Denizli Barosu eski başkanı Av. Mehmet Erdal Çam’ın mesleki faaliyetlerinden dolayı öldürülmesine karşı Barolar 81 ilde adliye önlerinde açıklama yaptı. Avukatlar “Saldırılar münferit değil, avukatların mesleki faaliyetine yöneliktir” dedi
Denizli Barosu eski başkanı Av. Mehmet Erdal Çam, 22 Eylül tarihinde mesleki faaliyeti sebebi ile müvekkili tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Barolar, 81 ilde adliyelerin önünde “Avukata şiddete son” diyerek açıklama çağrısında bulundu.
Açıklamada Denizli Barosu önceki dönem başkanlarından, Muğla Barosu’na kayıtlı Av. M. Erdal Çam’ın altı gün önce, daha evvel davasına baktığı müvekkili tarafından, sadece mesleki faaliyeti nedeniyle katledildiği belirtilirken geçtiğimiz yıl temmuz ayında yine bir avukatın, Servet Bakırtaş’ın bakmakta olduğu bir dosyanın karşı yanı tarafından ofisinde katledildiği hatırlatıldı.
Bakırtaş’tan bir yıl önce İstanbul Barosu’na kayıtlı Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Ersin Arslan’ın katlinden birkaç ay sonra Konya’da Av. Asilcan Tuzcu, boşanma davasını üstlendiği müvekkilinin eşi tarafından bıçaklandı. Asilcan Tuzcu’dan tam bir yıl önce, İstanbul Barosu’na Av. Savaş Baş ve Av. Necati Çakmak, Ankara’da haciz işlemleri esnasında bıçaklı saldırıya uğradı. Yaralanan Avukat Savaş Baş’ın halen bu saldırının izlerini taşıdığı belirtildi.
Üç hafta önce, Afyonkarahisar Barosu’na kayıtlı Av. Hakkı Cihan Coşkun, tarafı bile olmadığı dosyada, yalnızca mesleki dayanışma kapsamında yetki belgesi ile katıldığı haciz işlemi sırasında, işyeri sahipleri ve çalışanlarının saldırısına maruz kalarak yaralandı. Saldırganlar, olay yerine intikal eden jandarma personelinin yanında da saldırılarına devam ettikleri hâlde, serbest bırakıldılar.
Üç gün önce, Nevşehir Barosu önceki dönem başkanlarından Av. Mustafa Necmi Öncül, takip ettiği dosyanın karşı yanı olan iki kişi tarafından darp edildi.
Sayılanların her gün ve yaşamın her alanında sistematik hâlde yaşanan avukata yönelik şiddetin, yaşam hakkına dönük ve can yakıcı çok sayıda örneğinden yalnızca birkaç tanesi olduğunu belirten avukatlar, her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geldiklerini vurguladı. Avukatlar, gerçekleşen saldırıların ortak yönünün, avukatların yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirmesi olduğunu belirtti. Münferitmiş gibi görülen bu saldırıların, aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine yönelik olduğu ifade edildi.
Avukata saldırma pervasızlığını gösteren saldırganların bu cüreti, mesleğin itibarsızlaştırılması çabasından ve cezasızlık politikalarından aldığı ifade edilirken infaz kanunlarında yapılan değişikliklerin, cezasızlık politikalarını daha da derinleştirdiği vurgulandı. Avukata yönelik şiddetle, ciddi bir politika benimsenerek mücadele edilmediği sürece, tekil vakalarda verilen ancak infaz düzenlemeleri nedeniyle göstermelik kalan cezalarla yol alınması mümkün olmadığı söylendi.
Türkiye Barolar Birliği’nin; avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022’de Meclis’e, 8 temmuz 2022’de Adalet Bakanlığı’na yapmış olduğu başvurularda dile getirilen; konunun öncelikli gündem maddesi haline getirilmesi, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki açık, somut, net talep ve önerilerinin bir an evvel karşılanmasının, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları için de zorunlu olduğu belirtildi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekalet etmek mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek; adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil, adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz.
Acil talebimiz şudur: yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98. Ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliği’nin adalet bakanlığına sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir.
Tek bir kayba daha tahammülümüz yok! 180 bin avukat, barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızın haklarını sahipsiz bırakmayacağız.
Baroların açıklamaları:
İstanbul Barosu açıklaması
Şırnak Barosu açıklaması
Denizli Barosu açıklaması
Sendika.Org