18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'nin Hatay'daki açılışında hüzün, umut, öfke duyguları iç içeydi. Sunuculuğunu tiyatrocu Emre Canpolat'ın yaptığı etkinlikte İlkay Akkaya ve Hilmi Yarayıcı sahne aldı
18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin açılışı 2 Mayıs’ta İstanbul’la birlikte depremin en çok yıkıma yol açtığı kentlerden olan Hatay’da yapıldı. Defne ilçesi Aşağıokçular Mahallesi’ndeki Necla Duran Barış Parkı’nda yapılan açılış etkinliğinde İlkay Akkaya ve Hilmi Yarayıcı sahne aldı. Sunuculuğunu tiyatrocu Emre Canpolat’ın yaptığı etkinlikte yaşamını yitirenler için hüzün, kentin yeniden kuruluşu için umut ve sorumlulara karşı öfke duyguları iç içeydi.
Çocuklara eğitim veren, onlarla aktiviteler yapan gönüllüler, çadır çadır sağlık taraması yapan Türk Tabipleri Birliği’nden hekimler, aşevinde çalışan, yemek yapan gönüllüler sahneden plaketlerini aldı.
İlk sözü alan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, “Birbirimize aş olacağız, su olacağız, nefes olacağız. Birbirimizi yalnız bırakmayacağız. Kentimizi terk etmemizi isteyenlere karşı, yıkıntıların arasından yeni bir Hatay, yeni bir ülke kuracağız” dedi.
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan da sahneden kendilerine evlat acısı yaşatanlar, her yerde yıkıma sebep olanlar yargılanana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
“Mutluyum diyemem ama umutluyum”
Daha önce de İşçi Filmleri Festivali için yapılan açılış etkinliklerine katıldığını ifade eden Akkaya, Hatay’daki etkinlikte karşılaştığı atmosferin öncekilere göre çok daha farklı olduğunu belirtti. “Çok yaralı bir coğrafyadayız ve bu yaraları birlikte sarmak zorunda olduğumuz günlerden geçiyoruz” diyen Akkaya, defalarca geldiği bir kentin bu görüntüsüyle karşılaşmanın kendisi açısından çok zor olduğunu dile getirdi.
Akkaya buna rağmen karşılaştığı dayanışmanın birlikte ayağa kalkılacağına ve buranın terk edilmeyeceğine olan inancının tazelendiğini söyledi ve ekledi: “Mutluyum diyemem ama umutluyum”
‘Sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz’
Festival gönüllüsü olarak Hatay’a giden Hadi İskit ise Hatay’a gidiş hikayelerini ve karşılaştıkları manzarayı şu sözlerle anlattı:
Biletsiz, sponsorsuz, yarışmasız, ücretsiz olarak işçi sınıfı mücadelesinin, hikayelerinin konu alındığı filmleri izleyicilerle, halkla buluşturan, bu yıl 18’incisi gerçekleştirilen film festivali. Normalde açılışı 1 Mayıs’ta yaparız. 1 Mayıs’ta alanda oluruz, 2 Mayıs’ta film göstererek yaparız açılışı.
Bu yıl İstanbul ve Ankara’da açılış yapma planımız varken Ankara ekibi olarak ‘Hatay’ı da görelim’ dedik. ‘Hatay’ı da gör’ sloganıyla İstanbul ve Hatay’da festival açılışı yaptık. 2 Mayıs günü, Ankara festival ekibi olarak Hatay festival gönüllüsü olduk ve Hatay’a gittik.
‘Sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz’ diyerek yola çıktık. Bu organizasyonun içinde destekçi ve yardımcı kurumlar yer aldı. Deprem bölgesindeki gönüllüler yer aldı. Deprem bölgesindeki gönüllülere gösterdikleri dayanışma için plaketler verdik. Eğitimden uzak kalmış çocuklara ders veren, çocuklarla aktiviteler yapan gönüllü öğretmenlerimize, sokak sokak, çadır çadır gezip sağlık taraması yapan hekimlerimize, evini geride bırakıp gelen, aşevi kuran insanlara ödüllerini verdik. Hilmi Yarayıcı ve İlkay Akkaya konuk sanatçı olarak geldiler ve müzik dinletisi gerçekleştirdiler.
Hatay’da çok fazla hissi ve tepkiyi aynı anda görmek mümkün oluyor. İlkay Akkaya’nın bir türküsünde insanlar ağlarken hemen arkasından Çav Bella’yla coştuğunu da gördük. ‘Hesap soracağız’ sloganlarıyla öfkelenmeyi de aynı anda görebildik.
Umut insanları orada tutan tek şey. Hatay’ı terk etmemeleri, orada kalmaları, yaşadıkları toprağı bırakmamalarını sağlayan şey orayı yeniden kurma umudu ve kendilerini ölüme terk eden, yüzüstü bırakan iktidara duydukları öfke onları çok diri tutmuştu.
Sendika.Org/Hatay (Merve Sabcıoğlu)