Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemin 973. haftasında olan Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda açıklama yaptı. 973. haftada Nihat Aydoğan’ın akıbetini soruldu
Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemin 973. haftasında olan Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Nihat Aydoğan’ın akıbetini soruldu.
25 Ağustos 2018 tarihinden beri yasak ve polis şiddetiyle engellenen buluşmalarımızı gerçekleştirebilmek için verdiğimiz ısrarlı mücadele sonucunda iki haftadır yeniden kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dayız.
973 haftadır gözaltında kaybetmelere dair gerçekleri anlatma ve onların gözaltında kaybedilişlerinin ardından ailelerine ve tüm topluma yaşatılan zulümlere itiraz etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Çünkü devlet gözaltında kaybetmeler ile ilgili hakikatleri açığa çıkarma ve adaleti sağlama yükümlülüğünü yerine getirmiyor. 973. haftamızda hakikat açıklansın, Nihat Aydoğan için adalet istiyoruz diyoruz.
39 yaşındaki Nihat Aydoğan Mardin Midyat’ın Doğançay köyünde yaşıyordu. Korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. 30 Kasım 1994 tarihinde sabah 05.00 civarı Aydoğan Ailesi’nin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Nihat Aydoğan dövülerek yataktan kaldırıldı. Elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, daha sonra da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü. Evde yaşanan şiddet o kadar ağırdı ki Aydoğan’ın çocuklarından birinin dili tutuldu, yıllarca konuşamadı. Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadı.
Resmi makamlar Nihat Aydoğan’ın gözaltına alındıktan 20 gün kadar sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakıldığını iddia etti. Bunun üzerine eşi, bir dikekçeyle savcılığa başvurdu. Savcı Halime Aydoğan’a “Eşin dağa gitmiştir, bir daha da bu kapıya gelme” dedi.
Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan’ın nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğü ortaya çıktı. Ailesinin “Öldüyse mezarı nerede?” sorusu cevapsız bırakıldı. Nüfus idaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma komutanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti.
Aydoğan Ailesi’nin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Aydoğan Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için Nihat Aydoğan’a ait kalıntılar da olabilir diye girişimlerde bulundu, dosyayı canlandırmaya çalıştı. İçinde Nihat Aydoğan’ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İHD aracılığı ile tekrar başvurular yapıldı. Yapılan başvurular üzerine Midyat Savcılığı bir fezleke hazırladı. Savcılık bu kişilerin kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını iddia ederek dosyayı kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya halen açık ve çeyrek asırdır gerçekleşmeyen adaletin tecellisini bekliyor.
Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün JİTEM’in varlığı ve işlediği cinayetlerle ilgili 4 Kasım 2021 tarihinde basında yer alan röportajının ardından ifadesinin alınması talebiyle avukatların yaptığı başvuru, savcılık tarafından kabul edilmedi. Dosya hâlâ açık ama adliyenin tozlu raflarında bekliyor.
Sendika.Org