28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri ilk tura kıyasla daha düşük bir katılım oranı ile sona erdi. Erdoğan oylarını yaklaşık 600 bin arttırken, Kılıçdaroğlu oylarında 850 bine yakın bir artış gösterdi. Erdoğan ezici bir farkla seçimi kazanamadı, milliyetçi söylemi tırmandırmak muhalefetin Erdoğan’ı alt etmesine yetmedi. Seçim haritası değişmezken siyasetin ekseni daha da sağa kaydı
Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda ilk tura kıyasla yaklaşık yüzde 3’lük bir azalmayla, yüzde 85,71’lik bir katılım oranıyla sandık başına gitti. 14 Mayıs’ta sandığa giden yaklaşık 2 milyon kişi 28 Mayıs’ta sandığa gitmedi.
Sokakta gerilimin ve sandıkta da usulsüzlük tartışmalarının ilk tura göre daha yoğun yaşandığı, her iki tarafın da kitlesini rehavete kapılmaması için dinç tuttuğu, Kürt illerindeki toplu oy kullanımları ve polis terörünün yaşandığı bir seçim günü geçti.
Kesinleşmemiş sonuçlara göre Tayyip Erdoğan 27 milyon 725 bin 131 ile yüzde 52,16, Kemal Kılıçdaroğlu 25 milyon 432 bin 951 ile yüzde 47,84 oranına ulaştı.
Erdoğan moral üstünlüğü ve avantajla girdiği seçimde oylarını ilk tura göre yaklaşık 600 bin arttırdı. Kılıçdaroğlu ise yaklaşık 850 bin oy aldı. Böylece aradaki fark ilk tura göre azaldı.
Erdoğan’ın oyları hiçbir ilde düşmezken, Kılıçdaroğlu’nun Kürt illerindeki oylarında kısmi bir düşüş gözlendi.
İlk turun ardından Kılıçdaroğlu’nun milliyetçi ve güvenlikçi söylemleri öne çıkarması ve Ümit Özdağ ile imzalanan protokol, Yeşil Sol Parti’nin tutumunda değişikliğe yol açmasa da kitlede rahatsızlık yaratmış, öte yandan iki tur arası Yeşil Sol Parti kadrolarını hedef alan polis operasyonları sürmüştü.
Ancak yine de Kürt illerinde Kılıçdaroğlu önde tamamladı. Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kılıçdaroğlu; İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise Erdoğan önde çıktı. Böylece iktidar-muhalefet dengelerini yansıtan oy haritası neredeyse olduğu gibi korunmuş oldu.
Erdoğan’a destek açıklayan Sinan Oğan’a ilk turda verilen milliyetçi oyların ise sekülerler ve muhafazakarlar şeklinde bölündüğü batıda ağırlıkla Kılıçdaroğlu’na, doğuda ise Erdoğan’a yöneldiği görüldü.
Depremden etkilenen kentlerdeki Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarına bakıldığında ilk tura kıyasla önemli bir değişiklik göze çarpmıyor.
Hatay’da ilk turda yüzde 48,03 alan Erdoğan, 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 50,14 oy aldı. Erdoğan’ın oyları, Maraş’ta yüzde 71’ten yüzde 75’e, Adıyaman’da yüzde 66’den 68’e yükseldi. Erdoğan’ın seçimi ikinci sırada tamamladığı Diyarbakır ve Adana’da ise oylarını yüzde 2 arttırdı.
İlk turda açığa çıkan tablonun ardından Kılıçdaroğlu, Oğan seçmeninin oyunu alabilmek gerekçesiyle üslubunu sertleştirip daha milliyetçi, güvenlikçi ve sağ bir söyleme başvurdu. Özellikle “terörle mücadele” ve “Suriyelileri geri gönderme” konusunda kararlılık vurgularının hiç olmadığı kadar öne çıkarılması siyasetin eksenini daha da sağa kaydırdı.
Bu strateji Kılıçdaroğlu’na sonucu değiştirmeyen kısmi oy geçişleri sağlamış olabilse de iktidarın saldırgan diline ve neo-faşist söylemlerine geniş kitleler nezdinde meşruiyet kazandırdı.
Türkiye’nin yıllardır donmuş gibi kalan siyasi haritası, seçim odaklı muhalefet stratejisi ile değişmedi.
Erdoğan seçim gecesi Saray’da yaptığı balkon konuşmasında taraftarlarını AKP, MHP, BBP, Yeniden Refah, Hüda Par, DSP ve Sinan Oğan’dan oluşan bir 7’li ittifakla karşıladı. Cumhur İttifakı yeni bileşenleri ile gerici-milliyetçi bir çizgi ve daha saldırgan bir dille sahne aldı. Erdoğan ve Bahçeli konuşmalarında 2024 yerel seçimlerine işaret ederek ittifakın önüne yerel seçim hedefini koydu.
Millet İttifakı ise seçim gecesi toplu bir görüntü vermedi. Ahmet Davutoğlu’nun İyi Parti dışındaki sağ partilere ayrı grup kurma önerisiyle başlattığı tartışma ve İyi Parti’nin hem kendi iç tartışmaları hem de Kılıçdaroğlu karşısındaki soğuk tutumu ittifakın geleceğine dair belirsiz bir tablo ortaya koyuyor.
Sendika.Org