Faiz indirimleriyle anılan önceki dönem ekonomi politikalarının kazananlarından biri de Ülker Grubu. 10 Haber’den İsmet Berkan ve Barış Soydan, Murat Ülker’le yaptıkları görüşmenin ardından grubun 2018’den bugüne borçlarını 7 milyar dolardan 1 milyar doların biraz üzerine nasıl çektiğini yazdı
Önceki dönem ekonomi politikaları özellikle ana akım muhalif iktisatçılar tarafından sıklıkla ‘akıl/bilim dışılık’, ‘liyakatsizlik’ gibi konular üzerinden eleştiriliyordu. Bu politikaların ‘iş bilmezlik’ sonucu ortaya çıkmadığının, sermayenin belirli kesimlerinin çıkarlarının gözetilerek bilinçli şekilde çıkarıldığının çarpıcı bir göstergesi de ortaya serildi.
O politikaların kazananlarından biri de iktidara yakınlığıyla anılan Ülker Grubu, yani Yıldız Holding. 10 Haber’den İsmet Berkan ve Barış Soydan, Murat Ülker’le yaptıkları görüşmenin ardından grubun 2018’den bugüne borçlarını 7 milyar dolardan 1 milyar doların biraz üzerine nasıl çektiğini yazdı. Pandemi, yüksek enflasyon dalgası, küresel ölçekte yaygınlaşan küçülme eğiliminin içinde Ülker Grubu’nun, iktidarın ekonomi politikalarındaki tercihlerle nasıl yükselişe geçtiğinin hikayesi şöyle:
Yıldız Holding, 2018’de Rahip Brunson krizinin de etkili olduğu döviz krizine 7 milyar doları aşan borçla girdi. Tam bu dönemde Yıldız Holding’in bankalara dönüp borçlarını yeniden yapılandırmak istedi. Barış Soydan, devamında şunu yazıyor:
2020 yılına gelindiğinde Yıldız Holding’in toplam net borcunun faiz, vergi, amortisman öncesi kâra, kısa söyleyişiyle FAVÖK’e (Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar) oranı hâlâ 6.5- 7x düzeyindeydi. Finansta net borç/FAVÖK oranında 4-5 çarpan ve üstü alarm seviyesi olarak değerlendiriliyordu, yani grubun borç sorunu hafiflemekle birlikte sürüyordu.
Ülker Grubu, 5 yıllık süreçte grubundan çok sayıda şirket satışı da yaptı. Şok Marketlerinin halka arzıyla elde ettiği döviz geliri elde ederken döviz cinsinden borçlarını eritti. Kalan TL cinsinden borçlarının da vadesi uzun, faizi düşük.
Murat Ülker kalan borçlarının da ödenmiş kabul edileceğini vurgulayarak şunları söylüyor:
Bugün 1 milyar dolara düşmüş olan borcu ‘ödenmiş’ kabul etmek gerekiyor, çünkü bu borcun holdingin faiz, amortisman ve vergi öncesi karına (FAVÖK) oranı yüzde 2,5 civarında. Bu da uluslararası standartta gayet makul bir borçluluk oranı.
Sendika.Org