Antalya’da Sadrazam Kuyucu Muratpaşa Abdüsselam Vakfı’nın açtığı ve uzun yıllardır süren davayı kaybetmeleri sonucu 80 yıldır oturdukları mahalleden ve evlerinden çıkarılmak istenen Kızılarık Mahallesi sakinleri, Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde eylemdeydi
“İşgalci değil hak sahibiyiz” diyen Antalya Kızılarık Mahallesi sakinleri bugün (29 Kasım) saat 14.00’te Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Kızılarık Barınma Platformu’nun çağrısıyla eylemde bir araya gelenler bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “150 yıllık Kızılarık’ta, toprağın gerçek sahipleri evlerinden, yuvalarından çıkarılmak, köksüz, kültürsüz, evsiz bırakılmak isteniyor” denildi.
ANTALYA’DA KIZILARIK SAKİNLERİ, EVLERİNİ KORUMAK İÇİN BİR ARADA
Sadrazam Kuyucu Muratpaşa Abdüsselam Vakfı’nın açtığı ve uzun yıllardır süren davayı kaybetmeleri sonucu 80 yıldır oturdukları mahalleden ve evlerinden çıkarılmak istenen Kızılarık Mahallesi sakinleri kitlesel eylem yapacaklarının kararını almıştı. Bugün yapılan eylemde Vakıfların Hazineye trampa başvurusu yapması gerektiğine bir kez daha vurgu yapıldı.
Basın metnini avukat Engin Akbaba okudu. Basın açıklamasının ardından bölge müdürü ile mahalle heyeti bir görüşme gerçekleştirdi.
Eylemde yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Bizler kiracı veya işgalci değil, hak sahibiyiz.
150 yıldır, atadan, dededen bizim olan araziler 1947 yılında başlayıp 60 yıl sürdükten sonra 2007 yılında biten, davalarla elimizden alınıp Sadrazam Kuyucu Murad Paşa Bin Abdüsselam Vakfı’nın adına tapu da tescil edildi. 2009 yılından beri kendi arazilerimize ecri-i misil adı altında kira ödüyoruz. Kendi toprağımızda el durumuna- yabancı durumuna düşürülmeye çalışılıyoruz. Bir de çekinmeden- utanmadan- sıkılmadan öz vatanımız olan Kızılarık’ta bize, toprağın gerçek sahiplerine, hak sahiplerine, işgalci ya da kiracı gibi sıfatlar yapıştırmaya, yakıştırmaya çalışıyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bizler işgalci değil hak sahibiyiz. 70-80 yıllık evlerimiz, bahçelerimizde bulunan 100-150 yıllık meyve ağaçları ile durum sabittir.
Antalya’nın çeşitli mahallelerinde özellikle kepez ilçesine bağlı- on- on beş yıl geçmişi olmayan mahallelerde vakıf arazileri hak sahibine verilmişken; 150 yıllık Kızılarık’ta, toprağın gerçek sahipleri evlerinden, yuvalarından çıkarılmak, köksüz, kültürsüz, evsiz bırakılmak isteniyor.
Peki diğer mahallelerde tapular nasıl verildi.
4706 sayılı yasa gereğince
Vakıflar Bölge Müdürlüğü üzerinde ev bulunan arazilerin emlak değerini tespit ettikten sonra Emlak bölge müdürlüğüne müracaat ederek, kendi arazisi değerinde arazi veya taşınmaz ile trampa yani takas talep etti ve karşılıklı protokol imzaladı. Vakıf arazileri hazineye, hazine arazileri karşılık olarak vakıflara geçti.
Hazine de, vakıflardan aldığı arazileri, üzerindeki hak sahiplerine satılmak kaydı ile ilgili belediyeye devretti.
Belediye, en fazla 5 yıl ve 5 taksit hakkı tanıyarak, hak sahibinin, taşınmaz bedelini hazine adına tahsil etti ve tahsil ettiği bedeli hazineye aktardı.
Bu meselede belediyenin rolü sadece bir köprü vazifesi olmaktır. Başkaca görevi yoktur.
Vakıflar bölge müdürlüğü, vakıf arazilerinde kaldığı iddia edilen ve en yenisi 50 yıllık olan 332 haneden 5 tanesine 18 Eylül 2023 tarihinde tahliye ve yıkım emri gönderdi.
150 yıl evvel Toros Türkmenlerinin Toros dağlarından inerek yerleşmeye başladığı ve 150 yıldır orada olan ve Antalya’nın en kadim mahallelerinden biri olan Kızılarık ranta açılmak istendi.
Dede- ata mirası olan topraklarımızın, evlerimizin elimizden gideceğini ancak o zaman anladık ve mahalleli hak sahipleri olarak bir araya gelerek örgütlü mücadeleye başladık.
Vakıflar ve belediye çeşitli kurumlarla görüşmeler yapıldı. Ve nihayetinde, 18 Ekim 2023 tarihinde, Vakıflar Bölge Müdürlüğü gönderdiği tebligatlarla 5 hanenin yerine yapılacak inşaat projesini iptal ettiğini bildirdi. Böylece yıkım emri içeren tebligatlar geçersin hale geldi.
Bunun üzerine 200 imza içeren ve vakıfların hazine ile trampa işlemlerini başlatması talepli dilekçemizi,7 Kasım 2023 de Vakıflar bölge müdürlüğüne sunduk. Ancak halen Emlak Müdürlüğüne trampaya ilişkin bir müracaatın olmadığını öğrenmiş durumdayız.
Barınma hakkımızın siyasete konu edilmesini, yerel seçimlere kadar oyalama yapılarak bekletilmesini, yerel seçimlerden sonra ise yine yıkım tehdidi ile baş başa kalmayı istemiyoruz.
150 yıllık mahallemizin inşaat- rant alanına çevrilmesi, kültürünün, geçmişinin, meyve bahçelerinin yok edilmesini, betonlaşmış bir Kızılarık’ı istemiyoruz. İstediğimiz tek şey; sahip olduğumuz arazilerin tapularıdır.
Vakıfların hazine il trampa görüşmelerini ve bir an evvel resmi statüye kavuşturmasını, bu konuda bir protokol imza edilmesini istiyoruz.
Kepez Belediyesine bağlı, daha 15-20 yıl geçmişi olmayan, mahallelerde bu sorun nasıl çözüldüyse, 150 yıldır üzerinde oturduğu toprağın gerçek sahibi olan Kızılarık Mahallesi’nde de bu sorun aynı yol ve yöntemler izlenerek, kolayca çözülebilir.
2005 yılından beri hele şu seçim geçsin bu mesele hallolacak diye bizi oyalayan siyasiler de nazarımızda inandırıcılığını kaybetmeye başlamışlardır. Seçimden sonra değil, derhal bu işin çözümü için yola çıkılmasını ve resmi boyut kazandırılmasını talep ediyoruz.
Mahallemiz örgütlenmiş, bir platform oluşturulmuş, bu platform bir temsil heyeti seçmiştir.
Mahalledeki hak sahiplerini heyetimiz temsil etmektedir. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü de heyetimizle resmi ilişkiler kurmaya davet ediyoruz.
İşgalci değil, hak sahibiyiz.
Sendika.Org