Erdoğan Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu”nun aralarında olduğu 4 hükümlünün cezasını sağlık durumunu gerekçe göstererek kaldırmıştı. İHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen ile hasta mahpusların durumunu konuştuk
Hizbullah Davaları’nda Hizbullahçılar bir süredir teker teker tahliye ediliyorlardı. Son olarak Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan M. Emin Alpsoy, Erdoğan’ın kararıyla “çok yaşlı” olduğu gerekçesiyle affedilmişti.
Erdoğan’ın cezasını kaldırdığı Mehmet Emin Alpsoy, Ankara’da 3 kişiyi işkence ile öldürdükten sonra evinin bodrumuna gömmüş, Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı.
Erdoğan’ın Hizbullah hükümlüsünü affetmesinin ardından sosyal medyada başta Mehmet Emin Özkan olmak üzere hasta mahpusların neden serbest bırakılmadığı sorusu sıkça soruldu, alınan kararın AKP-HÜDA-PAR birlikteliğinin bir sonucu olduğu vurgulandı.
Hizbullah hükümlüleri bir süredir sağlık durumları gerekçe gösterilerek ya da yeniden yargılama yoluna gidilerek tahliye ediliyordu. Hasta mahpusların durumuna yıllardır dikkat çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu’nun Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen ile M. Emin Alpsoy’un affedilmesi nezdinde iktidarın hamlelerinin nasıl yorumlanacağını, hasta mahpusların durumunu konuştuk.
R tipi hapishanelerde şu anda kendi öz bakımını yapamayacak, perişan durumda olanlar mahpusların ailelerinin kendilerine başvurduğunu söyleyen Çevirmen, bu mahpusların tahliye edilmediğini söyledi. Çevirmen sözlerine, “Bunun bir de pek çok örneği var aslında. İnfazları ertelenmiş olan mahpus tekrar tutuklanarak hapishanelere konuluyor. Böyle örnekler de ne yazık ki elimizde mevcut. Yani eşitlik ilkesinin işletilmediği, sadece belirli mahpusların serbest bırakıldığını ve eşitlik ilkesinin işletilmediği bir infaz sisteminin uygulandığını görüyoruz” şeklinde devam etti.
Çevirmen, Mehmet Emin Özkan örneğinde olduğu gibi Adli Tıp Kurumu’nun yanlı raporlar hazırladığını, yanlı bir politikanın süreç içerisinde öne çıktığını ifade etti. Mehmet Emin Özkan ve benzer onlarca mahpus tahliye edilmiyor.
Çevirmen sadece 2022 yılında 78 mahpusun yaşamını yitirdiğini, bunlardan 36’sının hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Birçok mahpusun ise iyileşemeyecek duruma geldikten sonra bırakıldıklarını söyleyen Çevirmen, 6 mahpusun tahliyelerinden kısa bir süre sonra hayatını kaybettiğini söyledi.
Hasta mahpusların ATK raporları doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılıklarınca da tahliye edilebileceğini söyleyen Çevirmen, Hapis Cezasının İnfazının Hastalık Nedeni ile Ertelenmesi İnfaz Kanunu Madde 16’ya 2013 yılında eklenen “(Ek: 24/1/2013-6411/3 md.) Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.” Şeklinde bir kriter getirilerek mahpusların tahliyesinin önünde engel oluşturulmuştur. Çevirmen ayrıca, hasta mahpusların kaldıkları cezaevinden Adli Tıp Kurumuna götürülmelerinin eziyet verici bir hal aldığını, çok uzak mesafelerin, mahpus için bunun katlanılamaz olduğunu, ATK’nin üstünkörü muayene yaptığını ve siyasi saiklerle karar verdiğini vurguladı.
Pandemi döneminde çıkarılan yasal düzenleme ile ile 65 yaş üzeri ve hasta mahpusların tahliye edileceğinin ifade edildiğini ancak TMK kapsamındaki ileri yaşta ve ağır hasta mahpusların tahliye edilmediğini söyleyen Çevirmen, “Burada da anayasal olarak güvence altına alınmış olan eşitlik ilkesi çiğnenmiş oldu” dedi.
Sendika.Org (Süleyman Akın)