Sosyalist hareketin seçime yönelik değerlendirme ve tutumlarını içeren açıklamalarını Sendika.Org okurları için derledik
14 Mayıs seçimlerine giderken sosyalist hareket ne diyor? Kim, nasıl tutum alacak? Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde belirlenen taktikler neler? Sosyalist hareketin seçime yönelik açıklamalarını Sendika.Org okurları için derledik.
* Kurumlar, alfabetik sıraya göre sıralanmıştır.
“Türkiye’nin 15 Mayıs sabahı yüz yüze geleceği ekonomik, sosyal, siyasal ve uluslar arası sorunların büyüklüğü ve derinliği göz önüne getirilecek olursa kendisine bağlanan umutları hayal kırıklığına uğratmakla kalmayıp ortaya çıkma olasılığı yüksek kaos ve karmaşayı ne kadar ve nasıl yöneteceği meçhul düzen içi bir restorasyon girişiminin siyasal sorumluları arasında yer almayacağız!.. Tayyip Erdoğan’da cisimleşen führerci tek adam diktatörlüğünün, AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidar blokunun bir an önce yıkılması ve yaptıklarının hesabını vermesi için elimizden gelen çabayı elbette göstereceğiz ama Kılıçdaroğlu ile aynı safta, dahası onun arkasında hizalanmayacağız!..”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Türkiye Oligarşisi ve uluslararası emperyalist- kapitalist sistemin yaşadığı kriz ve çökme noktasına gelen sistemi kurtarmak, ya da onarmak devrimcilerin değil reformistlerin parolasıdır. Bu çürümüş, lime lime dökülen sistemin seçim oyunlarıyla kendini onarma çabaları karşısında bize düşen görev mücadeleye daha sıkı sarılmak ve onların bu sahte özgürlük, refah vb söylemlerini teşhir etmektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Bu seçimin temel önemdeki hemen hiçbir sorunu çözmeyeceğini, sürece daha örgütlü ve bilinçli girmek gerektiğini bilerek sandığa gitmeli; Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP/Erdoğan iktidarının 20 küsur yıllık kesintisizliğine son vermek için, Milletvekili seçimlerinde ise bulunulan il ve bölgeye göre Meclis aritmetiği dikkate alınarak, dolayısıyla da bu seçimlerin ‘stratejik’ önemine bağlı kalınarak oy kullanmalıdır.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Kılıçdaroğlu’na destek politikası, ‘Erdoğan’ın işine yarayan bir tutum almayacağız’ diyerek gerekçelendiriliyor. Oysa bu tutum Erdoğan’ın en çok işine yarayan tutumdur. Kılıçdaroğlu’na ve Millet İttifakı’na destek vermek öncelikle Erdoğan’a kendisinden kopan kitleleri Millet İttifakı’nın rezilliklerini göstererek geri kazanmasına yardımcı olmakta, Erdoğan’ın tekrar seçilme şansını arttırmaktır. Bu politika Erdoğan seçimi kaybettiğinde dahi iktidara bir şekilde yeniden ortak olması, Erdoğan için en kötü senaryoda dahi bir devr-i sabık oluşturulmaması anlamına gelecektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Faşizme ‘kaybettirme’ adına iktidarı düzen içi güçlere teslim edecek ve kapitalizmin restorasyonuna zaman kazandıracak ittifak ilişkilerinden ayrışacak bir program ve eylemle seçim sürecinin yarattığı politik atmosfer değerlendirilmelidir. Bu temelde; parti meclisimiz; Emek Özgürlük İttifakı bileşenlerine hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekili seçimlerine HDP adıyla ve ortak ittifak adaylarıyla girilmesi önerisini sunmakta ve emekçi halkların karşısına devrimci demokratik bir programla çıkılmasının ‘faşizmden kurtulmak isteyen halkların’ değişim umudunu istismar ettirmeden halkı iktidara taşıyacak topyekûn bir sürecin öncülüğünde ortaklaşmayı önermektedir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“14 Mayıs parlamento seçimlerinde halkımızı ‘Cumhur İttifakı’ ve ‘Millet İttifakı’ temelinde iki kutba sıkıştırarak bunlardan birine mahkûm hale getirmeyi amaçlayan düzen politikasını destekleyemeyiz. Bu iki seçeneğe karşı oluşturulan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın gelişmesi ve Meclis’te daha güçlü bir biçimde temsil edilmesi, işçilerin ve emekçilerin yürüttüğü mücadelenin daha güçlü bir dayanağa sahip olması için, Emek Partisi’nin sosyalist adaylarının da listelerinde yer aldığı Yeşil Sol Parti’yi destekliyoruz”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Bu baskıcı iktidardan kurtulmanın bir yolu var. Bu yol, tek adam rejimine karşı olan tüm muhalefetin ortak adayı destekleyerek seçimin ilk turunda Erdoğan’ı göndermesinden geçiyor. Ancak bu ortaklık için, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, 20 yıldır AKP karanlığında yaşayan halkımızın demokrasiye yönelik büyük beklentisini görmeli. Bundan sonraki politik çalışmalarında bu beklentiyi karşılayacak, demokrasi yolunu açacak adımlar atmalıdır.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Partimiz, tarihsel sorumluluk gereği, halklarımıza burjuvazinin iki adayına da oy vermeme çağrısı yapacaktır. Partimiz, bu parlamento seçimlerinde birleşik demokratik cephe partimiz HDP’nin kapatılması koşullarında halklarımızın alternatifi olan Yeşil Sol Parti’yle ve onun adaylarıyla yürüyecektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Halkevleri, her zaman olduğu gibi seçim sürecinde de sokakta olacaktır. Tayyip Erdoğan’a ve onun yerleşik hale getirdiği düzene karşı etkili bir muhalefet örgütlemek için halkın taleplerini yükseltecek, bu eksende hak alma ve öz savunma mücadelesini örgütleyecek, bu mücadelede halkın öz örgütlerini en etkin şekilde seferber edecek, bu mücadele içinde bütün anti-faşist güçlerle omuz omuza verecektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Kılıçdaroğlu’nun bir umut olarak yükseltilmesi, halkın, işçi ve emekçilerin öfkesini, isyanını bastırmak, onları bir kere daha aldatmak, onların devlete karşı öfkelerini söndürmek içindir. Ve seçim olmadan, daha şimdiden bunu başarmış gibidirler. Sandıkta, cumhurbaşkanlığı oy pusulasına, Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım’ın; Gezi direnişçilerinin adlarını yazmayı öneriyoruz. Milletvekilliği seçimleri için, HDP adaylarına oy atmayı öneriyoruz. … Seçim tartışmalarına çok fazla meyletmenin de anlamı yoktur. Mesele direniş hattını geliştirecek her olanağı kullanmak meselesidir. Birleşik Emek Cephesi, acil bir gerekliliktir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Seçimlerde Kürt halkının ve Kürdistan özgürlük hareketinin kendi özgün çıkarlarının ve beklentilerinin bilincindedir. Bu anlamda Kürt halkı ve onun siyasi temsilcilerini, HDP’yi (Yeşil ve Sol Parti) desteklemekte, omuz omuza durmakta tereddüt etmeyecektir. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, HDP’nin (ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın), Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’ndan yana almış olduğu tutumu desteklemeyecek; emekçi sınıfların ve Kürtlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen, özgürlük taleplerini asgari düzeyde savunmayan hiçbir adayın/ittifakın arkasına dizilmeyecektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Biz bu albenili, cafcaflı, tantanalı demokrasi çığırtkanlığı karşısında halkın kurtuluşunun seçimleri boykot etmek olduğunu en sade, en mütevazı şekilde haykırmaya, gücümüz, olanaklarımız yettiği ölçüde halka gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Kurtuluş seçimlerle olmayacaktır; ama bunu kabul etmek yetmez. Seçimle kurtuluş yolunda bir adım atılmamış olacağını da buna eklemek gerek.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Partimiz uzun zamandır CB seçimlerde geniş bir muhalefet mutabakatının oluşmasını ön plana alan bir çaba içinde olmuştu. Gelinen aşamada böyle bir mutabakatın oluşmasını çok önemli buluyoruz. Seçim sürecinde yaşanabilecek olası sorunlar karşısında Saray rejiminin yıkılması için Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vererek tüm muhalefet güçleriyle birlikte mücadele edeceğiz.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Her fırsatta yabancı sermayeyi cezbetmekten ve ortodoks iktisat politikalarından dem vuran Millet İttifakı emekçilere karşı burjuvazinin programından hareket etmektedir. Bu bağlamda partimiz Erdoğan’a yarayacak bir tavır içerisinde olmayacaktır, ama cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na oy verme çağrısı da yapmayacaktır. Parlamento seçimlerinde ise partimizin bağımsız milletvekili adayı göstermediği bölgelerde salt Kürt halkının siyasal temsiliyeti adına Emek ve Özgürlük İttifakı desteklenebilir. Diğer taraftan bu EÖİ’ye dair hiçbir yanılsama anlamına gelmez, eleştirilerimiz ve farklarımız olduğu yerde durmaktadır.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“14 Mayıs seçimlerine ilişkin tavrımız Cumhurbaşkanlığı seçimi noktasında: Emek ve Özgürlük İttifakı başta olmak üzere devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin çıkaracağı adayları destekleme, sermaye adaylarına oy vermeme yönündedir. Parlamento seçimleri noktasında ise: Tüm devrim, demokrasi ve emek güçlerinin dahil olduğu en geniş emek ve demokrasi cephesinin yaratılarak en yüksek kitle desteğine ulaşma ve siyasal kazanımlar sağlama yönündedir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Halkın bu iktidara bir gün bile tahammülü kalmamıştır. Bir yandan depremin yaralarını sararken, diğer yandan 14 Mayıs ya da 18 Haziran’da yapılacak yaşamsal seçimi kazanmak, faşizmi püskürtmek, bu çürümüş iktidarı devirmek için HDP/Emek ve Özgürlük İttifakı, sosyalist, devrimci, demokrat güçler olarak tüm gücümüzü ve becerimizi ortaya koyacağız.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Önümüzdeki seçimde Erdoğan önderliğindeki iktidar tarafından yürütülen faşizmin kurumsallaşması sürecini zayıflatma yönünde imkanlar yaratabilecek bir tutumun doğru olacağını, demokratik bir cumhuriyete yönelik çabalara ön açabileceğini düşünüyoruz. İttifakımıza önerimiz, başkanlık seçimlerinin ilk turunda Erdoğan’ın karşısında aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme yönündedir. … Partimiz, sosyalist güçlerin kazandığı bu itibarın parlamento seçimlerine de yansıtılmasını, İttifakımızın bu durumu değerlendirmesini öneriyor”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“Parti Meclisi, milletvekili dağılımında Emek ve Özgürlük İttifakı’nı güçlendirecek şekilde, seçimlere ittifak içerisinde kendi adımız, amblemimiz ve adaylarımızla girmemiz gereken illeri tespit etmiştir. Bunun en önemli gerekçesi, bu seçeneğin Cumhur İttifakı cephesini zayıflatacak olmasıdır. Ayrıca, seçim ittifakının halkımızın tüm taleplerini karşılayacak çok renkliliğe ulaşması ve mümkün olan en geniş yurttaş topluluğunu temsil edebilmesi gereklidir. Partimizin seçimlere ittifak içerisinde kendi adı, amblemi ve adaylarıyla katılma tercihi bu gerekliliği de karşılamaya yöneliktir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“İnönü’ye ‘ortanın solunu’, Ecevit’e ‘su kullananın, toprak işleyenin’ sözünü söyleten bizzat ülkenin sosyalist ve devrimci damarıdır! CHP’nin de yüzünü sola dönmesinin, HDP’nin de ikircikli ve çelişkili konumundan sola çekilmesinin yegâne yolu, sosyalist bir odağın ve çekim merkezinin oluşturulmasıdır. Kabul edilmelidir ki, sosyalistlerin ilke ve programları ile söz konusu partilerin görüş, söylem ve pratiği arasında belirgin farklar vardır. Ancak bugün eksiklik, söz konusu partileri desteklemek değil, solun kendi bağımsız hattının toplumsal ölçekte örgütlenme sorunudur!”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“TKP milletvekili seçimlerine bir seçim ittifakının ötesinde de anlam taşıyan Sosyalist Güç Birliği ittifakıyla birlikte kendi ad ve adaylarıyla girecektir. … Aynı tarihte gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye Komünist Partisi Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi çağrısı yapmaktadır. Kılıçdaroğlu için istediğimiz oy Millet İttifakı için ne bir destek ne bir beklenti olarak görülebilir. Bu oy Erdoğan’a karşı verilmekte ve Erdoğan’ın bir an önce gitmesine odaklanmış geniş halk kesimlerine ‘sizi anlıyoruz, duygunuzu paylaşıyoruz’ mesajını taşımaktadır.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
“AKP’nin başını çektiği Cumhur ittifakı ile CHP ve İyi Parti’nin başını çektiği millet ittifakı arasında sınıfsal nitelik açısından herhangi bir farklılık yoktur. İki blok da burjuva egemenliğinin devamı için yarışıyor. Aralarındaki küçük farklılıklar birinin muhalefette diğerinin hükümette olmasından kaynaklanan farklılıklardır.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
* Dosyamıza açıklamaların yanı sıra ilerleyen günlerde kurum temsilcileri ile yapılacak söyleşiler eklenecektir. Dahil oldukları ittifaklar dışında ayrıca açıklama yapmayan kurumların değerlendirmeleri bu söyleşilerle aktarılacaktır. Öneri ve katkılar için: [email protected]
Sendika.Org