Hatay’da yaşanan deprem sonrasında Halkevleri tarafından kurulan Yaşam Merkezlerinde, bugün, 10’un üzerinde mahalleden binlerce kişi, yaşamı yeniden inşa etme mücadelesinde yan yana geliyor…
Yalan söylediklerini biliyoruz…
Yalan söylediklerini kendileri de biliyor…
Yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar…
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz ama…
Hâlâ yalan söylüyorlar!
***
Haklısınız, konumuz Ankara !
Dedik ya başlarken de “yalanın bini bir para” diye. Bugün biraz bundayız, en çok da gerçeğimizde, Hatay’da biriken gerçeğimizdeyiz! Açlık sınırının 14 bin 542 TL, yoksulluk sınırının 41 bin 651 TL olduğu bir memlekette, emeklisine “7500 TL ile geçin” diyenlerin tok Ankara’sından aç bir ülkeyi yöneten milletvekilleri, emeklilik hakkıyla beraber ortalama 150 bin TL para alırken, “aynı gemideyiz” şarkısında ya hâlâ, işte bu acınası fotoğraf karesinin en ucunda, depremin yıkıntıları arasındayız !
Ne ev kalmış ne iş !
Ama kader varmış !
Prangamızmış !
Gelin, bugün o prangaları tümüyle çıkaralım ve depremin Hatay’ında umudu omuzlayan gönüllülerin yeniden bir hayat kurma imecesine yakından bakalım…
Beki birçoğunuz zaten biliyor ama bilmeyenlere duyuralım istiyorum !
Hatay’da yaşanan deprem sonrasında Halkevleri tarafından kurulan Yaşam Merkezlerinde, bugün, 10’un üzerinde mahalleden binlerce kişi, yaşamı yeniden inşa etme mücadelesinde yan yana geliyor… Bu Yaşam Merkezlerinde; aşevleri, çamaşırhaneler, su arıtma tesisleri, çocuk evi ve eğitim destek noktaları, çay ocakları, kadın evi, spor çadırı, halk sağlığı çalışmaları ve sosyal-kültürel etkinlikler ile beraber, adeta ortak bir yaşam kuruluyor… Bu ortak yaşamı ise halkın bir araya gelip sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştığı Yaşam Meclisleri yönetiyor…
Haklısınız… Anadolu’nun imecesinin kalbi Hatay’da atıyor !
Ama o kalp, biraz yorgun…
O kalbin yardıma ihtiyacı var…
Dayanışmayı sürdürmek, daha da büyütmek için, daha çok elin o taşın altına girmesine çok ihtiyaç var…
Bu imece neden bu kadar önemli ve niye var olmalı noktasında, bana yazandayız şimdi de!
Bugün, AKP’den CHP’ye herkes, yaklaşan yerel seçimlerde kazanmanın peşinde. Gündemleri de o yüzden biz değil, o makam koltuğu! Şu ana kadar o makam koltuklarına oturanların bize ne verdiğine bakıyorum da, açıkçası hiç derdim değil, ne o koltuk ne de o koltukta oturacak kişi! Biz, şu an hayata tutunmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Birbirimizin eksiklerini tamamlama telaşımız da ondan… Halkevleri Yaşam Merkezleri de ondan…
O kadar çok ihtiyaç var ki, sesini duyuramamış…
O kadar hasta var ki, tedavi olamamış…
Yaşlılar, çocuklar, kadınlar…
Herkesin, hepimizin “Beni unutma” demeye o kadar çok ihtiyacı var ki, ama denilenin aksine, hiç duyan olmamış! Kader denmiş, “kader planının parçası” ilan edilmiş ama insan olduğu unutulmuş! Biz, bu Yaşam Merkezleriyle, işte o unutturulan insanlığımızın gayretiyle birbirimizi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz… Bugüne kadar devletin ha bire IBAN numarası yayımlayıp ülke insanından topladığı paraların akıbetini sormaktan yorulan bizler, ayağa kaldırmaya çalıştığımız herkes adına yardım da istiyoruz… Çünkü az kaynağımız, çok ihtiyacımız var… Ben de ailem de bu Yaşam Merkezlerinde nefes alıp verenlerdeniz…
Nefesimiz kesilmesin, daha çok insana nefes olsun istiyorsak, lütfen bu mesajı kalbinizle okuyun, hatta paylaşın ve elimizi uzattığımız sizden, sadece ama sadece elimizi tutmanızı istediğimizi bilin…
Unutmayın…
Sen yoksan, bir eksiğiz…
Ben, bu mesajın elçisiyim, Hatay’da el ele tutuşan kalplerin kelimelerinin bekçisi aynı zamanda… Siz, “Ben varım” deyinceye kadar da o kelimelerin başında bekliyor olacağım… Ama “Ben de varım” derseniz de, unutmayın, çalışmalara katılmak ve destek sunmak için iletişim noktalarımız;
Mesaj sahibinin dediği gibi…
Sen yoksan, bir eksiğiz…
Hatay için…
Hadi…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.