlığı bulunan ilgili sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Genel Müdürlüğün izniyle geri gönderme merkezlerini ziyaret edebilirler.” denmektedir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kendi sorumluluk alanında bulunan merkezdeki koşulların, muhtemel hak ihlallerinin denetimi için izin mercii olması düzenlemenin amacına açıkça aykırıdır. Geri gönderme merkezlerine yapılacak ziyaretlerin izin usulüne tabii olmadan, bağımsız, tarafsız kurumlarca gerçekleştirilmesi elzemdir. Göç, insan hakları, kadın hakları alanında çalışan ilgili sivil toplum kuruluşları, dernekler ve feminist örgütler, Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları, Türkiye Barolar Barolar Birliği, Barolar, meslek örgütleri ve sendikalar faaliyet alanları, meslek etik kuralları, kamu görevleri gereği ziyaret gerçekleştirmesi önünde engel bulunmaması gereken bağımsız, tarafsız kuruluşlardır. Bu yolla kamuoyuna şeffaf bilginin sağlanması, idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçilmesi sağlanacaktır. Madde değişikliği ile idarenin işleyişinin demokratik, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışına dayanması yolunda adım atılmış olacaktır. İdari yönetimde şeffaflık, yapılan tüm faaliyet ve eylemlerin, hukuk dışı davranışların, usulsüz iş ve işlemlerin açığa çıkarılmasını öngören bir sistemin oluşturulması anlamına gelmektedir. Madde değişikliğinde sayılan kurumların Genel Müdürlük iznine tabii olmaksızın ziyaret yapabilmesi en başta şeffaflık ilkesinin bir gereğidir.
Göçmen kadınlar kimlikleri nedeniyle sistematik olarak ırkçılığa maruz kaldıkları, yalnızlaştırıldıkları için katmanlı bir şiddet döngüsü içerisinde tacize ve sömürüye karşı daha korunaksız hale gelmektedir. Irkçılık ve göçmen düşmanlığı artarken göçmen kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakları ihlal edilmektedir. Hal böyle ilen Geri Gönderme Merkezlerinde de göçmen kadınlar katmanlı sorunlarla muhatap kalmaktadır. Şantaj, tehdit yoluyla cinsel saldırı/taciz, hijyen ürünlerine erişim problemi, kadın sağlığı ve hastalıkları bağlamında sağlık hizmetine erişim sorunu Geri Gönderme Merkezlerinde göçmen kadınların gündemi olmaktadır. Bu sebeplerle Geri Gönderme Merkezlerini ziyaret edebilecek kurumlar arasında “kadın hakları alanında çalışan ilgili sivil toplum kuruluşları, dernekler ve feminist örgütler” yer almalıdır.
Sendika.Org