Şişli Etfal Dayanışması ve Şişli Kent Konseyinin çağrısıyla “Sesimizi duyan var mı! Deprem kapıda hastanelerimiz çürümede!” diyenler bir araya geldi
Şişli Etfal Dayanışması ve Şişli Kent Konseyinin çağrısıyla “Deprem kapıda, Etfal nerede! Depreme hastane, Şişli’ye Etfal lazım! Hastanemizi istiyoruz!” diyenler bugün (25 Mart) saat 15.00’te, Şişli Cami yanındaki Şişli Meydanı’nda halk buluşmasında bir araya geldi.
Şişli Etfal Dayanışması ve Şişli Kent Konseyi’nin çağrısı ile Şişli Meydanı’nda bir araya gelenler sloganlarla meydanını doldurdu. “Sesimi duyan var mı” diyerek seslenenler düdüklerle ses çıkarttı.
Şişli Etfal Hastanesi için eylem: "Depreme hastane, Şişli’ye hastane lazım"https://t.co/SbTFuohZeV pic.twitter.com/oVcZPPHD1x
— sendika.org (@sendika_org) March 25, 2023
Şişli Etfal Dayanışması, Şişli Kent Konseyi, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Doğa için Sanat Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İstanbul Tabip Odası (İTO), TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) söz aldı.
Sonrasında söz alan Mahmut Aytaç isimli bir yurttaş, eşinin yüzde 95 oranında raporlu engelli olduğunu söyleyerek Seyrantepe’ye taksi ile 200 TL’ye gidip gelmek zorunda bırakıldıklarını anlattı. Taksi masrafının ayda neredeyse 4 bin liraya ulaştığını belirten yurttaş engelli raporunun yenilenmesi esnasında da sıkıntı yaşadıklarını engelli eşini oradan oraya gönderdiklerini anlattı. Yurttaş Hataylı olduğunu söyleyerek isyan ederek “Ben Feriköy’de oturuyorum. Deprem olursa eşimi sırtımda Şişli Etfal’e taşırım ama Seyrantepe’ye gidemem” dedi.
Eşi engelli Şişlili bir yurttaş isyan etti: "Ben Feriköy'de oturuyorum. Deprem olursa eşimi sırtımda Şişli Etfal'e taşırım ama Seyrantepe'ye gidemem."https://t.co/SbTFuohZeV pic.twitter.com/P3S1CfhDhI
— sendika.org (@sendika_org) March 25, 2023
Ardından HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker söz aldı. Katılımcılara teşekkür edilen eylem açıklamanın okunmasıyla sona erdi.
Açıklamada şunlar söylendi:
Kahramanmaraş Pazarcık’tan bir depremzede yurttaş, kendisiyle yapılan röportajda aynen şöyle diyor: “Yaralıları çıkardık. Üç gün yanımızda beklettik. Götürecek bir hastanemiz yoktu. Kanamalı yaralıların hepsi öldü.”
İşte biz, böyle bir konuşma yapmamak için buradayız. “Hastanemiz yoktu, kanamalı yaralıların hepsi öldü” dememek için buradayız.
Yaralılarımızı götürebileceğimiz hastanelerimiz ayakta kalsın, böylesi bir afette yaralılara gerekli müdahaleler yapılabilsin diye buradayız.
Enkaz altından yaralı kurtulan sevdiklerimizi uzak hastanelere yetiştirmeye çalışırken yollarda kaybetmek istemediğimiz için buradayız.
Ve biz, hastanemiz Şişli Etfal’i geri istiyoruz demek için buradayız.
Bir depremde hastane enkaza dönüşmüşse veya erişilmesi mümkün olamayacak kadar uzaktaysa, yaralıya el uzatacak doktor yok demektir. Ambulans yok demektir. Ebe, hemşire yok demektir. Operasyon yapılacak ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri, cerrahlar yok demektir. Kan verilemeyecek demektir. İlaçsız kalmak demektir.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ve sonrasındaki Hatay depreminde enkaza dönen hastanelerin yarattığı boşluğun, felaketin boyutunu nasıl arttırdığının hepimiz yakın tanıkları değil miyiz!
Hastaneleri sağlam olmayan bir kentin, depreme dirençli bir kent olamayacağı söylenen açıklamaya şöyle devam edildi:
İstanbul depremine karşı dirençli İstanbul seferberliğinin ilk adımı, hastanelerin ve yanı sıra okulların güçlendirilmesi olmalıdır. Hal böyleyken, bırakın depremi, bizim hastanelerimizin pek çoğunun daha bugünden çürük oldukları ortaya çıktı.
Cerrahpaşa Tıp, ödeneksizlikten binalarını yenileyemediği için ölüme terk edildi ve hastane hizmet ve eğitim veremez duruma geldi.
Çapa Tıp can çekişiyor. 102 binanın olduğu hastanenin inceleme yapılan 56 binasından 50 tanesi her an yıkılabilecek durumda. Hastanenin sağlık emekçileri, öğrenciler ve hastalar o binaları kullanmaya devam ediyor.
Haseki Hastanesi ile Haseki Kardiyoloji Enstitüleri, binaları güvenli olmadığı gerekçesiyle kapatıldı.
Kağıthane Devlet Hastanesi binaları yüksek riskli bulunarak boşaltıldı.
Bakırköy Kadın Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi boşaltıldı.
Basına yansıyan bilgilere göre, Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Siyami Ersek Hastanesi, Samatya Devlet Hastanesi, Haydarpaşa Numune Hastanesi de sırada.
Açıklamada şunlar söylendi:
Depreme dirençli bir İstanbul seferberliğinin en önemli ayaklarından birisi olarak hastaneler ve sağlık sistemi, bu planlamanın içerisinde hak ettiği yeri bulmalıdır. Hastaneler hazır olmadan depreme hazır olamayız.
Bizler, Şişli halkı, Şişli Belediyesi, Şişli Kent Konseyi ve Şişli Etfal Dayanışması olarak tüm bunları bildiğimiz ve öngördüğümüz için Etfal Hastanemizin taşınmasına karşı çıktık. Olağan dönemlerde halkın sağlığa güvenli erişim ihtiyacını karşılayamayan bölgemizdeki sağlık sisteminin, Etfal’in yokluğunda, deprem, toplumsal şiddet olayları gibi olağanüstü durumlarda tamamen yetersiz kalacağını özellikle vurguladık.
Şişli Etfal dahil, İstanbul’da kamu hastaneleri öncelikli olmak üzere tüm hastanelerin deprem dayanıklılık test ve analizleri İBB veya güvenilir kurumlar tarafından yapılmalı, sonuç raporları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Güçlendirme yapılabilecekler hızla güçlendirilmeli, güçlendirmeyle kurtarılamayacak olanlar yıkılıp yenileri yapılmalıdır.
Deprem gerçeği, Şişli ve çevresinde yaşayan yüzbinlerce insanı da tehdit ediyor. Enkazdan kurtulup, ayakta kalabilen uzaktaki bir hastane yolunda can vermek, sevdiklerimizi çaresizce kaybetmek istemiyoruz.
Talebimiz açık ve net: Şişli Etfal yeniden faaliyete geçsin istiyoruz. Acil servisinin ve polikliniklerin hemen açılmasını talep ediyoruz. İstanbul depremi kapıdayken, bu konu daha fazla sürüncemede bırakılmamalıdır.
Bugün buradan, enkaz altında kalmayalım, kalırsak da hastanesiz kalmayalım diye hep birlikte ses veriyor, yetkilileri uyarıyoruz. Hem Şişli, hem İstanbul için haykırıyoruz. Bu sesi duyun. Hastanelerden başlayarak, Türkiye’nin kalbi bu dünya kentini, İstanbul’u depreme hazır hale getirin.
Sendika.Org