1 Mayıs’ta Taksim’e yürürken gözaltına alınan Gençlik Komiteleri üyeleri, Saraçhane girişinde flamalarında İbrahim Kaypakkaya olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Partizan okurları ve Saraçhane’den Taksim’e yürümeye çalıştıkları için 3 Mayıs sabahı evlerinden gözaltına alınan toplam 65 kişi İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Çağlayan Meydanı’nda İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla eylem yapıldı. Çağlayan’da bekleyiş sürerken akşam saatlerinde 52 kişinin tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiği öğrenildi ve avukatlar eşliğinde bir açıklama daha yapıldı. 4 Mayıs’ı 5 Mayıs’a bağlayan gece 1.30 civarında sulh ceza hakimliğindeki sorgularının ardından toplam 38 kişi tutuklandı. Tutuklama kararları Çağlayan’da bekleyenlerce protesto edildi
1 Mayıs’ta Taksim’e yürürken gözaltına alınan Gençlik Komiteleri üyeleri, Saraçhane girişinde flamalarında İbrahim Kaypakkaya olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Partizan okurları ve Saraçhane’den Taksim’e yürümeye çalıştıkları için 3 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde evlerinden gözaltına alınan toplam 65 kişi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Gençlik Komiteleri üyeleri ve Partizan okurları 1 Mayıs’tan beri gözaltında tutuluyordu.
1 Mayıs’tan bu yana gözaltında tutulan Gençlik Komiteleri ve Partizan okurları ile dün sabah operasyonları ile gözaltına alınan 1 Mayıs direnişçilerinin tamamı savcılık ifadeleri için adliyeye getirildi. Savcılık ifadeleri devam ederken İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri de gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle “Taksim biziz” diyerek 14.00’te adliye önünde bir araya geldi.
1 Mayıs gözaltıları hakkında savcılık talimatı 18.55’te öğrenildi. Karar 13 kişi adli kontrol talebi, 52 kişi tutuklama talebi ile sulh cezaya sevk edilmeleri yönünde oldu.
4 Mayıs’ı 5 Mayıs’a bağlayan gece saat 1.30 civarında gelen bilgi ile; sulh ceza hakimliğine sevk edilenlerden 38 kişi tutuklandı. 14 kişi adli kontrol ile serbest bırakıldı.
Savcılığın tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk ettiği 52 kişiden 38’i tutuklandı. Çağlayan’da arkadaşlarının serbest bırakılmasını bekleyen İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri açıklama yaptı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri 38 kişinin tutuklanmasının ardından Çağlayan’da açıklama yaptı
📢 “Bu iradeye diz çöktüremeyeceksiniz. Arkadaşlarımızın mücadelesini Taksim’e ve kentin tüm meydanlarına taşıyacağız”#1Mayıs https://t.co/seQaZN4As0 pic.twitter.com/8njEKi0MFj
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Filistin İçin Bin Genç grubu ve Öğrenci Faaliyeti de birer açıklama yaptı.
Filistin İçin Bin Genç grubu tutuklama kararına tepki gösterdihttps://t.co/seQaZN4As0 pic.twitter.com/NaWptp9Jjb
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Öğrenci Faaliyeti (@ogrncifaaliyeti) Çağlayan’da tutuklanan arkadaşları için açıklama yaptı:
“Kampüslerden sokağa gençliğin mücadelesi devam edecek”https://t.co/seQaZN4As0 pic.twitter.com/ogVW0kvLYR
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Bu kararın ardından Çağlayan’da arkadaşlarını bekleyen sosyalistler saat 19.30’da adliye önünde öğlen açıklama yaptıkları yerde avukatlarla bilgi aktardı.
1 Mayıs gözaltıları hakkında savcılık talimatının ardından Çağlayan’da arkadaşlarını bekleyenlerden açıklamahttps://t.co/1Al3iTsenX pic.twitter.com/QhYKKf4JNa
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Avukat Ezgi Önalan; 2911 sayılı kanun, polise mukavemet, kamu malına zarar ve terör örgütü propagandası suçlamaları gerekçesiyle tutuklamayla sevklerin olduğunu söyledi. Ayrıca herkesin aynı suçlamaları olmadığını da belirtti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın ve İstanbul Valiliği’nin sosyal medya paylaşımlarına değinen Önalan, sürecin hukuki olarak doğru işlemediğine vurgu yaptı. Önalan “Hukuki bir süreç yürümedi, yürümeyecek de. Ancak dayanışmayla arkadaşlarımızı içeriden alacağımızı umut ediyoruz” dedi.
#1Mayıs gözaltılarının 52’sinin tutuklanma talebiyle sevk edilmesinin ardından avukatlardan açıklama
📢 “Hukuki bir süreç yürümedi, yürümeyecek de. Ancak dayanışmayla arkadaşlarımızı içeriden alacağımızı umut ediyoruz”https://t.co/sRjvLAOwXM pic.twitter.com/4UZFr2pMmI
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Sonrasında Filistin İçin Bin Genç grubunun da bir açıklaması oldu. Açıklamada şunlar söylendi:
Çağlayandayız, 5 arkadaşımız 30 Mart Filistin Toprak günü için düzenlediğimiz eylem gerekçe gösterilerek tutukluğa sevkedildi. Barışcıl şekilde gerçekleşen,hiçbir saldırı ve gözaltının olmadığı,sadece Filistin halkının Siyonist işgale karşı direnişinin sesini yükselttiğimiz eylemde attığımız Katil İsrail İşbirlikçi Erdoğan sloganı sebebiyle arkadaşlarımız cumhurbaşkanına hakaret suçuyla yargılanıyor. Aylardır, Filistin halkının talebi neyse eylemlerimizde biz onu dillendiriyoruz. İsrail ile ticareti sürdürmek soykırıma ortak olmaktır, Filistin’e ihanettir Siyonistlerle tüm ilişkiler ticaret derhal kesilsin çağrısını haykırıyoruz.
Dün Erdoğan, Türkiye’nin İsrail ile 9.5 milyar dolar hacmindeki ticaretini itiraf etti.
Daha dün 8 aydır surdurdukleri ticareti itiraf edenler,bugün tek bir Filistinli kardeşimizin canı, cebinize giren kanlı paradan değerlidir diyen 5 arkadaşımızı yargılıyorlar.
Soruyoruz, bir halk katledilirken katille ticaret yapmak suç değil de, soykırıma ortak olmayın demek mi suç? İsraile çeliğinden enerjisine kaynak sağlamak suç değil de ticareti kesin, işgalciyle işbirliğine son verin demek mi suç?
Dostlarımız “İsraille ticaret kesilsin demeniz için size kim emir veriyor, kim tarafından fonlanıyorsunuz” diye sorgulanıyor.Biz mücadele emrini yalnızca onurlu Filistin direnişinden alıyoruz! Soruyoruz, peki siz 8 aydır soykırımı fonlayan, artık itiraf ettiğiniz kanlı ticaretiniz için icazeti kimden aldınız?
Esas suç Filistin halkı tüm dünyanın gözleri önünde katledilirken, elinizdeki yaptırım gücünü kullanmayıp bu kanlı ticareti durdurmak için soykırımın 8. ayına kadar beklemektir. Esas suç Gazze harap olana, on binlerce Filistinli katledilene kadar israile yaptırım uygulamamaktır. Esas suç Filistin işgalden özgürleşene kadar değil yalnızca ateşkese kadar ticareti durdurma kararı alıp soykırımcı israilin meşruiyetini tanımaktır. Esas suç iki devletli çözümü savunarak Siyonist yapının varlığını kabul etmektir.
Tekrar ediyoruz, Siyonistlerle işbirliği yapanları ifşa etmek suç değil, göğsümüzde onur nişanesidir. Filistin için 5 değil, binlerce genciz, hepimizi yargılayacak yeriniz var mı!
Filistin direnişinin yolundan yürüyeceğiz, mücadelemizden vazgeçmiyoruz.
Yüreği Filistinle atan herkesi dayanışmaya çağırıyoruz.
Yaşasın küresel intifada, kahrolsun siyonistler ve işbirlikçileri!
1 Mayıs gözaltılarının 5’i “Katil İsrail, işbirlikçi Erdoğan” sloganı nedeniyle Erdoğan’a hakaretle de suçlanıyor@filistinicinbin:
“İşbirliği yapanları ifşa etmek suç değil, onurdur. 5 değil, binlerce genciz, hepimizi yargılayacak yeriniz var mı?”https://t.co/seQaZN4As0 pic.twitter.com/gNHuvrqOkU
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Çağlayan’da gözaltında tutulanlardan adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilen grup adliyeden çıktı
Serbest bırakılanlar arkadaşları tarafından karşılandıhttps://t.co/seQaZN4As0 pic.twitter.com/WC1YskJsVW
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Gençlik Komiteleri ve Filistin İçin Bin Genç grubu üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişinin serbest bırakılması için Çağlayan’da sabah saatlerinde bir açıklama yapıldı.
Açıklama öncesi adliye önü polis bariyerleri ile çevrelendi. Açıklama polis bariyerleri ile çevrili alanın dışında yine adliye önünde yapıldı. “Her yer Taksim her yer direniş” ve “Taksim halka kapatılamaz” sloganlarıyla eylem başladı.
1 Mayıs’ta ve sonrasında evlerinden gözaltına alınanlar ifadelerini veriyor
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Çağlayan Adliyesi önünde
📢 “Hepimiz oradaydık”
“Taksim mücadelesi meşrudur, Taksim yasaklanamaz”#1Mayıshttps://t.co/sRjvLAOwXM pic.twitter.com/MgE0i4WTqk
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Açıklamayı Seval Ekşici okudu.
Açıklamada şunlar söylendi:
Taksim’e yürümek haktır! Arkadaşlarımızın arkasındayız!
1 Mayıs günü binlerce kişi emekleri ve özgürlükleri için sokaklarda buluştu. Saray’ın 1 Mayıs korkusu tüm İstanbul’u sarmış 4 ilçede 49 cadde trafiğe kapatılmış, 42 bin polisle işçi-emekçilere 1 Mayıs yasaklanmak istenmiştir.
İşçilere siyanürlü madenlerde ölmek yasak değil, kadınların sokak ortasında öldürülmeleri yasak değil, öğrencilere KYK yurtlarında ölmek yasak değil, emeklilerin açlık sınırının altında yaşaması yasak değil ancak Taksim size yasak denmiştir!
Bütün engellemelere, şiddete, kara propagandaya rağmen binlerin Taksim’e yürüme iradesi kırılamamıştır.
1 Mayıs’ın hemen ardından İstanbul Valisi Davut Gül “Devlet yarına bırakır yarına bırakmaz” açıklamasıyla 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyenleri hedef göstermiştir. 1 Mayıs günü ve sonrasında toplam 263 kişi için gözaltı kararı alınırken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ikametlerinden gözaltına alınan arkadaşlarımızı “kaçtıkları yerden yakalandılar” yalanıyla kriminalize etmeye çalışmış, “gereği yapıldı” ifadeleriyle polis işkencesini aklamaya çalışmıştır.
Taksim 1 Mayıs alanıdır. Taksim’e yürümek haktır. Taksim’de 1 Mayıs kutlamak meşrudur.
Ortada olan tek suç işçi sınıfının 1 Mayıs Meydanı’nın, milyonların özgürlük alanı Taksim Meydanı’nın emekçilere yasaklanmasıdır.
Sürdürülen ekonomi-politikalarla her geçen gün daha da yaşanmaz kılınan hayatları için itirazını yükseltecek, öfkesini bileyecek işçilerden, emekçilerden, kadınlardan, öğrencilerden korkmaktadır iktidar.
Bu 1 Mayıs’ta dört bir yandan Taksim’e yürüyenler, işçilerin, yoksulların, emeklilerin, kadınların, öğrencilerin iradesidir.
Bu iradeyi ne kara propagandanız, ne hedef göstermeleriniz, ne yasaklamalarınız yenemeyecek.
Direnenler, halkın öfkesini örgütleyenler kazanacak.
Saldırılara karşı insanca, onurlu bir yaşam mücadelesini büyüteceğiz.
Taksim biziz, arkadaşlarımızın arkasındayız.
Taksim’i yasaklamaya çalışanlar Orta Vadeli Programla halka kemer sıkma politikalarını dayatanlardır,
Taksim’i yasaklayanlar, halkların eşitlik, özgürlük ve barış özlemlerini bastırmaya çalışanlardır,
Taksim’i yasaklayanlar, kadınların gençlerin özgürlük mücadelesini baskıyla sindirmeye çalışanlardır.
Bizler Emek, Barış ve Demokrasi güçleri olarak Taksim mücadelesinin tüm bu politikalara karşı mücadele olduğunun bilinciyle yan yana omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.
Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız, milyonların insanca yaşam talebine sahip çıkmıştır, Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşanacak bir ülke talebine sahip çıkmıştır.
Gözaltına alınan arkadaşlarımızın talepleri milyonların talepleridir. Milyonları yargılayamazsınız. Arkadaşlarımız serbest bırakılsın.
Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz!
“Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla eylem sona ererken arkadaşlarını beklemeye devam edeceklerini söylediler.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Çağlayan’da:
“Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımızın talepleri milyonların talepleridir. Milyonları yargılayamazsınız. Arkadaşlarımız serbest bırakılsın”#1Mayıs https://t.co/JtTDLKXGuj pic.twitter.com/zMtUruilx5
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Çağlayan’da bekleyiş sürüyor
Filistin’e destek eylemlerinden 1 Mayıs’a taşınan bir simge: Damacana
Özgür Üniversite Hareketi’nden Öyküm Bozkurt #1Mayıs‘ta dikkat çeken damacananın hikayesini anlattı
6 Mayıs’ta tüm üniversitelileri Kürecik’e çağırdı https://t.co/JtTDLKXGuj pic.twitter.com/VA2TAu0E4h
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Çağlayan’da bekleyiş sürüyor
Gençlik Komiteleri’nden Demir Karabacak gözaltındaki 18 yoldaşının yaşadıklarını anlattı
4 günlük gözaltı, tuvalete bile izin vermeme…
Emniyet’te 1 Mayıs’ın yanı sıra Filistin’e destek eylemleri de soruldu#1Mayıs https://t.co/JtTDLKXGuj pic.twitter.com/tJbTihjmHJ
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Öte yandan Saraçhane’deki 1 Mayıs’a katıdıktan sonra ev baskınıyla gözaltına alınanlardan Efe Çolak’ın annesi Hanife Şen yaşadıklarını anlattı.
1 Mayıs gözaltılarında polis terörü: Kapıyı çalmadılar, kırıp girdiler; aileyi salondan çıkartmaya çalıştılarhttps://t.co/ew99XYl0fH pic.twitter.com/LocFsYn0Jh
— sendika.org (@sendika_org) May 4, 2024
Sendika.Org