Sahi, Gazze’ye bugün yardım yapılamıyor mu? Bunun için İstanbul’a başkan mı seçilmesi gerekiyor? Ankara’nın ülke olarak yaptığı yardımlar yetmedi de belediyenin yapacağı yardımlara mı kaldı onca insan?
Konu İstanbul olunca, bu yurtdışına çıkma telaşımız niye, anlayan var mı aramızda?
Ara ara Mısır’ın Kahire’si, ara ara da Filistin’in Gazze’si!
2019 Haziran’ında, Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri öncesinde Sancaktepe’de düzenlediği miting sırasında, muhalefete seslenirken, “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?” deyişini unutmadık! O bunu dediğinde, miting alanını dolduranların Binali Yıldırım diye bağırdıklarını söylememize gerek var mı?
Garip olan da buydu galiba!
Erdoğan’ın seçmeni, Kahire’nin darbeci generali Sisi yerine Binali Yıldırım derken, ki tam da Erdoğan’ın istediği gibi, o, miting alanını terk etmesinin 5 sene sonrasında “kardeşim” diye hitap ettiği Sisi ile görüşmek üzere Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitti! Gitmekle de kalmadı, iki başkent üst düzey anlaşmalara imza attı!
Daha düne kadar, darbeci general Sisi ve yönetimi tarafından yargılandığı mahkemenin salonunda yaşamını yitiren Mursi için mitingler düzenleyen, hatta “…bununla ilgili süreci takip edeceğiz! Uluslararası mahkemelerde Mısır’ın yargılanması için gereken ne varsa yapacağız” diyen Erdoğan’ın, “kardeşim” diye hitap ettiği Sisi ile beraber, o miting meydanında attığı/attırdığı sloganları nasıl oldu da rafa kaldırdığını bir Allah’ın kulu sorgulamadı! Mısır’ın darbeci generallerinin yargılanması için niye hiçbir adım atmadığını da!
Bunlar, geçen gün Murat Kurum’u dinlerken aklıma gelenler…
Evet, Binali Yıldırım’ın ardından, o da aday! AKP, bu defa onunla aynı yolun yolcusu! “Yolcu” derken, yine yurtdışındayız! Yok, bu defa Kahire’de değil, Filistin’in Gazze’sindeyiz! Aslında “ne alaka” diyorsunuz kendi kendinize! İstanbul seçimlerini, Sisi’den Gazze’ye uzanan Arap coğrafyasına niye yatırdıklarını anlamaya çalışıyorsunuz!
Anlayan var mı bilmiyorum ama…
Haklısınız, önce Kurum konuşsun:
31 Mart’ta, Gazze’deki mazlumlar sevinecek…
Bizdeki yerel seçimlerde AKP kazanırsa, Gazze de kazanacak, bunu demeye çalışıyor aslında! Tabii Gazze’nin de finali Erdoğan’ın Sisi’ye “kardeşim” demesine doğru mu gider, endişeyle izliyorum o yüzden!
Bitmedi, eklemiş de:
Gazze’nin özgürlüğü için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, Gazze’ye yapacağımız yardımlar için, 31 Mart’ta milletimiz gerçek belediyecilikten yana tavrını koyacaktır…
Bakanlığı bırakıp İstanbul’un başkanlığına talip olan, iktidar mensubu Murat Kurum’un elini tutan mı var, merak ettim! Sahi, Gazze’ye bugün yardım yapılamıyor mu? Bunun için İstanbul’a başkan mı seçilmesi gerekiyor? Ankara’nın ülke olarak yaptığı yardımlar yetmedi de belediyenin yapacağı yardımlara mı kaldı onca insan?
Bence bu benzetmeleri sizler hiiç yapmayın, Murat Kurum! Erdoğan’ın 2019’da “Sisi mi Binali Yıldırım mı” tercihinde, meydanlarda sloganını attırdığı Binali Yıldırım yerine bugün Sisi ile yola devam ettiğini izlerken, Gazze için de böylesi bir seçenek hiiç yaratmayın!
Yardım mı yapacaksınız? Yapın!
Sizi durduran mı var?
O yüzden, madem konu “Gazze’ye yardımlar için sizi seçmek”, buna gerek kalmadı! En azından Gazze’yi o Sisili hikayenizin “kardeşim” finalinden uzak tutun, ki size düşen bu!
Neme lazım, bakarsınız bu defa da Gazze’nin ilhakı için Tel Aviv’le anlaşırsınız!
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.